SAKARYA - Sakarya'da cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra katledilen  9 aylık gebe Emani Al-Rahmun ve 10 aylık bebeğinin faillerinin yargılandığı dava Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşma öncesinde açıklama yapan İstanbul Kadın Meclisleri, "Ülkesindeki şiddetten kaçan kadınların, sığındıkları ülkelerde de cinsel şiddete maruz kalmaları, öldürülmeleri kabul edilemez. Zaten var olan kadın düşmanlığı yabancı düşmanlığı ile birleşerek göçmen kadınların hayatlarını daha da zorlaştırıyor. Sessiz kalmıyoruz! Göçmen kadınların da yanındayız" dedi.

 

Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde 6 Temmuz günü 9 aylık gebe olan Emani Al-Rahmun ve 10 aylık bebeğini katleden Birol Karacal ve Celal Bay'ın yargılandığı davanın ikinci duruşması Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Faillerin, 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi ile yargılandığı davaya,  Emani'nin eşi Halit Al-Rahmun, erkek kardeşi ve avukatları ile tutuklu sanıklar Birol ve Cemal katıldı. Davayı, İstanbul Kadın Meclisleri üyeleri, CHP'li kadınlar, Aydın Barosu, Sakarya Barosu ve Eğitim Sen Sakarya Şubesi'ne üye kadınlar da takip etti.  Duruşmayı izleyenler, sanıklar içeri getirildiğinde, "Siz insan mısınız?" diyerek tepki gösterdi. Duruşma, kimlik kontrolleri ile devam ediyor.

 

Duruşma öncesinde Sakarya Adliyesi önünde, İstanbul Kadın Meclisleri basına açıklama yaptı. Grup adına basına açıklamayı İstanbul Kadın Meclisleri'nden Sultan Gürbey okudu. Türkiye'de, 2017 yılında 409 kadının katledildiğini, 387 çocuğa cinsel istismarda bulunulduğunu hatırlatan Sultan, bu sayıların  son yılların rekor sayıları olduğunu söyledi. Kadın katliamları rekor oranda artarken, şiddetin niteliğinin de değiştiğine dikkat çeken Sultan, "Kadın cinayetleri vahşileşiyor. Emani cinayeti, ne yazık ki bu vahşiliğin en somut örneğidir" dedi.

 

'Sessiz kalmıyoruz'

 

Savaştan kaçıp gelerek Türkiye'de yaşamaya çalışan göçmen kadınların neler yaşadığının bu katliamla bir kez daha ortaya çıktığını hatırlatan Sultan, "Kadınlar savaş ortamlarında, şiddet ortamlarında en ağır bedeli ödeyenler oluyor. Ülkesindeki şiddetten kaçan kadınların, sığındıkları ülkelerde de cinsel şiddete maruz kalmaları, öldürülmeleri kabul edilemez. Zaten var olan kadın düşmanlığı yabancı düşmanlığı ile birleşerek göçmen kadınların hayatlarını daha da zorlaştırıyor. Sessiz kalmıyoruz! Göçmen kadınların da yanındayız" ifadelerinde bulundu. 

 

'6284 No'lu yasa etkin şekilde uygulansın'

 

Kadın ve çocukların hayatının hiçe sayıldığını söyleyen Sultan, , "Diyanet '9 yaşında çocuk evlenebilir' diyor, RTÜK çocukların dansına ceza keserek kadın ve çocuk düşmanlığını pekiştiriyor. Aile Bakanı Betül Sayan Kaya, cinsel saldırı davalarında iyi hal indirimlerinin uygulanmayacağını söyledi. Bakan Kaya, açıklamasının arkasında durmalıdır. Hem bu açıklama derhal yasallaşmalı hem de kadın cinayetlerini de kapsamalıdır. Bizler peşinde olacağız. Bir daha Emani'lerin olmaması, kadınların ve çocukların cinsel şiddete maruz kalmaması, öldürülmemesi için yapılması gereken, iyi hal indirimlerinin uygulanmaması, faillere caydırıcı cezalar verilmesi, 6284 sayılı yasanın ve İstanbul sözleşmesinin etkin bir şekilde uygulanmasıdır" diye konuştu.

 

"Emani ve öldürülen tüm kadınlar için adalet istiyoruz; tüm kadınlar için adaleti sağlayana kadar mücadeleye devam edeceğiz" diyen Sultan'ın açıklaması sonrası gruplar davayı takip etmek üzere Sakarya Adliyesi'ne girdi.

 

Ne olmuştu?

 

Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde 6 Temmuz günü 9 aylık gebe olan Emani Al-Rahmun'u önce cinsel saldırıya maruz bırakan ve sonra 10 aylık bebeği ile birlikte katleden Birol Karacal ve Celal Bay, katliamın ardından tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Katliamın duyulması üzerine kamuoyundan yoğun tepki yükselmiş ve göçmen kadınlara yönelik şiddetin boyutları ortaya çıkmıştı. Sakarya Cumhuriyet Savcılığı tarafından her iki fail hakkında "tasarlayarak canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme", "gebe olduğu bilinen kadını öldürme", "çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme", "nitelikli cinsel saldırı", "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme", "nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme"ve "nitelikli yağma" suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış ömür boyu ile 30 yıl 6 aydan 50'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan 12 sayfalık iddianame Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Davanın iki tutuklu sanığı erkek, 1 Aralık'ta ilk duruşmada Emani'yi planlayarak katlettiğini itiraf etmişti.