Safiye Alagaş 

 

DİYARBAKIR - 696 sayılı KHK ile yasallaştırılan "tek tip" kıyafet dayatmasının Guantanamo ile kıyaslanmasının "akıl tutulması" olduğunu söyleyen Diyarbakır Barosu Cezaevi Komisyonu Koordinatörü avukat Hazal Özbey, "İslami bir gelenekten geldiğini ve zulme karşı olduğunu söyleyen bir kesim tarafından Guantanamo gibi zalim bir uygulamanın örnek gösterilmesi son derece dikkat çekicidir” dedi. 

 

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından Türkiye ve Kürdistan'da bulunan cezaevlerinde yaşanan baskı ve keyfi uygulamalara her geçen gün bir yenisi eklenirken, hükümet tarafından son çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yasallaşan “tek tip” kıyafet dayatmasına tepkiler sürüyor. “Tek tip” kıyafet uygulamasını değerlendiren Diyarbakır Barosu Cezaevi Komisyonu Koordinatörü Avukat Hazal Özbey,  söz konusu dayatmanın masumiyet karinesini ortadan kaldıracağını söyledi. Tutsakların mahkeme karşısına “tek tip” kıyafet giydirilerek çıkarılmasının mahkeme nezdinde olumsuz kanı oluşturacağını belirten Hazal, ceza yargılama sisteminde soruşturma ve kovuşturma evresindeki kişilerin yargılamaları sona erene kadar tam anlamıyla suçlu olarak nitelendirilemeyeceğini hatırlattı. Hazal, uluslararası hukukta kabul gören kurallar çerçevesinde tutsakların adliyelere ve mahkeme önüne kelepçeyle getirilmesinin masumiyet karinesini zedeleyen bir uygulama olduğunu söyleyen Hazal, “Herkes bir kez dahi dönüp t baktığında tutuklular toplumun kendisini suçlu olarak kabul gördüğünü düşüneceklerdir. Bu anlamda insanlar hem yargılamaya hem de mahkemeye yönelik olan inançlarını kaybedecektir" dedi.

 

Guantanamo hala hafızalarda 

 

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın “Guantanamo’da tek tip kıyafetle yaşam şekli oluşturulmuştur" şeklindeki sözlerini de değerlendiren Hazal, Guantanamo'nun toplumsal bellekte son derece kötü bir yer olarak kaldığını vurguladı. Hazal, Guantanamo'un örnek verilmesinin tam bir akıl tutulması olduğunu söyleyerek, "İslami bir gelenekten geldiğini ve zulme karşı olduğunu söyleyen bir kesim tarafından Guantanamo gibi zalim bir uygulamanın örnek gösterilmesi son derece dikkat çekicidir” ifadelerini kullandı. 

 

'Tutsaklar yalnızlaştırılmak istenecek' 

 

Uygulamayı kabul etmeyen tutsakların en temel haklardan mahrum bırakılacağına dikkat çeken Hazal, bir ile üç ay arasında hem avukat hem aileyle görüş yasadığı getirilebileceğini belirtti. “Tek tip” dayatmasını kabul etmediği için disiplin cezaları verilecek olan tutsakların toplumdan tamamen dışlanmak, yalnızlaştırılmak istendiğini de vurgulayan Hazal, “Bir nevi tecrit altında bırakılacaklardır. Dayatma getiriyorsunuz. Ona karşı koyma durumunda bu kez de aile ile dış dünyayla bağını kopararak bir nevi 'ya bu dayatmayı kabul edeceksin ya da sen dış dünya ile bütün bağlarını koparacaksın' ikilemi sunuyorlar" diye konuştu.

 

'Dirençle karşılaşacaktır'

 

Uygulamanın insanlık dışı olduğunun vurgulayan Hazal, “Tek tip kıyafet uygulamasını getiriyorsunuz ve  karşınızdakilerin buna uymasını bekliyorsunuz. Böyle bir durumda mahkumlara karşı kötü muamele, işkence hatta en temel olan yaşam hakkı ihlali yaşanabilir. Çünkü böyle bir uygulama getirildiğinde karşı taraftan bir direnç görebilir. Bu direnç karşısında da yaşam hakkını ihlal edebilecek müdahalelerde gerçekleşebilir" dedi.