
Yasa tasarına karşı avukatlar: Aile hukuku dini referanslarla planlanacak
- 09:14 20 Ekim 2017
- Hukuk
Evrim Kepenek
HABER MERKEZİ - Avukatlar, kadınların tüm itirazlarına rağmen Meclis’ten geçen yasayı kabul etmediklerini belirtti. Avukatlar, yasa ile birlikte sosyal yaşamın ve aile hukukun artık dini referanslara göre planlanacağını vurguladı.
Müftülere de nikah kıyma yetkisi veren "Nüfus Hizmetleri Kanunu ile bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın altıncı maddesi kadınların tepkilerine rağmen Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. Yasaya tepki gösteren avukatlar, kadınlara rağmen geçen yasayı kabul etmediklerini belirtti.
‘Kadınlar gözden çıkarılıyor’
Bu yasa gündeme geldiğinden itibaren kadınların kampanyalarla yasaya itiraz ettiklerini hatırlatan avukat Diren Cevahir Şen, “Müftülük yasasının kadınlara rağmen geçmesi demek kadınların hayatlarına müdahale edilmesi anlamına gelmiyor. Bu yasa kadınları zapturapt altına almak, denetlemek demek. Bütün itirazlara rağmen yasanın onaylanması kadınların gözden çıkarıldığını ve kadınları karşısına alan bir yasa olduğunu gösteriyor” dedi.
Bu yasanın kadınları tamamen etkisiz hale getirmek istediğini söyleyen Diren, “Tecavüz yasasının da meşrulaştırma anlamı taşıyor. Biz buna meşru demiyoruz. Kadınlar bu yasaya karşı mücadele etmeye devam edecek” diye konuştu.
‘Şeriata gidiş var’
Avukat Gülizar Tuncer de, “Son dönemde çıkarılan yasalar ve KHK’ların geneline özgü bir durum olarak baskı rejiminin giderek arttırıldığı ve şeriat hukukun yerleştirilmek istendiği görülüyor. Bunun herkes tarafından görülmesi isteniyor. Bu yasanın Meclis’te kabul edilmesinden çok, şu an içinde bulunduğumuz yasayı ve diğer hukuk dışı düzenlemeleri daha da ötesi kadın ve insan haklarına yönelik bu hoyratça uygulamaları kabullenişimiz var. Toplumun çaresizce bekleyişi ve bir umarsızlık var. Açık olarak şeriata gidiş va,r toplum da bunu çaresiz bir şekilde kabul ediyor. Bu çok endişe verici” diye konuştu.
“Toplumsal muhalefet neden bu kadar sessiz?” diye soran Gülizar, “Nereye kadar böyle devam edecek? Artık neyi bekliyoruz? Her defasında eskiyi aratır bir hale getiriyorlar bizi. Yeni çıkan yasalara alışıyoruz ve alıştırılıyoruz. Bunun da üzerine düşünmek lazım, vahim bir durum” dedi.
‘OHAL’de AYM’ye de gidemiyorsunuz’
Avukat Selin Nakıpoğlu da tasarı komisyona ilk geldiği zaman bir yazı yazdığını ve o zamanki yetkililerin kendilerine “iddialı cümleler ediyorsunuz” dediğini hatırlattı. “Ancak dün gece hepsi gerçek oldu” diyen Selin, “!91 senelik Medeni Kanunla derdimiz var, bunu değiştireceğiz’ Dediler, değiştirdiler. Medeni Kanun aleyhine yapılmış bir yasal düzenlemedir. Kadınlar açısından olumsuz sonuçlar doğuracak yasa. Günlerdir sokaklarda kadınlar Meclis’in önünde darp ediliyorlar, Meclis’e girmelerine izin verilmiyor. Bu yasa kimin için yapılıyor, vatandaşlar için yapılıyor mu neden bu kadar şiddet gösteriliyor?” diye sordu.
Çok üzgün ve endişeli olduğunu söyleyen Selin, “OHAL sürecinde çıkarılan yasal düzenlemelere karşı Anayasa Mahkemesi’ne de gidemiyorsunuz. Bu yasa OHAL’in çıkarılması ile ilgili değil. Anayasayı ihlal eden bir yasa bu yönü ile. Çok üzgün ve endişeliyim. Kadınlara rağmen geçen yasayı kabul etmiyoruz” diye konuştu.
‘Kadınları eve kapamaya yol açan süreç’
Avukat Nuray Özdoğan da yasaya tepki gösterenlerden. Nuray, "Müftülüklerin yetkisinin arttırılması çocuk yaştaki evlilikler açısından yol açıcı bir düzenleme olacak, bu açıdan riskli ve tehlikeli. Sosyal alanı dini referansla yönetme, müftülükleri bu alanda güçlendirme en kriz aşama. Meclis’ten ne yazık ki geçti. Kadın ve çocuklar açısından çok tehlikeli bir süreci başlatmış oldu. Sadece sözlü beyanla işlemlerin yapılması, yaşın tespiti konusunda ciddi tespitlere yol açacak. Kadına yönelik şiddeti de meşrulaştırıyor. Hedef sosyal yaşamı, dini referanslarla göre planlama. Bu da kadınları eve kapamaya yol açan bir süreçtir” diye belirtti.
‘Kadın mücadelesi iktidarı korkutuyor’
“Hukuk dışı giden pervasız gidişe karşı en güçlü duruşu kadın mücadelesi gösteriyor” diyen Nuray, şöyle devam etti: “Kadın mücadelesi iktidarı korkutuyor. Bunu da önlemeye dönük düzenlemelerin bir parçası olarak görmek lazım. Çocuk ve kadın merkezlerinde bugün müftüler danışmanlık yapıyor. Bunlar hangi pedagojik eğitime göre danışmanlık yapıyor? Kabul edilebilir gibi değil.”
‘Dini referansla aile hukuku planlanıyor’
Yıllar öncesinin bir kazanımı olan resmi nikahın da kaybedildiğini belirten Nuray, dini referanslara göre bir aile hukukunun planlandığını kaydetti. Nuray son olarak, "Bu iktidarın en büyük korkusu kadının sosyal olması ve sokakta olması" dedi.