
Yargılanan DÖKH aktivistleri: Kadına yönelik şiddetle mücadele suç sayılamaz
- 17:27 13 Haziran 2019
- Hukuk
VAN - DÖKH aktivistlerinin yargılandığı davanın ikinci duruşmasında kadınlar, 25 Kasım ve Newroz kutlamalarına katılımın suç olarak dosyada yer almasına tepki göstererek, yapılan her etkinliğin meşru olduğunu ve kadın mücadelesinin verildiğini söyledi.
Van'da 2013 tarihinde Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde yürütülen eylem ve etkinlik nedeniyle açılan davada çok sayıda kadın aktivistin yargılandığı davanın ikinci duruşması Van 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van İl Eşbaşkanı Aynur Tarhan, yerine kayyım atanan DBP Edremit Belediye Eşbaşkanı Rojbin Çetin ve cezaevinde olan yerine kayyım atanan Erciş Belediye Eşbaşkanı Yıldız Çetin hazır bulunurken, HDP Van İl Eşbaşkanı Yadişen Karabulak ile Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri de dayanışma amacıyla duruşmayı izledi.
‘Yaptığım çalışmalar meşrudur’
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada söz alan Aynur Tarhan, soruşturmanın açıldığı tarihlerde İl Genel Meclis üyesi olduğunu, aynı zamanda DÖKH aktivisti olduğunu söyledi. Etkinliklerin ise tamamının bağlı olduğu siyasi parti faaliyeti kapsamında olduğunu dile getiren Aynur, bu kapsamda yaptığı çalışmaların yasadışı olmadığını ve meşru olduğunu belirtti. Aynur, beraatını talep ederek, bir sonraki duruşmaya katılımdan muaf tutulması gerektiğini kaydetti.
Ardından söz alan Rojbin Çetin ise, kadına yönelik her türlü şiddet ile mücadele kapsamında çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Soruşturmanın 2013 tarihinde başlatıldığı ve bu kapsamda birçok DÖKH aktivistiyle birlikte tutuklanarak cezaevinde 4 ay kaldıktan sonra serbest bırakıldıklarını hatırlattı.
‘Bunların hiçbiri illegal faaliyet değil’
Rojbin devamında şunları dile getirdi: Şu anda ben Ahtamara Kadın Platformu’nun bir üyesiyim. Ayrıca ilimizde bu kapsamda birçok çalışma yürüttük. Bunların hiçbiri illegal faaliyet değildi. Ayrıca DÖKH çalışmaları kapsamında kapatılan bir platform değildir. Kendi kendini fes etmiştir. DÖKH aktif olduğu dönemlerde biz kadınlar ilin valisinin izniyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle miting gerçekleştirmiştik. Dolayısıyla yaptığı her etkinlik meşrudur. Kadınların yasal hakları, insan hakları ve maruz kaldıkları şiddetle ilgili çalışmalar suç kapsamına alınamaz.”
‘AKP’li meclis üyelerine neden soruşturma açılmadı?’
Duruşma Yıldız Çetin’in savunmasıyla devam etti. Soruşturmanın hazırlandığı tarihte Belediye Meclis Üyesi olduğunu hatırlatan Yıldız, aynı zamanda sağlıkçı olduğundan dolayı kentte belediye faaliyetleri kapsamında sağlık seminerleri ile sağlık hakkında kadınlara birçok hizmet yapıldığını aktardı. Kendisiyle birlikte aynı dönemde AKP’li meclis üyelerinin de yürütülen faaliyetlerde yer aldığını aktaran Yıldız, ancak sadece kendisine bu soruşturmanın açılmasına karşılık “Bir suç varsa ortada onlarda suç işlemiştir. AKP’li meclis üyelerine neden soruşturma açılmadı?” diye sordu.
‘Faaliyetlerimin tamamı sağlık hizmetleridir’
Van’da iki büyük depremin yaşandığını tarihlere denk gelmesinin de yol açmış olduğu ihtiyaç kapsamında sağlık hizmetlerinde yer aldığını kaydeden Yıldız, “Ben bir DÖKH aktivistiyim. Yaptığım faaliyetlerin tamamı kadına yönelik sağlık hizmetleridir. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum” dedi.
‘Dosyada hiçbir suç delili yok’
DÖKH aktivistlerinin avukatlarından Sevda Aydın da, hazırlanan dosyada dünya genelinde kutlanan 8 Mart, 25 Kasım ve Newroz’un suç sayılarak yer aldığını belirtti. Dosyada suç teşkil edecek bir delilin olmadığına dikkat çeken Sevda, hazırlanan 17 klasörlük dosyada hiçbir suç delili bulunmadığını söyledi.
‘Amacımız şiddete karşı mücadele’
Ardından söz alan ÖHD’li avukatlardan Dilan Kunt Ayan ise, kadına yönelik şiddetle mücadelenin suç sayılması durumunda kendisinin en büyük suçlu olarak yargılanması gerektiğini ifade etti. Dilan, “Bizler kadın olarak bizim temel amacımız şiddete karşı mücadele etmektir. Ben de kadın haklarını savunan birçok platformda yer aldım” dedi.
‘Sadece güldük’
Son olarak konuşan ÖHD avukatlarından Ekin Yeter, dosyayı incelediklerinde suç olarak sunulan gerekçeler karşısında “ sadece güldük” ifadesini kullandı. Ekin, bunun nedeninin ise dosyada yer alan etkinliklerin tamamının suçmuş gibi yansıtıldığını ve müvekkillerinin beraat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Duruşma, verilen beş dakikalık aranın ardından eksik hususların giderilmesi için 5 Kasım tarihine ertelendi.