
10 Ekim Davası avukatları: İstihbarat Daire Başkanlığı ne saklıyor?
- 17:09 18 Nisan 2019
- Hukuk
ANKARA - 10 Ekim Gar Katliamı'nda firari sanıkların yargılandığı duruşmada konuşan müşteki avukatları, katliamda sadece sanıkların yer almadığını belirterek, "İstihbarat Daire Başkanlığının bize göndermediği belgeler var. İstihbarat bizden ne saklıyor?" diye sordu.
10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasının firari sanıklarına ilişkin 2. duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediliyor. Ailelerin tepkisi nedeniyle ara verilen mahkemeye öğleden sonra avukatların savunmaları ile devam edildi. Savunma yapan avukat Eylem Saroğlu Aslandoğan, dosyada bir çok maddi gerçeğin çıkmasını istediklerini söyleyerek, firari sanıklardan Yunus Durmaz'ın pasaport alarak İran'da medrese eğitimi aldığını belirtti.
'Yunus Durmaz düğünlere ve namazlara katılmış'
Eylem, "Yunus Durmaz için 2010 tarihinde emniyet tekrar yakalanmasını talep ediyor. Daha sonra Yunus Durmaz'ın yakalanması halinde eminiyetin kendilerine 'Yakaladık' yazısı göndermesini talep ediyor. İstanbul üç yıl boyunca Yunus Durmaz'ı ararken ve 'bir gelişme yoktur' dediği Yunus Durmaz düğünlere ve namazlara katılıyor. Yakalanma kararına rağmen yıllarca rahat rahat gezen Yunus Durmaz'ın bir tane görüntüsüne rastlamıyoruz. Bunun bir tesadüf olmadığını biliyoruz. Resmi olarak da ortada görülmeyen, kimlerin bu katliamda olduğu bu davanın konusudur. 3 yıl boyunca rahat davranan birine ilişkin bu kadar kayıt varken, bu katliamın sanıkları firari sanıklar mıdır? Bir yıl içerisinde iki defa Pakistan'a teslim edilen sanığın serbest bırakılarak, bu katliamı örgütlemesinde kamu görevlileri sorumluları değil midir? Her iki durum da sorumluların sadece bu sanıkların olmadığını göstermektedir. Yunus Durmaz, Antepte fiziki ve teknik takipte olmasına rağmen hangi işlemlerin yapıldığını emniyet müdürlüğünden acil talep ediyoruz. Bu sorulara verilecek cevap adaletin sağlanması içindir. Eğer bu sorulara cevap vermesek adaleti sağlamayacağız olacağız" dedi.
'İstihbarat Daire Başkanlığı ne saklıyor?'
Avukatlardan Gülşah Kaya da iki senedir taleplerinin karşılanmadığını söyleyerek, taleplerini yeniden dile getireceğini belirtti. Gülşah, firari sanıkların kullandıkları materyallere ilişkin şunları kaydetti: "48 materyalin bir kısmı incelenmesine rağmen meyaryallerin şarjı ve pin kodu yoktu. Bunların uzmanlık istemeyeceği şeylerle bu eksikliklerin giderilmesi, yargılamada hata olduğu, bilirkişi raporu alınmasını hangi materyaller kime ait olduğu bilinmiyordu. Adres ve şahıs bazlı eleştirmenler yoktu. Bilirkişilerce izlenen hatalar vardı. 3 kişiden incelenen bilirkişiler var. Hepsi kendine göre ayarlanmış. Resul Demir'in PDF raporu oluşturulurken, başka sanıklarınkini çıkaramamışlardı. Dosyamızda olmayan materyaller var. İstihbarat Daire Başkanlığı başka inceleme yapmış. İstihbarat Daire Başkanlığı dijital meteyalleri imajdan aldıklarını ve bize de göndermelerini istedik. Ama bize gönderdiklerini belirttiler. Ama İstihbarat Daire Başkanlığı bashetmediği belgeler var. İstihbarat bizden ne saklıyor? Bunlara cevap verilmesi gerekiyor. Olayın aydınlatması için materyallerin bize verilmesi ve bilirkişi raporuna yeniden bakılmasını istiyoruz. Tutanaklarda, çelişkilere ilişkin size dilekçe vermiştik. Oradaki taleplerimizi yeniliyoruz."
'Firari sanıklar eylem hazırlığında olabilir'
Erkan Ünüvar, firari sanıkların hala eylem hazırlığında olabileceğine dikkat çekerek,"Biz daha farklı bir çalışma yöntemi uygulayabiliriz. Bu dava açıldığında bazı sanıkların soruşturma aşamasında tespit edilen ve onun üzerinde iddianame diskten hatlar üzerinde devam edilmiş. Özellikle firari sanıklar iletişime dair bir bilgisi olmayan sanıklar var. Soruşturmanın başından beri iletişimi elde edemediğimiz bir çok sanık var. Talebimiz soruşturma aşamasından beri kullandıkları telefona dair bir bilgi olmayan firari sanıkların tespiti için İstihbarat Daire Başkanlığı, Terörle Mücadele Şubesi (TEM) Jandarma birimlerinin MİT'e bu konuda ellerinde bulunan bilgi ve verilerin verilmesini istiyoruz. Yaptığımız her talebin bir amacı var. Firari sanıkların hala telefon kullanıp kullanmadıklarını bilmiyoruz. Emniyete sormak zorundayız. Emniyet 'bu delil olamaz' söylemlerinde bulunuyor. Dilekçemizde sunduğunuz bütün hatların kimlerin kullandığına dair bilgilerini istiyoruz, hangi hatları kullandıklarını dair bilgi istiyoruz. Bilgilerin gelmesi ardından taleplerimizi sunucağız" ifadelerinde bulundu.
Tanıkların yeniden dinlenilmesi istendi
Avukat Gamze Gökkoğlu ise Ayşenur İnci, Demet Taşer ve Hülya Balı'nın yeniden dinlenilmesini, adli kontrol şartı ile bırakılan Ayşenur İnci'nin de mahkemeye zorla getirilmesini talep etti. Ardından söz alan avukat Kemal Gündüz, mahkeme heyetinden 3 tane dilekçe verdiğini, kovuşturmanın genişletilmesi açısından da taleplerini yeniden açıklayacaklarını dile getirdi.
Avukatların talepleri şöyle:
"* Songül Büyükçelebi açısında zorla getirilmesini istiyoruz. Şengül Büyükçelebi'nin Türkiye dönüş hakkında soruşturma açıldığını söyleniyor. Buna ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığına dair belgeyi talep ediyoruz.
* Dinlenilmeyen Hülya Balı'nın yeniden dinlenilmesini, Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı' na dinlenilmesine üzerine sorulmasını talep ediyoruz.
*Firari Ahmet Güneş'i Antep' te arandığını söylendi. Ahmet Güneş ile ilgili 2015 tarihinde beri yakalanma kararının olup olmadığını, Antep Emniyettine sorulmasını talep ederek, Ahmet Güneş hakkında Antep 2.Ağır'da bulunan dosyasının tamamını bize gönderilmesini talep ediyoruz.
*Firari sanık yabancı uyruk olan Valent isimli sanığın sınır dışı edilip edilmediğini Göç Dairesi'ne sorulmasını talep ediyoruz.
*İçişleri Bakanlığı tarafından kırmızı listede olan sanıkların neden ödül listesinde olduğuna dair bilgi istiyoruz. Verilmediği takdirde gereken şikayetlere bulunulmasını talep ediyoruz.
Avukatların savunmalarının ardından savcı, sanıkların iletişim bilgilerini almak için gerekli yerlere müzakere yazılmasını, 2018 yılında celse ana kararı dosyalarının da mahkemeye yeniden gönderilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti ara karar için duruşmaya yarım saat ara verdi.