DİYARBAKIR - OHAL'i protesto eden 32 sendikalı hakkında "OHAL kanununa muhalefet, polisi darp ve polise mukavemet etmek"ten açılan dava duruşmasının ardından yapılan açıklamada, hukuksuzluklara karşı anayasa ve uluslararası hukuk çerçevesinde mücadeleye devam edileceğine dikkat çekildi.

 

Diyarbakır'da 17 Mayıs 2017'de OHAL uygulamaları ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamudaki ihraçlara ilişkin yapmak istedikleri basın açıklamasına izin verilmeyerek yaka paça gözaltına alınan 32 Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi hakkında dava açıldı. "OHAL kanununa muhalefet etmek", "2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etmek", "polise mukavemet ve darp" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 11'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Haklarında dava açılan bir kısım KESK üyesi ve avukatlarının katıldığı duruşmada, darp edildiklerini iddia eden 3 polisten 2'si de müdahil olarak hazır bulundu.

 

KESK üyeleri, haklarındaki suçlamaları reddederek, beraatlarını talep etti. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

 

'Sendikal haklarımız ve iş güvencesi ortadan kaldırıldı'

 

Polisin duruşmanın ardından adliye önünde basın açıklaması yapmasına izin verilmeyen KESK'liler, "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı ile Diyarbakır Barosu Ek binası önüne yürüyerek açıklamalarını burada gerçekleştirdi. Açıklamayı yapan KESK dönem sözcüsü Suphi Özen, "Hükümet 15 Temmuz darbe girişimi sonrası darbecilerle mücadele adı altında ilan ettiği OHAL, KHK'ler ile üyelerimizin içinde olduğu kamu çalışanlarını kitlesel olarak açığa aldı. Hükümet bu girişimle sendikal hakları ve iş güvencesini ortadan kaldırmıştır" dedi.

 

Suphi son olarak, hukuksuzluklara karşı anayasa ve uluslararası hukuk çerçevesinde mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.