Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi’nden belgesel gösterimi

  • 08:39 18 Ekim 2025
  • Güncel
İZMİR - Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, İzmir’de Hafıza Merkezi’nin de katkılarıyla hazırlanan “Dargeçit” belgeseli ve düzenlediği panelde yurttaşlarla bir araya geldi.
 
Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi ve Hafıza Merkezi, Art Venue İzmir Sanat Evi’nde yönetmenliğini Berke Baş’ın gerçekleştirdiği “Dargeçit” isimli belgesel filmi ve panel düzenledi. Dün düzenlenen belgesel gösteriminin ardından gerçekleşen panelde İnisiyatif üyesi Aysel Önen ve Hafıza Merkezi’nden Olcay Özer söz aldı. Panelde moderatörlüğü ise İnisiyatif’ten Gülçin Filoğlu gerçekleştirdi.
 
‘Üniformalı şiddeti; kadın bedenini kendi alanı olarak görmenin tezahürü’
 
Panelde ilk olarak konuşan Aysel Önen, Meclis bünyesinde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 15’inci toplantısında İnisiyatif’in komisyona sunduğu slayt gösterimini tanıttı. Savaşın kadın bedeni üzerinden gerçekleştiğini dile getiren Aysel Önen, “Cinsel şiddet davaları devam ediyor. Rojin Kabaiş’in davası da devam ediyor ve üzeri örtülmeye çalışılıyor. ‘İntihar etti’ diyerek aileye de başka türlü bir acı yaşatmaya çalışıyorlar ve bunu normal görüyorlar. Kendilerini aklamak için her türlü yolu deniyorlar. Üniformalılar tarafından uygulananlar da var. Bunlar kadın bedenini kendi alanı olarak gören zihniyetin tezahürleri” dedi.
 
‘Barışın toplumsallaşmasına dair sözü kadınlar kurabilir’
 
Barışın toplumsallaşması gerektiğini, ancak hem bu konunun hem de savaşın insanları nasıl etkilediğinin yeterince anlatılamadığını söyleyen Aysel Önen, “Barışın toplumsallaşmasına dair sözümüz var ve bu sözü bizim kurabileceğimizi düşünerek hareket ettik. Dünyada da çok yerde kadınlar savaşa ya da kadın bedeni üzerindeki politikalara dur dedi. Önce kadınlar birbirine barışı anlatıp diğer alanlarda var olma çabamızdı” şeklinde konuştu.
‘15 dosya kapandı, diğer davalar takip ediliyor’
Hafıza Merkezi’nin, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verileri ve saha çalışmaları ile bin 253 zorla kaybetme vakasını tespit edebildiklerini ve bunu da raporlaştırdıklarını kaydeden Olcay Özer ise davası görülen 15 dosyanın kapandığını belirtti. 15 dosyadan Kerboran, Lîce ve Cizîr dosyalarının devlet şiddetinin en çarpıcı şekilde ortaya koyulduğundan dolayı bu üç dosyaya yöneldiklerini ifade eden Olcay Özer, “Dargeçit davasının umut vaat eder nitelikte olduğu ve diğer davaların mahkemeleri devam ettiği için belgeseli Dargeçit dosyası ile sınırladık. Zorla kayıpları ortaya çıkarmak için yola çıktık. Diğer davalarda da takibi bırakmadık. Her davayı izliyor, tutanakları inceliyor ve aileleri görmeye devam ediyoruz” diye kaydetti.
 
‘Ailelerin zorluk yaşamamasına dikkat ettik’
 
Belgeseli çekerken davaları avukatlarla takip ettiklerini, aileleri hedef olmaktan uzak tutmak için çok fazla görünür olmamalarına özen gösterdiklerini belirten Olcay Özer, “Mahkemelerde kamera ile çekim yapmadık, çekilenler de bir iPhone 7 ile çekildi. Görüntü alamama, sesi alamama gibi zorluklar yaşadık ama zorluk yaşamamak ve yaşatmamak için çok dikkatli olduk” sözlerini kullandı.
 
‘Bir arada olalım, sözümüzü birlikte söyleyelim’
 
Faillerde yaratmasını umdukları bir duygunun oluşmasına dair beklentilerinin olmadığını, ancak onarıcı ve dönüştürücü adaletin oluştuğu bir Türkiye’de bu duygunun oluşmasını umduklarını söyleyen Olcay Özer, şöyle devam etti: “Dargeçit bizi çok farklı kurum, kişi ve 90’larda zorla kaybetmelere tanıklık etmemiş gençlerle tanıştırdı. Gençlerden çok güzel geri dönüşler aldık. Hep beraber barış mücadelesindeyiz, gerçekten birlik olabiliriz, bir arada olabiliriz. Bir arada olalım ve sözümüzü birlikte çoğaltalım” dedi.
 
‘Örgütlenme özgürlüğüne dair çalışma’
 
Hafıza Merkezi’nin örgütlenme özgürlüğüne dair iki yol belirlediklerini ifade eden Olcay Özer, birinin 2000 ve 2015 yılları arasında genç ve çocuk ölümlerine dair kapsamlı saha çalışması ve veri tabanı çalışması, diğerinin de 2015-2016 Olağanüstü Hal (OHAL) süreçlerinde yaşanan toplanma özgürlüğüne dair atölye bulunduğunu dile getirdi. Olcay Özer, son olarak atölyelere katılım çağrısında bulundu.
 
Panel, soru-cevap kısmıyla sona erdi.