Şakran Kadın Cezaevi’ndeki hak ihlallerine tepki

  • 14:57 28 Mayıs 2025
  • Güncel
İZMİR - Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine karşı gerçekleştirilen basın açıklamasında devlet kurumlarına, görevlerini yapmaları için çağrıda bulunuldu.
 
İzmir’de İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir şubeleri, Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama öncesinde Aliağa Şakran Kampüs Cezaevi’ndeki tutsakları ziyaret eden hukuk ve insan hakları örgütleri, ziyaretin ardından cezaevi önünde toplanarak “Hapishanelerde hak ihlallerine ve keyfi uygulamalara son verilsin” yazılı pankart açtı.
 
Açıklama sırasında sık sık “Bijî berxwedana zindanan”, “Jin, jiyan, azadî”, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük” ve “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları atıldı. Basın açıklamasına çok sayıda siyasi parti temsilcisi, demokratik kitle örgütü, avukat, insan hakları savunucusu ve yurttaş katıldı.
 
Basın metnini kitle adına Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE-TUHAYDER) Eşbaşkanı Ayfer Yıldırım okudu. 
 
‘Şakran Kadın Cezaevi’nde hak ihlalleri yoğunlaştı’
 
Türkiye’deki cezaevlerinde tecridin, işkence ve kötü muamelenin sistematik hale getirildiğini ve birçok hak ihlalinin devam ettiğini ifade eden Ayfer Yıldırım, son haftalarda tutsaklar ve tutsak yakınları tarafından başvurular sonucunda özellikle Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde hak ihlallerinin yoğunlaştığını söyledi. Ayfer Yıldırım, kadın tutsakların en temel haklarını kullanmalarının dahi engellendiğini belirterek “Kadın mahpusların açık görüşte ziyaretçilerine sarılmaları yasaklanarak yakınlarına sarılan mahpuslar hakkında İzmir Kadın Kapalı Hapishanesi idaresi tarafından disiplin cezasına hükmedilmiş olup bu durumun her açık görüşte tekrar ettiği tarafımıza iletilmiştir. Yine açık görüş sırasında zılgıt çeken mahpuslar hakkında da tutanak tutulup disiplin cezasına hükmedildiği, zılgıtın slogan olarak değerlendirildiği belirtilmiştir” dedi.  
 
‘Kadınların bedenlerine ve kimliklerine müdahale ediliyor’
 
Kadın tutsakların maruz bırakıldığı hak ihlallerine değinen Ayfer Yıldırım, kadın tutsakların, başta müdürler ve infaz koruma memurları olmak üzere cezaevi personellerinin aşağılayıcı, küçük düşürücü ve onur kırıcı davranışlarının cezaevi koşullarını ağırlaştırdığını aktardıklarını dile getirdi. Ayfer Yıldırım, “Müdürle ayakta görüşme dayatması, açık görüşlerde ailelere tespih sallayan, hakaret eden, yüksek sesle konuşarak baskı kurmaya çalışan infaz koruma memurlarının olduğu mahpuslar tarafından dile getirilmiştir. Bu durum baskı ortamının meşrulaştırıldığını ve mahpuslara psikolojik şiddet uygulandığını göstermektedir. Kadın Hapishanesinde özellikle son dönemde açık görüşlerde idarenin keyfi uygulamaları sebebiyle mahpusların aile ve özel hayatına saygı hakkı ile ifade özgürlüğü ihlal edilmektedir. Bunun yanında mahpusların işkence-kötü muamele yasağı, sağlığa erişim hakkı, haberleşme hürriyeti, özgürlük ve güvenlik hakkı gibi temel hak ve özgürlükleri de ihlal edilmektedir. Ayrıca kadın mahpuslar için getirilen kıyafet ve saç kesimi gibi düzenlemeler, mevzuatta yer almamasına rağmen idare keyfiyeti ile uygulanmakta, kadınların bedenlerine ve kimliklerine müdahale edilmektedir” şeklinde konuştu.
 
‘İnsan haklarına saygılı bir reform süreci başlatılmalı’
 
Türkiye’de barışçıl çözüm yollarının önünü açmak, toplumun tüm kesimlerinin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamasını sağlamak ve hukukun üstünlüğünü yeniden inşa etmek için, cezaevleri başta olmak üzere tüm kamu kurumlarında insan haklarına saygılı bir reform sürecinin başlatılması gerektiğini vurgulayan Ayfer Yıldırım, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Hapishanelerde uygulanan ayrımcı ve keyfi uygulamalara derhal son verilmelidir. Tüm bu değerlendirmeler ışığında; hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilerek, kişi onuruna yaraşır muamele yapılması, mahpuslara yönelik hak ihlallerinin ve keyfi uygulamaların ortadan kaldırılması hususunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumu ve ilgili tüm kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin giderilmesine ilişkin çalışmalarımız, ihlaller son bulana dek devam edecek olup ihlallerin ortadan kalkması için her düzlemde çözüm arayışımızı sürdürmeye devam edeceğiz”
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.