‘Artık demokratik siyaset rol oynayacak’

  • 09:06 13 Mayıs 2025
  • Güncel
Şehriban Aslan-Pelşin Çetinkaya
 
AMED – PKK’nin 12’nci Kongresi’nde alınan fesih kararının ardından konuşan kadınlar, devletin bir sonraki adımı atması gerektiğini belirtti. “Çözüm olana dek alanlarda, sokaklarda olacağız” diyen kadınlar, demokratik siyasetin öncüsü olacaklarını vurguladı.
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından PKK, 5-7 Mayıs tarihlerinde 12’nci Kongresi’ni topladı. Kongre sonrası açıklanan sonuç bildirgesiyle örgütün silahlı mücadeleyi sonlandırdığı ve yeni bir siyasal sürece geçiş yaptığı duyuruldu. Dünya kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu gelişmenin ardından konuşan kadınlar, demokratik bir toplumun inşası, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve kalıcı barış sağlanana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. Kadınlar ayrıca, tecrit uygulamalarının son bulması ve süreci destekleyecek yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti. 
 
‘Devlet adım atsın’
 
Barış Annesi Afife Kartal, barış istediğini söyleyerek, “Sayın Abdullah Öcalan ne derse bizim için o esastır. Ne derse yolunda ilerleriz. İktidar artık bir adım atsın. Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin. Cezaevlerinin kapısı artık açılsın. Hasta tutsaklar bırakılsın. Hiçbir annenin çocuğu ölmesin, hiçbir annenin gözyaşı dökülmesin. Herkes barış için elini taşın altına koysun. Önderliğimizin yolundan şaşmayalım. Önderliğimiz nasıl ki barışı istiyorsa biz de istiyoruz. Çocuklarımız nasıl onun yolundan ayrılmıyorsa biz de ayrılmayacağız. Ne gerillanın, ne askerin ne de polisin annesi ağlamasın” dedi.
 
‘Savaş dilinden uzak dursunlar’
 
Bir diğer Barış Annesi Remziye Alan, cezaevlerinde büyük bir tecridin uygulandığını kaydetti. Siyasi tutsaklara bir baskı olduğuna dikkat çeken Remziye Alan, “Zaten baskı var fakat hasta tutsaklara ekstra bir baskı var. Cezaevlerinden cenazeleri çıkıyor. Devlet bir süreç var diyorsa, bu sürece Kürt halkı ve Önderi el uzatıyorsa devlet de samimi bir adım atsın. Önce Önderliğimiz, sonra hasta tutsaklarımız ardından tüm siyasi tutsaklarımız bir an önce serbest bırakılsın. Tüm insani hakları onlara geri verilsin. Hareketimin, önderliğimin peşindeyim. Çözüm olana dek alanlarda sokaklarda olacağız. Önderliğin üzerinde tecrit kalksın ve artık halkına kavuşsun. Devlet, ‘Terörsüz Türkiye’ diyor biz bu söyleme karşıyız. ‘Silahsız Türkiye’ ya da ‘Savaşsız Türkiye’ desinler. Üsluplarına dikkat etmeliler. Savaş dilinden uzak dursunlar” şeklinde konuştu.
 
‘Kadınlar demokratik siyasette öncü rol oynayacak’
 
Bu süreçte bir sonraki adımın artık devlet tarafından atılması gerektiğine dikkat çeken Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis üyesi Güliz Kaya ise, “Bu sürecin ete kemiğe bürünmesi için devletten bir adım bekliyoruz. Çünkü PKK kongresini topladı ve yavaş yavaş açıklamalar da gelmeye başladı. Önceliğimiz hasta tutsakların salıverilmesi ve umut hakkının uygulanması. Binlerce hasta tutsak var. Birçoğu yaşamını tek başına idame ettiremeyecek durumda. Cezaevlerindeki yakınlarıyla görüşme talebinde bulunanların bile talebi kabul edilmiyor. Bu kadar katı durumlar var. Bir süreç varsa ve devlet bunda samimiyse ilk adım olarak öncelikli hasta tutsaklar açısından yasal düzenlemeler getirmeliler. Böyle bir adım atsın ki biz de artık sürecin adını koyalım. ‘Evet, bir barış süreci var, karşılıklı uygulanmaya başladı’ diyebilelim. Bundan sonra artık demokratik siyaset öncü rol oynayacak. Ve bu demokratik siyasetin de öznesi kadınlar olacak. Biz Abdullah Öcalan’ın da PKK’nin kararlarını da sahiplenmiş durumdayız. 27 Şubat’tan sonra demokratik siyasetin işletilmesi için siyasal ve legal zeminde mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor’
 
Son olarak konuşan Belediye Meclis üyesi Nurcan Delil de, bir sonraki adımın yasal düzenlemeler olduğunu ifade ederek, “Feshetme kararını bir halk ve yönetimler olarak doğru bir karar olarak buluyoruz. Bundan sonrasının somut adımlarla devam edilmesi gerekiyor. Şimdiye kadar istenilen her şey uygulandı, kararlar alındı. Ama bundan sonraki somut adımlar devletten bekleniyor. Bu doğrultuda barışa tüm halkların sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Türk ve Kürt halkları olarak bu ülkede kardeşçe birlikte yaşamanın ve buna sahip çıkmanın ne kadar doğru bir karar olduğunu somut adımlarla görüp ilerletmemiz gerektiğine inanıyorum. Kürt halkının talep ettiği haklar, elbette ki konuşulup tartışılıyor ve yıllardır verilen bir mücadele var ve bu mücadelenin doğrultusunda adımlar atılması gerekiyor. Bu adımlar da yasal düzenlemelerdir” sözlerine yer verdi.