ESP’den tutsaklar için açıklama: Bu saldırılar hepimize
- 13:37 19 Mart 2025
- Güncel
İSTANBUL - ESP, SKM ve SGDF'li gençlere yönelik operasyonda tutuklanan ve 8 Mart’ta tutuldukları Marmara Kapalı Cezaevi’nden sürgün edilen 34 kişi için yaptıkları basın toplantısında, “Bu saldırılar hepimize” denilerek, gözaltı saldırılarına karşı herkesi mücadele hattında birleşemeye çağırdı.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), 24 Ocak'tan bu yana tutsak bulunan ESP ve SGDF üyelerinin sürgün edilmesine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Eşbaşkanı Çınar Altan, İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) ile çok sayıda kişi katıldı. Toplantının yapıldığı salona “Sürgün sevke karşı dayanışmayı büyütüyoruz” pankartı asıldı.
Yaşanan ihlaller
İlk olarak tutsak Ezgi Gürbüz’ün annesi Nadiye Gürbüz konuştu. Ezgi Gürbüz’ün de aralarında bulunduğu 34 kişinin 21 Ocak günü gözaltına alınıp 24 Ocak’ta tutuklandıklarını anımsatan Nadiye Gürbüz, götürüldükleri Marmara Kapalı Cezaevi’nde çok sayıda hak ihlali ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Nadiye Gürbüz, “40 günlük tutukluluklarının ardından sürgün sevkle karşı karşıya kaldılar. Sevk edildikleri hapishanelerin hepsi şehir dışında sürgün sevk sırasında Çorlu'ya götürülenlere çıplak arama işkencesi yapıldı ve diğer hapishanelerde de girişimler olmuş ama reddettikleri için yapılmamış. Hala eşyaları verilmedi, eşyalarına el konulmuş durumda. Paraları çok uzun süre hesaplarına yatırılmadığı için kantin alışverişi dahi yapamadılar. Hapishanelerin sistemi tek kişilik hücreler biçimindedir. Güneş olmayan havalandırması olmayan havalandırmaya sadece günde 1-2 saat çıkarıldıkları bir tecrit sistemi altında tutuluyor. Özellikle Sincan ve Çorlu’da böyle bir uygulama söz konusu. Tutuklulara yönelik hem bu haksız tutuklamalar hem de bu sürgün sevklerin bir an önce durdurulmasını ve hızla tahliye edilmesini bekliyoruz” dedi.
Tecrit politikası!
Ardından konuşan ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Avukat Sezin Uçar, “Bu devletin hapishane ve tecrit politikasının bir parçası dün görüşçülere dönük bir baskı ve saldırı söz konusuydu. Bugün de sürgün sevkle karşı karşıya kaldılar. Aynı zamanda bugün buraya gelirken İstanbul Valiliği’nin OHAL uygulamasıyla karşılaştık. Sabah Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere çeşitli belediyelerde çalışanlara dönük gözaltı saldırısı oldu. İstanbul’da OHAL havası başlatıldı. Bir yandan Kürt sorununun çözümü için adım attığını iddia eden rejim diğer yandan ezilenleri, sosyalistleri, devrimcileri, muhalifleri tasfiye etmeye çalışıyor. Başta ESP’li yoldaşlarımız olmak üzere tüm politik tutsaklarla dayanışmayı büyütme çağrısı yapıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Bu saldırılar hepimize’
Son olarak DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Çınar Altan, şöyle konuştu: “Bu tutuklamalarla birlikte sürgün sevk saldırısının hukuku da ikame eden fiili uygulamalardır. Sürgün sevkler sadece bir yer değişikliği değildir. Hapishaneler irademiz dışında tutulduğumuz alanlar olsa da orası sizin yaşam alanınızdır ve mücadeleye orada başka bir cephede devam edersiniz. Sürgün sevkler sizin oradaki düzeninizi bozmaya yöneliktir. Bir anda kapınız açılır ve kendi yaşam alanınızdan koparılarak başka bir yere götürülürsünüz. Bu saldırının esası bir tutsağın içeride mücadele etmeye yönelik bir saldırıdır. Elbette bu saldırılar yüksek güvenlikli hapishanelerin kuyu tipi hapishanelerin yapılmasıyla artmaktadır. Küçük bir aralıktan başka bir havalandırma imkanının olmadığı bir yerde kalmak, temel ihtiyaçların bile karşılanmaması demektir. Bu saldırılar hepimizedir. Mücadelemiz içeride sürgün sevklerle ve tecrit uygulamalarıyla devam eden ve derinleşen uygulamalar için de geçerli. Tüm demokratik muhalefeti bu saldırılara karşı birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırıyorum.”
Konuşmaların ardından basın toplantısı sona erdi.