İHD İzmir Şubesi: YGC ve S Tipleri kapatılsın!

  • 13:17 19 Mart 2025
  • Güncel
 
İZMİR - YGC ve S Tipi cezaevlerindeki hak ihlallerine ilişkin raporunu açıklayan İHD İzmir Şubesi Merkezi Hapishane Komisyonu, bu cezaevlerinin kapatılmasını istedi. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Merkezi Hapishane Komisyonu’nun Yüksek Güvenlikli Cezaevleri (YGC) ve S Tipi cezaevlerindeki hak ihlallerinin raporunu dernek binasında düzenledikleri basın toplantısıyla paylaştı. Toplantının yapıldığı salona “Yüksek Güvenlikli Hapishanelerde tecrit var. Tecride hayır” yazılı pankart asıldı. Toplantıya Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE-TUHAYDER), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İzmir İl Örgütü, demokratik kitle örgütleri temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Basın metnini İHD İzmir Eşbaşkanı Zilan Gümüş okudu.
 
‘Tutsaklar ağırlaştırılmış müebbet koşullarında tutuluyor’
 
2021 yılından itibaren tecrit koşullarını daha da ağırlaştıran ve tutsakların büyük kısmının tek kişilik hücrelerde çok az kısmının da 3 kişilik odalarda tutulduğu cezaevlerinin devreye konulduğunu ifade eden Zilan Gümüş, Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı cezaevlerinde bulunan tüm tutsakların ağırlaştırılmış müebbet hükümlüleri ile aynı koşullarda tutulduğunu vurguladı. Zilan Gümüş, “Gerek mahpusların yazmış olduğu mektuplar gerek avukat-müvekkil görüşmeleri gerekse aileler tarafından yapılan başvurular doğrulusunda yaşanan ihlaller ve uygulamalar tespit edilmiştir. Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerde ağırlaştırılmış müebbet alanlar, müebbet alanlar ve süreli hapis cezası alanlar ve tutukluların büyük kısmı mahpuslar tek kişilik hücrelerde, çok az bir kısmı 3 kişilik odalarda tutulmaktadırlar. Daha önce bulundukları hapishanelerde koğuş sistemi içinde bulunan mahpusların, İdare ve Gözlem Kurullarının 5275 sayılı kanunun 9/3 maddesi gereğince eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli hâlde bulunan ve özel gözetim ve denetim altında bulundurulmaları gerekli olduğu saptananlar ile bulundukları kurumlarda düzen ve disiplini bozanlar veya iyileştirme tedbir, araç ve usullerine ısrarla karşı koyanlar yüksek güvenlikli ceza infaz kurum gönderilirler” dendiğinden mahpusların Yüksek güvenlikli Ceza İnfaz kurumlarına gönderilmelerine karar verilmektedir” şeklinde konuştu.
 
‘Mahpuslar işkence ve kötü muameleye maruz kalıyor’
 
Zilan Gümüş hasta tutsakların durumuna dikkat çekerek “Hasta mahpuslar, çoğu zaman revire kapasite fazlalığı ve revir doktorunun izinli veya kurumda bulunmaması nedeniyle çıkarılmıyorlar. Mahpuslara çıplak arama dayatması yapılmaktadır. Bu uygulamayı kabul etmediklerinde fiziki zor kullanarak üzerleri soyulmaktadır. Çıplak aramayı kabul etmeyen mahpuslara “aramaya karşı çıkmak” gerekçesiyle haklarında disiplin soruşturması açılmakta ve çeşitli cezalar verilmektedir. Mahpuslar hapishanelerde işkence kötü muameleye maruz kalmakta, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal edenler hakkında cezasızlık politikası yürütülmektedir. Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı Hapishanelerindeki mahpuslar ailelerinden çok uzak olan hapishanelerde tutulan mahpusladır. YGC ve S Tipi Hapishanelerde de mahpusların denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme hakları engellenmektedir. Mahpusların sosyal faaliyetler, sohbet, spor hakları engellenmektedir. Aile telefon görüşmeleri haftada bir defa 10 dakika olarak yapılmakta ve politik mahpuslara görüntülü görüşme hakkı tanınmamaktadır. Mahpuslara gelen Kürtçe mektuplar için “Okuyacak kimsenin olmaması” gerekçesi gösterilerek verilmiyor, ancak mektuplarda yazdıkları birkaç Kürtçe cümleleri de karalayıp gönderiyorlar” dedi.
 
‘Yüksek Güvenlikli, S Tipleri ve F Tipi Hapishaneler kapatılmalı’
 
Hücre tipi olarak cezaevlerinin insanların ruh ve bedensel bütünlüklerine zarar vereceğini, sosyal olan insan yaşamını olumsuz yönde etkileyeceğini, özgürlüğünden mahrum kalma cezasının dışında da bir cezalandırma yöntemi olması nedeniyle hukuksal anlamda da çelişki yaratacağından dolayı bu ağır tecrit ve izolasyon sisteminin kabul edilemeyeceğini söyleyen Zilan Gümüş, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Hapis cezasının özü, kişiyi hürriyetinden mahrum bırakmaktadır ancak başvurucuların aktarımları ve derneğimizin tespitleri doğrultusunda diyebiliriz ki Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerde uygulanan tecrit uygulamaları, mahpusları fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak yıpratmakta, telafisi zor mağduriyetler yaratmaktadır. Tecrit uygulamasını hapis cezasının amacıyla bağdaştırmak mümkün değildir. Mahpusların maruz kaldığı tecrit uygulamalarını hukuken hapis cezası kavramıyla açıklamak mümkün değildir. Söz konusu uygulamalar Anayasanın 17/1. Maddesi güvenceye alınmış kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ile bağdaştırılmaz. Mevcut uygulamalar ancak kötü muamele ve zamana yayılmış işkence kavramlarıyla açıklanabilir uygulamalardır. Yüksek Güvenlikli, S Tipleri ve F Tipi Hapishaneler kapatılmalı, mahpusların, insan onuruna uygun bir yaşam sürmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca mahpusların yaşam hakkı, sağlık hakkı korunmalıdır”