Mereş’te deprem anması: Doğal değil, siyasi bir afet yaşıyoruz

  • 15:18 6 Şubat 2025
  • Güncel
 
 
MEREŞ – Mereş depremlerinin yıldönümünde yaşamını yitirenlerin anıldığı etkinliklerde, “Doğal değil, siyasi bir afet yaşıyoruz” denilirken, “İktidarı ciddiyete davet ediyorum” diye eklendi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mereş İl Örgütü, 6 Şubat depremlerinin yıldönümü dolayısıyla aynı zamanda depremin merkez üssü olan Mereş’te anma programı düzenlendi. Programa DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ve DEM Parti Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan’ın yanı sıra DEM Parti Mereş il ve ilçe örgütleri katıldı. DEM Parti Mereş il binasında bir araya gelen heyet ve kitle, merkez ilçelerden Dulkadiroğlu’nda bulunan Kapıçam Mezarlığı’nı ziyaret etti. 
 
Kimsesizler mezarlığı ziyaret edildi
 
İlk önce kimsesizler mezarlığını ziyaret eden heyet burada açıklama yaptı. Açıklamada konuşan DEM Parti Grup Başkan Vekili Sezai Temelli, “Buradaki insanların dertlerine ortak olmaya çabalıyoruz. Ama bunu çok iyi biliyoruz ki bu kadar insanımızı yitirmeyebilirdik. Bu kadar insanın yaşamını yitirme nedeni ihmaldir” ifadelerini kullandı.
 
Dünyada bazı ülkelerde daha şiddetli depremlerde daha az kayıp verildiğini hatırlatan Sezai Temelli, Türkiye’de ise doğal afetin acı bir tabloya dönüştüğünü vurguladı. Sezai Temelli, "Dayanışmayla bir nebze olsun buradaki insanların dertlerine ortak olmaya çalışıyoruz. Evet deprem bir felakettir, doğal bir afettir, ancak depreme dayanıklı kentler inşa edilebilseydi bugün bu büyük acılar yaşanmayacaktı. Bunun sorumlularının hesap vermemesi, hatta buna inşaat sermaye diyerek yaklaşılması kabul edilebilir değildir" dedi.
 
Ardından heyet, depremde yaşamını yitirenlerin mezarlarını ziyaret ederek, yakınlarına baş sağlığı diledi. 
 
Barakalarda zorlu yaşam 
 
Heyet buradaki ziyaretlerini tamamladıktan sonra Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Zînkon (Küpelikız) Mahallesine gitti.
 
Mahalle halkı, gelen heyeti karşılayarak durumlarını aktardı. Depremde 19 mahallelinin yaşamını yitirdiğini aktaran  yurttaşlar, depremden sonra kendi emekleriyle yaptıkları barakalardan oluşan evlerinde yaşam mücadelesi verdiklerini söyledi. Burada açıklama yapan Sezai Temelli, "İnsanlar kendi çabalarıyla çatılardan söktükleri malzemelerle kendilerine baraka yapmışlar. Bu köydeki 85 hane bu durumda. Diğer köylerde de durum farklı değil. Bu ortadayken biz iktidarın hala deprem konusundaki yalanlarını dinlemeye devam ediyoruz. Ancak kırsala geldikçe görüyoruz ki insanlar kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Bu utanç iktidara yeter" diye konuştu.
 
Açıklama ardından mahalle mezarlığına geçen heyet, burada depremde yaşamını yitirenlerin mezarlarına karanfiller bıraktı.
 
Narlı Cezaevi ziyaret edildi
 
Heyet, ardından Mereş’in Pazarcix ilçesine bağlı Narlı Mahallesi’nde Narlı Cemevi’ni ziyaret etti. Heyeti, Narlı Cemevi Başkanı Tahir Ortaş ve cemevi yöneticileri ve çok sayıda yurttaş karşıladı.
 
Narlı Cemevi’nin bulunduğu konteyner alanına gelen heyet, yapımı süren Cemevi inşaatı hakkında bilgi aldı. Cemevinin inşası için yeterli maddi desteği görmediklerini dile getiren Tahir Ortaş, taziye evlerinin dahi bulunmadığına bu sebeple de Alevi yurttaşların mağdur olduğunu vurguladı.
 
Tahir Ortaş, yaşadıkları yetersizlik sebebiyle bazı Alevi cenazelerinin camiye götürülüp imam eşliğinde gömüldüğünü söyledi. 
 
Cemevi yöneticisi avukat Mehmet Ercoşman, “Önemli olan buraya gelmeniz. Ancak yapacağımız cemevine bir tuğla bile taşınsa ki burada sadece maddiyattan bahsetmiyoruz, yaparsa bizim için çok önemli bir yardım olacaktır” diye konuştu.
 
Halk buluşması 
 
Cemevi inşaatının son durumunu ziyaret eden heyet son olarak, Pazarcix’da yapılan halk buluşmasına katılmak için buradan açıklama yaptı.  Açıklamada konuşan Sezai Temelli, depremin ilk anında 48 saat boyunca yurttaşların "Devlet nerede?" diye sorduklarını hatırlatarak şunları söyledi: O 48 saati hiç unutmuyoruz. Ben de buradaydım. İnsanların birçoğu o yıkıntıların altında donarak yaşamını yitirdi. Bu çaresizliğin sebebi 'Devlet nerede?' sorusunun cevabındadır. Devlet olsaydı buradaki binaları güçlendirseydi biz 53 bin 537 canımızı yitirmemiş olacaktık. Hiç bir zaman halkının yanında olamayan devlet aklı ile karşı karşıyayız. Bu devlet halkına insanına yabancıdır. Halkın derdiyle dertlenen bir devlet anlayışı yok. Devletin aklı fikri, Suriye’de kimin iktidar olacağı, Kürt ve Alevi düşmanlığı, savaşı sürdürme üzerine. Biz şimdi doğal değil siyasi bir afet yaşıyoruz. 'Asrın felaketini asrın ihyasına dönüştüreceğiz' dediler bu mudur ihya? Hala neyin hamasetiyle siyaset yapıyorsunuz? Ben iktidarı ciddiyete davet ediyorum."
 
Daha sonra mahalleden ayrılan heyetin de yer aldığı anma etkinliklerinde yaşamını yitirenler için lokma dağıtıldı.