‘Haklarımızı geleceğimizi birlikte kazanacağız’
- 15:53 23 Kasım 2019
- Emek/Ekonomi
ANKARA - Eğitim Sen’in Ankara’daki mitinginde konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, savaşa değil eğitime bütçe ayrılması gerektiğine dikkat çekerek, “Haklarımızı geleceğimizi birlikte kazanacağız” dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), “Haklarımız, geleceğimiz ve öğrencilerimizin eğitim hakkı” şiarıyla Tandoğan Meydanı’nda miting düzenledi. Mitinge Türkiye'nin dört bir yanından eğitim emekçileri katılırken, siyasi parti ve sendika temsilcileri ile barış akademisyenleri de katıldı.
Tandoğan Meydanı'da bir araya gelen binlerce kişi, "Güvenceli iş güvenceli gelecek istiyoruz", "KHK'ler gidecek biz kalacağız", "Savaşa değil eğitime bütçe", "Biji berxwedana Rojava" ve "Jin jiyan azadî", "Bê ziman jiyan nabe" sloganları attı.
'24 Kasım bizim için mücadele ve direniş günüdür’
Yaşamını yitiren eğitim ve bilim emekçilerinin anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan konuşma yaptı. Feray, "1980 darbecilerinin öğretmen günü olarak dayattığı 24 Kasım bizim için ancak ve ancak mücadele ve direniş günü olur. Bugün direnişin ruhunu hep birlikte yaratıyoruz. Hiçbir zaman unutulmasın ki bizim yaşadığımız toprakları tarihi, haksızlığın hukuksuzluğunun tarihi olduğu kadar dayanışmanın ve mücadelenin de tarihidir. Bugün valiliğin, iktidarın tüm engellemelerine Ankara sokaklarındayız" dedi.
‘Bütçeden hakkımız olanı almak için’
Güvencesiz çalışmaktan kaynaklı geçtiğimiz günlerde bir öğretmen arkadaşlarını kaybettiklerini hatırlatan Feray, “Arkadaşımızın kaybetmemizin üzerinden günler geçmesine rağmen MEB, arkadaşımızın yakınlarıyla acısını paylaşma noktasında bile bir açıklama yapmadı. İşte iktidarın eğitim ve bilim emekçilerine bakışının fotoğrafı budur" ifadelerini kullandı. Güvencesiz çalışmak zorunda bırakılan tüm eğitim emekçileri için Ankara’da olduklarını belirten Feray, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde öğretmen atamalarının yapılmamasını maliyete bağladığını söyleyerek, öğrencilerin eğitim hakkının maliyet ile ölçülemeyeceğinin altını çizdi. Feray, “O bütçe eğitim ve bilim emekçilerinin, öğrencilerin bütçesi. Bütçeden hakkımız olanı olacağız demek için buradayız” diye kaydetti.
‘Savaşa değil eğitime bütçe demek için’
Barış akademisyenleri için de Ankara’da olduklarını aktaran Feray, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Kazandığınız kararlar yerine gelecek ve arkadaşlarımız üniversite kürsülerine geri dönecek. Şimdi de bütçe bizim bütçemizdir, bizim olanı geri alacağız. İnsanca yaşamak için bugün Ankara'dayız. Savaşa değil eğitime bütçe demek için bugün Ankara'dayız. Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız diye haykırdık ülkenin her yerinde yıllardır. Eğitime, bilime yok denilen bütçe teşvik adı altında özel okullara yatırıldı. Anadilde eğitimi savunmaktan bir an olsun vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Anadilde eğitim hakkı için alanlardayız. Haklarımızı geleceğimizi birlikte kazanacağız. Bizim mücadelemiz çocuklarımıza onurla bir gelecek bırakma mücadelesidir. Biz bu topraklarda 1980 Darbesine teslim olmadık AKP’ye de teslim olmayacağız.”
‘130 bin kamu emekçisi sorgusuz sualsiz işten çıkarıldı’
Ardından söz alan KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, dünyada ve Türkiye’de kapitalizm krizinin devam ettiğini ifade etti. Eğitim üzerinde neo-liberal politikaların, özelleştirme ve güvencesiz çalıştırma saldırıları olduğunu aktaran Mehmet, “Türk- İslam sentezi, gerici, asimilasyoncu, ırkçı politikalar hız kazandı. Kürtlerin, Alevilerin temel talepleri yok sayılıyor. 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen OHAL ile hukuksuzluk, adaletsizlik, emeğe dönük saldırıların arttığı, faşizan baskılarla toplumun nefes alamaz hale geldiğini biliyoruz. OHAL yaşamımızın her alanına müdahale etme aracı haline getirildi. 130 bin kamu emekçisi sorgusuz sualsiz işten çıkarıldı. Yani tek adam faşizmi inşa edildi” dedi.
‘Kayyımlar şiddettir’
Kayyım atamalarına ilişkin de konuşan Mehmet, kayyımların yönetememe krizi olduğunu belirtti. Mehmet, “Kayyımlar şiddettir, kayyım sadece belediye binalarının ele geçirilmesi olarak görülmemelidir. Kürt halkının siyasi iradesinin yok sayılmasıdır. Esasında yeni rejimin iflasıdır. Bu iktidar emekçiye, kadına, Kürde, barışa, demokrasiye, adalete düşmandır” ifadelerini kullandı.
‘Alanlarda olmaya devam edeceğiz’
Mehmet, alanlarda mücadeleye devam edecekleri mesajını vererek, sözlerini şöyle noktaladı: “OHAL, kayyım rejimine, kadınları toplumsal yaşamdan dışlayan istihdam politikalarına, kadına yönelik şiddete, ölümlere son verilmesi için mücadeleyi yükseltiyoruz. Ortak mücadele için bugün burada bir araya gelen yoldaşlar, sömürüye, yoksulluğa, faşizme karşı emek, barış ve eşitlik, özgürlük için alanlarda olmaya devam edeceğiz.”
Yapılan konuşmaların ardından miting Grup Giz’in müzik dinletisi ile sona erdi.