DİYARBAKIR - Rengarenk Umutlar Derneği ve Hayata Destek Derneği tarafından düzenlenen çocuk çalıştayında konuşan Handan Coşkun, çalışmak zorunda bırakılan çocukların yüzde 45'inin tarım alanında mevsimlik işçi olduğunu söyledi. 

 

Rengarenk Umutlar Derneği ve Hayata Destek Derneği, "Tarımda mevsimlik gezici/geçici işçilik ve çocuk çalıştayı" düzenledi. Eğitim Sen Diyarbakır 2 Nolu Şube'de yapılan çalıştaya Diyarbakır Barosu ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) temsilcileri katıldı. 

 

Çalıştayda açılış konuşması yapan Handan Coşkun, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Mart 2018 yılında yaptığı iş gücü anketine göre 4 milyon 983 kişinin fiili olarak tarımda çalışmaya devam ettiğini vurguladı. Tarım sektöründe çalışanların yüzde 81'inin kayıt dışı çalıştığını söyleyen Handan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) bağlı mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını araştıran komisyon tarafından yapılan araştırmalarda, tarım istihdamının en az yüzde 40'nın mevsimlik işçi olarak tespit edildiğini belirtti.

 

‘Çocukların çoğu günde 12 saat çalışıyor’

 

TÜİK'in 2012 yılındaki verilerine göre, 14 yaş grubunda 292 bin, 15-17 yaş gruplarında ise 631 bin çocuğun tarımda çalıştırıldığına değinen Handan, "Bu rakamların yüzde 45'ini tarımda çalışan çocuklar oluşturuyor. Ücretlendirme, etnik kökene dayalı, cinsiyete dayalı ayrımcılık vb. kaynaklı ayrımcılıkları da gidilen bölgede gidenlerin yaşadığı problemlerdir. Çocukların büyük bir kısmı haftanın yedi günü ve günde 12 saat çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

 

‘Haftanın 5 günü çalışıyoruz’

 

Rengarenk Umutlar Derneği Koordinatörü Yeter Erel Tuna da daha önce Umut Işığı Kadın Kooperatifi olarak faaliyet yürüttüklerini söyledi. Çalışmalarını 4 ana başlıkta gerçekleştirdiklerini kaydeden Yeter, "Bunlardan biri erken çocukluk önemi Çocuk Eğitim Oyun Odaları. Erken çocukluk döneminde çocukların gelişimlerini destekliyoruz ve haftanın 5 günü çalışıyoruz" diye konuştu.  

 

Yeter, kütüphane kurduklarını ve buradaki kitapların yüzde 70'inin çocukların anadilleriyle yazılmış kitaplar olduğunu söyledi. Bu kütüphaneye çok dilli kütüphane dediklerini ifade eden Yeter, “Kütüphanede Kurmanci, Dimilkî, İngilizce ve Türkçe kitaplar yer alıyor” dedi. 

 

‘Oyuncak kütüphanesi açtık’

 

Hafta içi okula giden çocuklar için de Tiyatro, Drama, Ritim kursları gibi çeşitli atölyeleri kurduklarını belirten Yeter, “2015 yılında Sur'da yaşanan o çatışmalı dönemde çocuklar çok etkilendi. Herkes etkilendi ama çocukların üzerinde travmatik etkisi daha fazla oldu. Bu etkilerin hala çocukların üzerinde olduğunu görünce Oyuncak Kütüphanesi açtık, şu an Oyuncak Kütüphanesi'nin 300 kayıtlı üyesi var" diye konuştu.

 

‘Çocuk Hakları Sözleşmesi’

 

Diyarbakır Barosu adına konuşan Av. Asye Demir ise Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni anlattı. "Çocuk Hakları Sözleşmesin içinde çok fazla detay olmaz" diyen Asye, "Bütün ülkelerin uyması gereken asgari koşulları içeren bir sözleşmedir. Bu anlamda çocukların fiziksel, ruhsal, ahlaki toplumsal ve kendi gelişimlerini destekleyecek her şeye ilişkin bir hüküm mutlaka bulunmaktadır. Çocuk işçiliği ile ilgili yapılan çalışmalarda da belli asgari koşullar belirlenmiştir. Bu asgari koşulları en net belirleyen uluslararası çalışma örgütünün belirlediği koşullardır. 15 yaş altı çalışanlar çocuk işçi, 15 ve 24 arası çalışanlar da genç işçi olarak tanımlanıyor" dedi.