Tandır başında renkli kıyafeti mor yazması ile kültürünü sürdürüyor

  • 09:05 28 Ocak 2019
  • Emek/Ekonomi
Gülistan Azak
 
DİYARBAKIR - Asırlardır süren tandırda ekmek pişirme geleneğini devam ettiren Nura Abay, sarı, kırmızı, yeşil oyalı mor yazması ve renkli yöresel kıyafeti ile hem göz dolduruyor hem de kültürünü koruyarak sürdürüyor.
 
Bölge kentlerinde yaygın olarak kullanılan tandırlarda pişirilen ekmekler özellikle sofra kültürünün vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Kürtlerin, Fasların, Arapların, Azerilerin genel kültürünü yansıtan tandır ekmeği veya "nanê tenûrê", asırlardır insanların sofrasındaki yerini muhafaza ediyor. Sanayi tipi fırınların gelişmesi, kent kültürünün kırsalda da etkili olmasıyla geçmişe oranla daha az üretilen tandır ekmeği, hem kokusu, lezzeti hem de farklı görünümüyle diğer ekmek türlerinden daha imtiyazlı bir yere sahip. Kırsal kesimlerde sac ekmeğinin de yaygın olarak pişirildiği bilinse de özellikle tandırlarda pişen ekmek, sulu yemeklerle tüketilmesi ve geç bayatlaması dolayısıyla daha fazla rağbet görüyor. Yerde açılan ve etrafı çamurla sıvanmış bir çukur veya toprağın üzerinde kubbe şeklinde yine çamurla sıvazlanarak yapılan fırında pişirilen ekmeğin hamuru da bir o kadar özel olarak hazırlanıyor.
 
Diyarbakırlı kadınlar asırlardır devam eden tandırlarda ekmek pişirme geleneğini kent merkezinde de sürdürüyorlar. Bu kadınlardan biri olan Nura Abay, yaktığı tandır başında taktığı mor yazması ve giyindiği yöresel kıyafetiyle göz dolduruyor. Söylediği kadın devrim şarkıları ile yaptığı işe ayrı bir renk katan Nura, kadın özgürlük mücadelesine olan bağlılığını, ekmek yaptığı süre boyunca dilinden düşürmediği "Jin Jiyan Azadi" sözleriyle ifade ediyor.
 
'Giyindiğim kıyafetler benim kültür mirasım'
 
Taktığı mor şalın tandır geleneğinden daha eski bir tarihe dayandığını dile getiren Nura, mor renginin kadının gücünü temsil ettiğini ve bu nedenle giyindiği tüm kıyafetlerinde bu rengi tercih ettiğini belirtiyor. Nura, "Yaptığım her işte mor rengini görmek mümkün. Bilekliklerim, şalım, kıyafetlerimde mor rengini tercih ediyorum. Bu renk bana güç veriyor" diye konuşuyor. Mor şalının uçlarında bulunan sarı, kırmızı, renkli örgülere de değinen Nura, bu renklerin ise Kürt kimliğini temsil ettiğini ve bu nedenle kendisi için büyük önem taşıdığını ifade ediyor.
 
'Tandırlar kadınların sorunlarına çözüm arama alanlarıydı'
 
Eski zamanlarda kadınların tandırı yalnızca ekmek yapma amaçlı değil, sohbet etme alanları olarak da kullandığını dile getiren Nura şunları kaydediyor: "Yıllar önce kadınlar bu tandırlarda şarkılar söyler, birbirlerine sıkıntılarını anlatıp, sorunlarına beraber çözüm üretirlerdi. Şimdiler de bu güzellikler azaldı artık. Ama yine de tandır üzerinde ekmek yapmanın keyfi çok farklı. Örneğin; Bugün karşıdan geçen bir genç kolaylıkla tandıra yaklaşıp ekmek isteyebiliyor ya da tandıra doğru bakan evden bir komşu, 'Eksik bir şey varsa, çocukla haber et' diye seslenebiliyor. Bu hala sürdürülen güzel şeyler."
 
'Zamanımızın genç kadınları da tandır başında ekmek pişirsin'
 
Kültürün taşıyıcılığını kadınların yaptığına dikkat çeken Nura, tandır kültürünün sürdürülebilirliğini sağlamak için genç kuşak kadınların da tandır ekmeği pişirmeyi öğrenmeye istekli olması gerektiğini kaydediyor. Tandır ekmeğinin lezzetinin gelecek kuşaklara aktarılması için bu kültürü muhafaza etmenin önemine dikkat çeken Nura, "Tandır ekmekleri hem lezzeti güzeldir hem de çabuk bayatlamaz, uzun süre muhafaza edilebilir. Diyarbakır'da imkânı olanlar tandır ekmeği pişirmeyi tercih ediyor. Tabi şehirde bu ekmeği yapmak için de her yer müsait olmayabiliyor. Tandır ekmeğini; annem, onun annesi de yaptı ve bugün ben de pişiriyorum. Tabi isterim ki bu gelenek devam etsin. Zamanımızın genç kadınları da tandır başında ekmek pişirsin. Bu kültürümüzün yok olmaması lazım" diyor.