Yeryüzü Ekoloji Kolektifi kuruluşunu deklare etti
- 11:27 16 Temmuz 2021
- Ekoloji
İSTANBUL - Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, kuruluşunu deklare ederek, “Sermaye ilişkilerinin yeryüzündeki canlı yaşamı yok etmeye başlayan hareketine karşı, doğayı ve yaşamı savunacağız! Yaşam sürecek, sermaye yok olacak” dedi.
Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, yayınladığı metinle kuruluşunu deklare etti. “Yaşamı savunacağız” şiarıyla yola çıkan Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, eko-sosyalist bir hareket olarak ortak mücadele alanlarıyla dayanışmayı büyüteceklerini belirtti.
‘Ekolojik dengenin bozulmasıyla canlı yaşamı risk altında’
Ekolojik dengelerdeki bozulma sebebiyle canlı yaşamın sürmesinin tehlike altında olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Canlı yaşamın içinde gerçekleştiği biyosfer, kendisini var eden ekolojik dengelerin bozulması sonucunda, canlı yaşamı riske sokacak bazı dönüşümlere uğruyor. Hava sıcaklığı, canlı yaşamın bütün dengelerinin kendisini ona göre ayarladığı ortalama denge noktasından 1-5 derece üstüne doğru hareket halinde. Ortalama sıcaklıktaki her bir derecelik artış, alışageldiğimiz toplumsal yaşamda olağanüstü değişiklikler yaratacak ve şayet 2 derecenin üstünde bir artış olursa canlı yaşam tehlikeye girecek. Fabrika bacalarından, termik santrallerden ve ulaşım araçlarından salınan gazlar atmosferi kaplayarak akciğerle ilgili her türlü ölümcül hastalığın hızla yayılmasını tetikliyor. Aynı gazların etkisiyle atmosferde oluşan bozulma, küresel ısınmayı devreye sokuyor” ifadeleri kullanıldı.
‘Üretim atıkları doğayı yok ediyor’
Kapitalist üretimin atıklarının ve çöplerinin temiz su kaynaklarını kirlettiği vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi: “Aşırı talebin zorlamasıyla yapılan yüklenmeden dolayı, dünyanın tümünde aküferler/yer altı suları gittikçe daha derinlere çekilerek yok oluyor. Küresel ısınma, daha şimdiden binlerce gölün ve ırmağın yok olmasına sebep oldu. Toprak, aşırı yüklenmeden dolayı ortaya çıkan verimsizleşme gerçeğiyle yüz yüze. Aşırı sulama ve toprağı nadasa bırakmama sonucu oluşan tuzlanma, küresel ısınmanın sonucunda oluşan seller ve kuraklıklar, aküferlerin kuruması sonucunda sulanamama, GDO’lu tohumlamanın yarattığı kısırlaşma, sürekli azalan doğal bitki ve hayvan türlerinin besleyici desteğinden yoksun kalıp fakirleşme, artan oranda kullanılan bitki ve böcek zehirlerinin yarattığı tahribat, ormansızlaşma, erozyon, çölleşme, normal ve zehirli atıkların bazılarının toprağa boşaltılması ya da gömülmesinin yarattığı tahribat yeryüzündeki toprağı verimsizleştiriyor.”
‘Kapitalizmin yapısal işleyişi ekolojik yıkım yaratıyor’
Kapitalizm koşullarında üretim sürecinin toplumsal ihtiyaçlardan koptuğu ve kapitalizmin ekolojik yıkım yarattığı ifade edilen açıklamada, “Üretim, sistemin egemeni sermayenin kendisini sonsuzca büyütme eğiliminin ihtiyaçları tarafından belirleniyor. Toplumsal yaşamın bütün gereksinimleri, her görünüm biçimi ve her anı, sermayenin kar etmesini sağlayacak mallara dönüştürülüyor. Üretim, toplumsal ihtiyaçlar için değil, sürekli kışkırtılan tüketim fetişizmini beslemek için yapılıyor. Sermaye büyüyebilmek için sürekli olarak daha fazla mal üretiyor. Bu durum, sürekli artan çapta ve hızda zenginliklerin doğadan sürekli olarak çekilmesiyle gerçekleşiyor. Doğa sürekli olarak daha fazla, daha hızlı ve daha derinden tahrip ediliyor” sözlerine yer verildi.
‘Yaşam sürecek sermaye yok olacak’
Açıklamada, kapitalizm karşıtı bir ekolojik toplumsal hareketin kapitalizm karşıtı diğer hareketlerle ortaklaşma eğiliminde olacağı vurgulanarak, “Böylesi bir anti-kapitalist alan, geleceğin toplumunun günümüzdeki uzantısı olacak ve bir biçimde geleceği belirleyecektir. On yıllardır süregelen ekoloji mücadelesi içerisinde ortaya çıkan tüm hareketler ve ortak mücadele alanlarıyla dayanışmaya, mücadeleyi birlikte büyütmeye geliyoruz. Sermaye ilişkilerinin yeryüzündeki canlı yaşamı yok etmeye başlayan hareketine karşı, doğayı ve yaşamı savunacağız! Yaşam sürecek, sermaye yok olacak” ifadeleri kullanıldı.