‘Yunus parkları bir an önce kapatılmalı’
- 12:54 27 Haziran 2020
- Ekoloji
HABER MERKEZİ – Kapalı alanlara hapsedilen yunusların maruz kaldığı alanda yaşadıkları kronik stres ve buna bağlı olarak yaşanan yunus ölümlerine dikkat çeken Yunuslara Özgürlük Platformu üyesi Öykü Yağcı, yunus parklarının bir an önce yasaklanarak kapatılması gerektiğini vurguladı.
Fransa'daki Planete Sauvage adlı yunus parkında 8 Haziran'da dünyaya gelen yavru yunus, bir hafta sonra hayatını kaybetti. Tesis yetkilileri yunusun kalp rahatsızlığı nedeniyle öldüğünü açıkladı. Kısa süre önce bir diğer yunus ölümü de İtalya'daki Genoa Akvaryumu'nda gerçekleşti. Teide adlı erişkin yunus, 28 Mayıs'ta içinde tutulduğu havuzun yüzeyinde yaşamını yitirmiş halde bulundu. Ölüm nedeni halen araştırılan Teide, 1997'de Aqualand adlı tesiste dünyaya gelmişti. Doğumundan iki yıl sonra Gardaland adlı tesise taşınan Teide, 2012'de Genoa Akvaryumu'na nakledilmişti.
Kronik stres...
Deniz memelileri üzerine araştırma yapan bilim insanları, yunusların doğal yaşam alanlarından koparılarak, etrafı tellerle çevrilmiş kapalı deniz alanlarına hapsedilmesine dikkat çekiyor. Son zamanlarda bu alanlarda yaşanan yunus ölümlerinin de kronik stresten dolayı yaşandığını kaydeden uzmanlar, hayvanların özgürlüklerinin elinden alınmasını, sürekli olarak yüksek müzik, inşaat, filtreleme ve ziyaretçilerin alkışları gibi duyusal örselenmeye maruz bırakılmaları ve benzeri durumlardan dolayı, depresyon, motivasyon eksikliği, yeme bozuklukları ve zayıflamış bağışıklık sistemiyle boğuştuğuna işaret ediyor.
Yüzde 52'si hayatını kaybediyor
Türkiye’deki yunus parklarının kapatılması için yaklaşık 10 yıldır mücadele eden Yunuslara Özgürlük Platformu’nun sözcülüğünü yürüten Öykü Yağcı, araştırma sonuçlarını paylaşarak, esaret altındaki yunus ve belugaların ölüm oranlarının, diğerlerine oranla 2 buçuk kat daha fazla olduğunu belirtiyor. Esarette dünyaya gelmiş yunuslara ilişkin ise Öykü, bu yunusların yüzde 52’sinin 1 yaşını bile doldurmadan hayatını kaybettiğini ifade ediyor.
'25 yunusa ne oldu?'
Bu rakamların yunus gösteri ve terapi merkezlerinde gizlenen ihlallerin en somut göstergeleri olduğunu kaydeden Öykü şöyle devam ediyor: “Bugün yunus parkı sahipleri milletvekilleriyle yaptıkları lobicilik görüşmelerinde ve Meclis tutanaklarında Avrupa’daki tesisleri olumlu örnekler olarak göstererek faaliyetlerini aklamaya çalışıyorlar. Fakat hayvanlar için bu vahim durum dünyanın her yerinde aynı. Aynı zamanda milletvekillerine Türkiye’deki 10 tesiste toplam 50 yunusun tutsak edildiğini aktarıyorlar. Oysa kamuya açık uluslararası CITES ithalat resmi belgeleri bize en az 75 yunusun 2005-2017 arasında yurtdışından Türkiye’ye getirildiğini ortaya koyuyor. Bu durumda aradaki farkta ortaya çıkan 25 yunusa ne oldu, bilmiyoruz; Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan net yanıt alamıyoruz, CİMER aracılığıyla takip edemiyoruz.12 yılda 25 yunus esaret altında hayatını kaybettiyse, her yıl 2 birey bu ticari tesislerde ölmüş demektir. Nitekim biz, haberlerden takip ettiğimiz kadarıyla son 10 yılda en az 5 yunusun Türkiye’deki tesislerde hayatını kaybettiğini bizzat biliyoruz. Bir de takip edemediklerimiz, bakanlıklara bildirilmeyen ve basına sızmayanlar var.”
'Hayvanlar sömürülmesin'
“TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nda geçen yıl alınan yunus parklarının yasaklanması ve mevcut tesislerin kapatılması tavsiye kararının bir an önce yasalaşması için Meclis’e bir kez daha çağrı yapıyoruz” diyen Öykü, daha fazla hayvanın ölmemesi ve yeni nesilleri kurtarabilmek aynı zamanda hayvan ticaretine son verilerek, hayvanların sömürülmemesini istedi.