Af Örgütü’nden ‘Jin jiyan azadî’ isyanına ilişkin rapor

  • 14:49 21 Ağustos 2023
  • Dünya
 
HABER MERKEZİ - Uluslararası Af Örgütü, Jîna Emînî’nin katledilmesinin yıl dönümü yaklaşırken hazırladığı raporda, İranlı yetkililerin “Jin jiyan azadî” isyanında katledilenlerin aile üyelerini keyfi gözaltına alarak, tutukladığını, katledilenlerin mezarlarını tahrip ettiğini ve anmaları ise şiddetle bastırdığını duyurdu.
 
Jîna Emînî’nin İran’da hükümet güçleri tarafından işkence ile katledilmesinin ardından başlayan “Jin jiyan azadî” isyanının yıl dönümü yaklaşırken Uluslararası Af Örgütü bir rapor yayınladı. 
 
Aileler cezalandırılıyor
 
Uluslararası Af Örgütü raporunda, İran yetkililerinin ayaklanmada katledilen kişilerin aile üyelerini keyfi olarak gözaltına alıp tutukladığı, mezarlıklardaki barışçıl toplanmalara sert kısıtlamalar getirdiği ve katledilenlerin mezar taşlarına zarar verdiğini tespit etti. Raporda, İran yetkililerinin hak ihlalleriyle sonuçlanan uygulamaları, yaslı ailelerde sebep olduğu ruhsal acı ve ızdırabı, uluslararası hukuk uyarınca işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı ve alçaltıcı muameleye ilişkin mutlak yasağın ihlali olarak değerlendirildi.
 
36 vaka belgelendi
 
İran’ın çeşitli bölgelerindeki 10 ilde yaşayan ve son aylarda insan hakları ihlallerine maruz bırakılan aile üyeleriyle ilgili 36 vakanın belgelendiği raporda, vakalar arasında, protestolar sırasında güvenlik güçleri tarafından katledilen 33 kişinin aileleri, protestolarla bağlantılı olarak keyfi şekilde infaz edilen 2 kişinin aileleri ve gözaltında işkenceye maruz bırakılan ve serbest bırakıldıktan sonra intihar eden bir kişinin ailesi yer aldı.
 
Adalet taleplerine ihlallerle yanıt verildi
 
Raporda, şu tespitler yer aldı: “Şiddete uğrayan protestocuların ailelerinin keyfi gözaltı ve tutuklama, ulusal güvenlikle ilgili muğlak ve temelsiz suçlamalarla yapılan ve bazı durumlarda hapis ve kırbaçlama cezalarıyla sonuçlanan haksız yargılamalar, savcılar veya güvenlik güçlerinin ifadeye çağırması ve zorlayıcı sorgular, hukuka aykırı olarak gözetim altına alma, yakınlarının mezarlarını yıkma veya mezarları tahrip etmeyi içeren ihlallere maruz bırakılıyor. Yetkililer aynı zamanda aile üyelerini yakınlarının mezarında, örneğin doğum günlerinde onları anmaktan alıkoymaya çalıştı. Yasaklara meydan okuyarak toplanan aileler mezarlıkta çok sayıda güvenlik gücü mensubunun hazır bulunduğunu, anmaları şiddetle bastırdığını, katılanların fotoğraflarını çektiğini veya aile üyelerini keyfi olarak gözaltına aldığını belirtti.”
 
Mezarlıklar tahrip edildi
 
Jîna ve protestolarda katledilen 17 şehirden diğer 20 kişiye ait mezarlara zarar verildiğini gösteren fotoğrafların da yer aldığı raporda, şöyle denildi: “Mezarlar zift ve boyayla boyandı ve kundaklandı, mezar taşları kırıldı ve taşların üzerinde ölen kişileri ‘şehit’ olarak anan veya özgürlük uğruna öldüklerini ifade eden yazılar karalandı. Yetkililer, bu suçların şüpheli faillerini tespit etmek ve adalet önüne çıkartmak için hiçbir soruşturma yürütmedi ve mezarlıkların tekrar tekrar tahrip edilmesini önlemek için tedbir almadı. Bazı mezarlara güvenlik güçleri tarafından aile üyelerinin gözleri önünde zarar verildi, bazılarına gece veya hiç kimsenin olmadığı saatlerde saldırıldı.”
 
Acımasızlığın sınırı yok
 
Raporda görüşlerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktör Yardımcısı Diana Eltahawy, şunları ifade etti: “İran yetkililerinin acımasızlığının bir sınırı yok. Suçlarını örtbas etmeye dönük kötücül girişimlerinde ailelerin adalet, hakikat ve onarım talep etmelerini, hatta yakınlarının mezarlarına çiçek ekmelerini dahi engelleyerek bu kişilerin yaşadığı üzüntüyü ve ızdırabı artırıyorlar. Ayaklanmanın yıldönümü yaklaşırken ölenlerin aileleri, yetkililerin onları yakınlarını anmaktan alıkoymak için her zamanki baskıcı taktiklere başvurmasından endişe ediyor.”
 
Devletlere çağrı
 
Diana, uluslararası toplumun özel görüşmelerde ve kamuya açık olarak İran yetkililerine ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma özgürlüğü hakkına saygı göstermeleri yönünde baskı yaparak, protestolar sırasında öldürülenlerin ailelerini desteklemesi gerektiğini söyledi. Ailelerin keyfi gözaltı ve tehditlere karşı korunması gerektiğini dile getiren Diana, “Aynı zamanda devletler, İran yetkililerini, ölümlere ilişkin hakikat ve adaleti savundukları için gözaltına alınan herkesi serbest bırakmaya, bu kişiler hakkındaki haksız mahkumiyet kararlarını ve cezaları bozmaya ve görüşlerini ifade ettiği için misillemelerle karşı karşıya olanlara yönelik tüm suçlamaları düşürmeye çağırmalıdır” dedi.