Türkiye'nin çocuk gerçeği: Okul harçlığı için çöplerden demir topluyorlar

  • 09:06 16 Aralık 2018
  • Çocuk
VAN - 2018 yılı "Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı" ilan edilirken, Türkiye'de çocuk işçi sayısı 2 milyonu bulmuş durumda. Van'da yaşayan 3 çocuk ailelerinin ekonomik durumundan dolayı okul harçlıklarını çıkarmak için çöpten demir ve naylon toplamak zorunda kalıyor. 
 
Çocuk işçiliği ile mücadeleye ilişkin duyarlılığının artırılması amacıyla 2018 yılı "Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı" ilan edildi. Şubat ayında dönemin başbakanı Binali Yıldırım'ın imzası ile yayımlanan genelgede, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan "Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı"nın yürürlüğe girdiği duyuruldu. Ancak hala hiçbir iyileştirici adım atılmayan "çocuk işçiler" meselesi Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olmaya devam ediyor. 
 
'2 milyon çocuk işçi'
 
Çocuk işçi sayısı 2018 itibarıyla 2 milyona yaklaştı. 2012'de 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı, 2016 yılına gelindiğinde 709 bine ulaştı. Çalışan her 10 çocuktan 8'inin kayıt dışı olduğu bildirildi. TÜİK'in 2016 yılı verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78'i kayıt dışı çalıştı. 2018 yılında yaşları 15,16 ve 17 olan üç çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Mesleki eğitim alan ve özellikle turizm sektöründe çalıştırılan stajyerler, resmi kayıtlara "çocuk işçi" olarak geçmedi.
 
Çöplerden demir toplayıp satıyorlar
 
Van'ın İpekyolu ilçesinde yaşları 12 ila 14 arasında değişen 3 çocuk, okul harçlıklarını çıkarmak için mahallenin çöplük dolu bir arazisinde demir ve naylon toplayıp satıyor. Çocukların gittiği arazide keskin materyaller, yaşamını yitiren hayvan cenazeleri de bulunuyor. Sağlıklarını ve bir bütün yaşamlarını tehdit etmesine rağmen, "Ailemizin durumu kötü. Bu yüzden okul harçlığımızı demir satarak çıkarmaya çalışıyoruz" diyen çocuklar, yaralanma ya da zehirlenme riskiyle karşı karşıya. 
 
'Annemin haberi yok' 
 
Ailesinden gizlice araziye geldiğini belirten A., "Annem öğrenirse çok üzülür ama maddi durumumuz el vermiyor. Okula harçlıksız gitmeye utanıyoruz. Burada öldürülen canlıların kokularından rahatsız olmamak için atkıyla burnumuzu kapatıyor ve çöpleri ayıklamak için ellerimize poşet geçiriyoruz. Eve gittiğimde annem 'bu halin ne' diye sorunca 'maç yaptım' diyorum" diye anlatıyor.
 
 
"Biz böyle yaşamak istemezdik. Okula saatinde gitmek, kantinde istediğimizi almak isterdik fakat bunlar hayalde kalıyor" diyen çocuklar, eve gittiklerinde de bitkin düştüklerini söylüyor.