Dr. Ulviye Günay: Çocuklara 'Hayır' demeyi öğretmeliyiz

  • 09:01 6 Nisan 2018
  • Çocuk
Gülistan Azak
 
MALATYA - Çocukların maruz bırakıldıkları istismarı anlatmakta ve ifade etmekte zorlandıklarını belirten Dr. Ulviye Günay, çocukların davranışlarındaki değişikliğe dikkat edilmesi konusunda aileleri uyardı. Ulviye, tüm ebeveynlerin çocuklarına "Hayır" demeyi öğretmesi gerektiğinin altını çizdi.  
 
Çocuk istismarının yaygınlaşarak artmasına rağmen politikacılar çözüm olarak "hadım yasasını" öneriyor, üstelik 12 yaş sınırlaması öngörüyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporlarına göre, 2018 yılının ilk ayında 147 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. Malatya İnönü Üniversitesi Çocuk Sağlığı Hastalığı Anabilim Dalı Başkanı Doktor Ulviye Günay, cinsel istismarın, çocuğun fiziksel ve psikolojik bütünlüğüne zarar verdiğini belirterek, çocuk ruh sağlığı gelişimi için ailelere "Çocuğunuza istemedikleri şeyler için 'Hayır' demeyi öğretmelisiniz" çağrısında bulundu. 
 
'Davranışlarındaki değişikliğe dikkat'
 
Ulviye, cinsel istismarın tespit edilmesinden sonraki süreçte ilk yapılacak şeyin çocuğun fiziksel güvenliğini tekrar sağlamak ve onu koruma altına almak olduğunu ifade etti. Ulviye, cinsel istismara maruz bırakılmış çocuğun hem fiziksel hem de psikolojik tepkiler verdiğini belirterek tepkileri şöyle sıraladı: "Çocuğun gece-gündüz alt ıslatmaya başlaması, okul-akran konusunda çatışmalar yaşaması, gece sık kâbus görmesi, bedenini kirli veya zarar görmüş olarak nitelendirmesi, yaşı ile uyumlu olmayan cinsel davranışlarda bulunması ve konuşması, çok sık genital bölgeye dokunma, genital bölgelerini gösterme ihtiyacı gibi davranışlar da örnek olarak verilebilir. Ayrıca cinsel istismara maruz bırakılmış çocukların sıklıkla çizdikleri resimlerde, oynadıkları oyunlarda veya hayallerinde yaşamış oldukları duruma ilişkin ipuçları bulunmaktadır."
 
'Çocuğu yargılamadan dinleyin'
 
"Cinsel istismara maruz bırakılan çocuk fiziksel ve psikolojik bütünlüğüne karşı tehdit almış demektir" diyen Ulviye şu uyarılarda bulundu: "Bu tehdit çocukta azımsanmayacak bir travmaya yol açabilir. Cinsel istismarın tespit edilmesinden sonraki süreçte çocuğun fiziksel güvenliliğini tekrar sağlamak ve onu koruma altına aldıktan sonra çocuk yargılanmadan dinlenmelidir."
 
'Çocuğun ismi ve fotoğrafı saklı kalmalı'
 
Çocuğun çevresindeki kişilerin travmayı atlatabilmesinde çocuğa en çok desteği verecek kişiler olduğunu belirten Ulviye , "Bu yüzden bu kişilerin son derece yargıdan uzak bir şekilde çocuğu dinlemeleri, ona tekrardan korunaklı ve güvenli alanı sağlamaları gerekmektedir. Çocuk cinsel istismar olaylarının özellikle basın tarafından çok hassas ve dikkatli işlenmesi gerekiyor. Çocuğun etkin yararının gözetilmesi için istismara maruz bırakılan çocuğun fotoğrafının ve isminin saklı tutulması çok önemli olacaktır" diye konuştu.
 
Neler yapılabilir?
 
Ulviye, çocuğu korumak için neler yapılabileceği konusunda da şu hususlara dikkat çekti: 
 
* Çocuklara bedenlerinin kendilerine ait ve özel olduğu, kimsenin zorla ve istemediği şekilde dokunamayacağı öğretilmedir.
 
* Yakınlık istemediğinde çocukların "hayır" deme hakkına sahip olduğu öğretilmelidir.
 
* Çocuğa iyi ve kötü davranışların neler olduğu öğretilmelidir.
 
* Çocuklar ana babalar ve öğretmenler arasındaki iletişim kanallarının sürekli açık olması sağlanmalıdır. Bu iletişim kanallarını açık tutmada sınıf öğretmenlerini ve rehber öğretmenler önemli rol oynayabilir.
 
* Çocuk herhangi bir istismar durumuyla karşılaştığında onu dinlemek ve duygularını anladığımızı hissettirmek önemlidir. Çocuğun özgürce konuşmasına izin vererek bir ilişki kurmak ve ortam sağlamak gerekir.
 
* Çocuğa ona inandığınız duygusunu vermek önemlidir.
 
* Çocuğun anlattıklarını abartılı tepkiler vermeden dinlemek gerekir.
 
* Çocuğun varsa suçluluk duygularını anlatmasına izin vermek gerekir. Bunun onun hatası olmadığını vurgulamak önemlidir.
 
* Çocuğa bu konuyu paylaştığı için duyulan memnuniyet dile getirilmeli ve konuşmasının doğru bir davranış olduğu vurgulanmalıdır.