‘Çocuklarla sağlıklı ve sakin bir şekilde temas kurulmalı’

  • 09:04 11 Mayıs 2020
  • Çocuk
VAN - Salgın sürecinde çocukların bedensel ve psikolojik sağlığı için önerilerde bulunan Psikolog Gülşen Kılıçarslan, yaş aralıklarının gözetilerek yaklaşılması gerektiğine dikkat çekti. Gülşen, “Ailelere önerim çocuklarınıza daha fazla kulak vermemiz. Sakin bir dille kaygılandırmadan, sağlıklı bir şekilde iletişim kurarak temas sağlamak iyi gelecektir” dedi. 
 
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye’de 3 bin 739  kişinin ölümüne yol açan koronavirüs (Covid-19) nedeniyle insanlar yaklaşık iki aydır evlerinden çıkamıyor. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı yurttaşlar için ise sokağa çıkma yasağı bulunuyor. Her gün dışarıda oynayan, arkadaşlarıyla okulda, kreşte, parkta zaman geçiren çocuklar da evde kalmanın zorluklarıyla başa çıkmaya çalışıyor. 3-5 yaş arası çocukların pandemiyi tanımaması ve anlamlandıramaması ise ayrı problemlere yol açıyor. Psikolog Gülşen Kılıçarslan, ailelere bu konuda önerilerde bulundu. 
 
‘Çocuklar kaygılandıkları vakit oyun oynamak ister’
 
Çocuğun yaş aralığı gözetilerek yaşanılan durumun anlatılması gerektiğini belirten Gülşen, “Biz bile bu durumla baş etmekte zorlanırken çocuklara daha hassas yaklaşmak gerekiyor. Daha küçük yaştaki çocuklar kendilerini ifade ederken oyun yöntemini kullanmaktadırlar. Kaygılandıkları zaman ya da kötü hissettiklerinde sizinle oyun oynamak isteyeceklerdir” dedi. 
 
‘Hijyeni korkutmadan anlatmalıyız’ 
 
3-5 yaş aralığındaki çocukların iletişim araçlarından etkilenebildiklerini, bu durumun kaygıları tetikleyebileceğini ifade eden  Gülşen, “Bu süreçte onlarla iletişime geçmek ve duygularını açmalarını sağlamak oldukça önemlidir. Onlardan bu süreci saklamak yerine anlayabilecekleri bir şekilde anlatmak oldukça önemli. Bir hastalık sürecinde olduğumuzu, hastalanmamak için dikkatli olmamız gerekli olduğunu ve hijyene uymamız gerektiği anlatma, hijyen konusunda korkutmamak gerekli.  Özellikle anne ve babası çalışan ve bu süreçte ailesi evde olan çocuklar bir açıdan mutlular. Evde birlikte resim yapmak, çizgi film seyretmek, kitap okumak, müzik dinlemek, çiçek ekmek gibi birçok aktivite yapılabilir” şeklinde tavsiyelerde bulundu. 
 
‘Salgın sürecinde yemek ve uyku düzeni çok önemli’ 
 
Çocukların yemek ve uyku saatlerinin düzenli olması gerektiğini de aktaran Gülşen, “6 -11 yaş üzeri çocuklarda durum biraz daha farklı seyredebilir. Çünkü bu yaş grubundaki çocukların okul süreçleri de var. Uzaktan eğitim görmeye çalışmaları, bu konuda sorun yaşamaları sürekli evde olmaktan kaynaklanan sorunlar oldukça etkilemektedir onları. Bu süreçte kaygı süreçlerinde öfkelenmeleri,  dikkat sorunları da olabilir. Bu çocukların duygularını anlamlandırmaları daha iyi olduğu için doğrudan neyin kaygılandırdığı sorulabilir” diye belirtti.
 
‘Ergen yaş gurubuna karşı dikkatli iletişim kurmalı’  
 
Gülşen son olarak ergenlik döneminde  olan 12-18 yaş gurubuna da değinerek şunları dile getirdi:  “İnternete direkt erişimi olan bir grup oldukları için hastalık ile ilgili sağlıklı bilgiler alması sağlanabilir. Bu süreçte normalde ergenlerin evden çıkıp birey olarak daha özerk alanlara ihtiyacı olduğu zamanlardır. Bundan kaynaklı ev içinde öfke patlamaları, iletişim problemleri gibi birçok sorun olabilir. Onlarla direkt iletişim kurup rahatlamaya yönelik sohbetler yapılabilir. Duygularını ifade etmede cesaretlendirilebilir. Gençler için internet üzerinde olan sosyal aktivitelere yönlendirmek iyi olabilir. Ailelere önerim çocuklarınıza daha fazla kulak vermemiz. Sakin bir dille kaygılandırmadan, sağlıklı bir şekilde iletişim kurarak temas sağlamak iyi gelecektir.”