'Savaşlar sürdükçe biz çocuklar ölmeye devam edeceğiz'

  • 09:03 19 Kasım 2019
  • Çocuk
Filiz Zeyrek 
 
ADANA - 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ne girerken, savaşlar nedeniyle milyonlarca çocuk yerinden edilmiş durumda ve yine milyonlarcası açlıkla sınanıyor. Yoksullukla yüz yüze yaşamak ve çalışmak zorunda kalan çocuklardan Yusuf, "Çocuk da olsak evimize ekmek götürmek zorundayız. Savaşlar sürdürüldükçe biz çocuklar ölmeye ve aç kalmaya devam edeceğiz" dedi.
 
Birleşmiş Milletler (BM), dünya genelinde çocukların maruz kaldığı ayrımcılık ve hak ihlallerine karşı 1989 yılında 20 Kasım’ı “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kabul etti. Çocukların maruz bırakıldığı hak ihlallerine karşı mücadele günü olan 20 Kasım’ı karşılarken, çocuklar hala yoksulluğa, savaşa, şiddete karşı savunmasız. Yoksulluğun ve savaşın ağır sonuçlarını omuzlamak zorunda bırakılan çocuklara mikrofon uzatarak, yaşadıklarını sorduk. 
 
‘Suriyeli olduğumuz için bizi aralarına almıyorlardı’
 
Beş yıl önce DAİŞ’in Halep’e saldırısı sonucu Türkiye’ye gelen 8 kardeşten ortancası olan Yusuf, beş yıldır Seyhan’daki sayacılar atölyesinde çalışıyor. “Yaşamımız çok iyi olmasa da şu an yaşadıklarımızdan daha iyiydi” diyen Yusuf, şunları anlattı: “Esad da bize baskı, zulüm ediyordu belki ama en azından okula gidiyorduk. Şimdi çalışmak zorundayız. Okula gittim ilk geldiğim tarihte ama çok fazla ırkçılık vardı, dışlıyorlardı bizi ve çok üzülüyorduk. Suriyeli olduğumuz için bizi aralarına almıyorlardı. Hatta öğretmenler bile bizi dışlıyorlardı. Her gün sabah saat 07.00’den gece 23.00’e kadar çalışmak zorunda kalıyoruz. Tiner, bali gibi maddelerle çalışmamız en zor kısmı. Çocuk da olsak evimize ekmek götürmek zorundayız. Savaşlar sürdürüldükçe biz çocuklar ölmeye ve aç kalmaya devam edeceğiz.”
 
‘Çalışmak değil arkadaşlarımla olmak istiyorum’ 
 
“Şimdi savaş dursun Rojava’ya dönerim ve orada okula giderim” diyen 14 yaşındaki Ahmet, Efrîn’den geldiklerini söyledi. Çalışmak yerine okula gitmek ve arkadaşları ile olmak istediğini söyleyen Ahmet,  “Günde 12 saat çalışıyorum. Eve gidince elimi yüzümü yıkıyorum, yemek yiyorum, sonra yatıyorum. Sonra sabah yine geliyorum. Çalışmak dışında başka bir seçeneğim yok, tek hayalim ayakkabı ustası olmak ve kendi toprağımda kendi işimi kurmak” dedi.
 
‘Sokakta arkadaşlarımla vakit geçirmek çok daha iyi olurdu’
 
11 yaşındaki Ömer ise, okul dönüşü çalışmak zorunda. Kazandığı parayı annesine verdiğini söyleyen Ömer, “Annem parayı okul masraflarım için kullanıyor. Günde 6, 7 ayakkabı boyuyorum. Çocuk olmak güzel aslında ama çalışmak zorunda değil de sokakta arkadaşlarımla vakit geçirmek çok daha güzel olurdu” dedi. 
 
‘Göçmen çocuk sayısı iki katına çıktı’
 
Çocuk hak ihlalleri konusunda veri toplayan ve önemli çalışmalar yapan Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Koordinatörü Miyesser Eraslan Önenli’nin paylaştığı bilgiler, çocukların yaşadığı hak ihlallerinin boyutunun giderek ağırlaştığını gösteriyor.
 
Savaşlar ve yarattığı göç nedeniyle milyonlarca çocuğun vahşet ortamında gözlerini dünyaya açtığını ve büyümeye çalıştığını belirten Miyesser, BM ve UNICEF raporlarında da yer alan şu bilgileri paylaştı: “28 milyon çocuk yerinden edilmiş durumda. Bu çocukların sadece 12 milyonu mülteci ve sığınmacı statüsündeyken, rakam gün geçtikçe artıyor. Mülteci çocukların yarısından fazlası eğitim hakkından mahrum kalıyor, on binlercesi ise göç yollarında kayboluyor. Göçmen çocuk sayısı 10 yılda iki kat artarken, yalnızca Suriye ve Irak’ta savaştan etkilenen çocuk sayısı 14 milyon. Sadece 2015 yılında Avrupa ülkelerine sığınma başvurusu yapan çocuklardan 96 bin 465’i kayıp. Kayıp çocukların birçoğu insan ticaretine meta ediliyor. 2016 yılında 63 binden fazla çocuk yanında herhangi bir yakını olmadan Avrupa’ya ulaşırken, 2016 yılından bu yana yalnızca Yunanistan sınırından geçen 480 bin çocuktan 5 bin 174’üne eşlik eden hiç kimse bulunmadığı açığa çıktı.
 
‘Çocukların yüzde 74’ü eğitimden mahrum’
 
Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nin Türkiye’deki Suriyeliler Toplumsal Kabul ve Uyum raporuna göre, Türkiye’de Ocak 2017’den bu yana 230 bin çocuk dünyaya geldi. Okul çağındaki çocuk sayısı bu rapora göre 968 bin iken, bu çocukların 500 bini okula devam edemiyor. Mülteci kamplarında yaşamayan çocukların yaklaşık yüzde 74’ü eğitim hakkından mahrum. Kamplarda yaşayan toplam 75 bin okul çağındaki çocuğun 63 bin 70 tanesi okula kayıtlı. Bu çocuklardan büyük bir kısmı dilendirilirken kapkaç ve gasp çeteleri tarafından kaçırılıyor. Ayrıca UNICEF’e göre Türkiye’de yaşamakta olup kayıtlarda görünmeyen 150 bin Suriye vatandaşının yaklaşık yüzde 20’sinin çocuk olduğu tahmin ediliyor.”
 
‘Milyonlarca çocuk açlıkla sınanıyor’
 
Hala binlerce çocuğun yaşamın her alanında cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını hatırlatan Miyesser, “En temel ihtiyaçlarını karşılayamayan milyonlarca çocuk açlıkla sınanıyor” dedi. “BM Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar” raporuna göre çeşitli ülkelerde 15 bin 500 çocuk katledilme ve sakat bırakılma, silah altına alınma ve asker olarak kullanılma, insani yardımlara erişimlerinin engellenmesi gibi şoke edici hak ihlalleri ile karşı karşıya kalıyor” ifadelerini kullanan Miyesser, 20 ülkenin incelediği raporda çocuklara yönelik olarak devlet güçlerince en az 4 bin, devlet dışı silahlı aktörlerce ise 11 bin 500’ün üzerinde hak ihlali gerçekleştirildiği bilgisini paylaştı. Miyesser, “En yüksek sayının ise Afganistan’da kayıtlara geçtiği belirtiliyor. Suriye’de ise geçmiş yıllara oranla silah altına alınan çocuk sayısında artış yaşandığına dikkat çekilen raporda, Suriye’de bir yıl içinde en az 1 milyon 299, Somali’de ise 1 milyon 340 çocuğun katledildiği ifade ediliyor” dedi.