Diyarbakırlı hukukçular çocukları oyuna çağırıyor

  • 09:05 28 Temmuz 2019
  • Çocuk
Şehriban Aslan
 
DİYARBAKIR - Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Ben u Sen Burcu Parkı’nda, “Benim sokağım, benim oyunum” sloganı ile çocuklarla bir araya gelemeye hazırlanıyor. Projeye ilişkin bilgilendirme yapan Çocuk Hakları Merkezi Sekreteri avukat Berçem Sancar, çocuklarda oyun hakkının en az yaşam hakkı kadar önemli olduğuna vurgu yaparak, tüm çocukları oyun oynamaya davet etti.
 
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi (DBÇHM) Sur ilçesinde, “Benim sokağım, benim oyunum” sloganı ile çocuklarla bir araya gelecek. Buluşma 31 Temmuz’da saat 16.00’da Ben u Sen Burcu Parkı’nda gerçekleşecek. DBÇHM Sekreteri avukat Berçem Sancar, projeye ilişkin bilgi vererek, Surlu çocuklara çağrı yaptı. 
 
‘Sahaya inmeden önce eğitim programı düzenledik’
 
Yaşanan çatışmalı süreçten en çok zarar görenin yaşam, eğitim, sağlık, oyun gibi birçok hakkı ihlal edilen çocuklar olduğunu belirten Berçem, çocukların sahip oldukları haklar bakımından farkındalık yaratma, aktiviteler, tartışmalar ve oyunlarla fikir üretebilme becerilerini geliştirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Bir gün de olsa sahaya inip çocuklarla vakit geçireceklerini söyleyen Berçem, “Travmanın sağaltılmasında etkili bir yol olarak oyun” adlı projelerinin, “Küçük Hibe Desteği ile Çocukların Sivil Topluma Çocuklar için Mikro-Fon programı” ile hayata geçireceklerini ifade etti. 
 
Bu programın, ICC (Uluslararası Çocuk Merkezi) ve Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı’nın başlattığı bir hibe programı olduğuna değinen Berçem, programın çocuk katılımının hayata geçmesini istediklerini aktardı.
 
‘Proje iki aşamadan oluşuyor’
 
Projenin iki aşamadan oluştuğunu bunun birinci aşamasının sahaya inmeden önce verilen eğitim olduğunu belirten Berçem, projenin aşamalrını şöyle anlttı: “Merkez üyelerimize yönelik ‘Çocuk katılımı, Çocukla İletişim’ ve ‘Travma’ başlıklı eğitim düzenledik.  Sahaya inmeden önce bu başlıklar üzerinde tartışmak önem arz ediyor. Sahaya inildiğinde çatışmalı süreçten etkilenen çocuklar oldukları için onlarla iletişimi sağlarken dikkatli olmamız gerekiyor. En ufak bir hata bile yaşamlarında iz bırakabilir. Projenin ikinci ayağı da 31 Temmuz’da sahaya inmemiz olacak. İki tane faaliyetimiz var. İlk olarak, ‘Benim sokağım benim oyunlarım’ sloganı ile sokağa özgü geleneksel oyunları oynayacağız. İkinci olarak ise oyun hakkını tartışacağız. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan dinlenme, boş zaman değerlendirme ve kültürel etkinliklere katılmayı içeren bu hakkı oldukça önemli buluyoruz. Haklar arasında hiyerarşi bulunmadığını, oyun hakkının da en az yaşam hakkı kadar mühim olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla onlar ile iç içe olabileceğimiz, interaktif, onları da katabileceğimiz bir etkinlik düzenleyeceğiz."
 
‘Çocuklar karar verecek’
 
Çocukların potansiyeline inanmak gerektiğine vurgu yapan Berçem, sahaya aindiklerinde oyunu önceden seçmneyeceklerini, çocukların fikirlerini alacaklarını söyleyerek, "Onların verdiği ortak bir karar ile oyun oynanacak. Oyun kurallarını ve görev dağılımını yine kendileri yapacak, belirleyecek. Çocuk liderliği de çok önemli aslında çocukla işbirliği ve çocukla dayanışması da önem arz eden konular arasında" dedi. Özlem, "Biz direkt oyun hakkını anlatmayacağız. İlk olarak onlara soracağız, onların verdiği cevaplarla birlikte tartışacağız. Hayal dünyasında ne var, nasıl tanımlıyor? Cevabı yanlış veya doğru asla nitelendirmememiz gerekiyor. Özgür ortamda cevaplarını vermelerini sağlayacağız. En son da onların algılarını açmak adına bir tanımlama yapacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘Çocuklar pasif oldukları bir ortamda sağlıklı gelişemezler’
 
Berçem, bazı STK’lerin çalışmalarında çocuk katılımına ilişkin iyi örnekler olmasına karşın anlamlı ve tutarlı çocuk katılımının istenilen düzeyde olamadığını dile getirdi. Çocuk katılımının önemine dikkat çeken Berçem, “Onlara kendi çevrelerinde olumlu değişiklikler yapılmasına katkı sağlamak için olanaklar sunar, dışlanmış çocukların çevrelerindeki değişimin bir parçası olmalarına yardımcı olur. Çocuklar kendilerine her şeyin sunulduğu ve ‘pasif’ oldukları bir ortamda sağlıklı gelişemezler. Dolayısıyla etkinliğimizde görüşlerin rahatça ifade edilmesi için elverişli ortamı sağlamaya ve çocuk katılımın maksimum düzeyde olmasına özen göstereceğiz” diye belirtti.
 
‘Surlu çocukları bekliyoruz’ 
 
Ayrıca Diyarbakır denildiğinde akla ilk olarak Sur’un ve Sur çocuklarının geldiğini söyleyen Berçem, projenin aslında bölgede bir ihtiyaç olduğuna da vurgu yaptı. Berçem, “Çocuklardan bir onay belgesi alınacak. Görüntü alırken çok dikkatli olacağız. Çocukların sosyal medyada yüzlerinin görünmesini çok doğru bulmuyoruz. İmzalattığımız formlarda da bütün bunlar yer alıyor. Görüntülerinin gösterilmesine rızaları varsa yayınlanabilecek. Aileleri ve çocukları bu etkinliğimize davet ediyoruz. Birlikte vakit geçirmek istiyoruz. Bizimle birlikte Ben u Sen Burcu parkına saat 16.00 da gelebilirler. Tüm Surlu çocuklar davetlidir” diyerek proje için ailelere çağrı yaptı.