Jinekolojik muayene hayati önem taşıyor

  • 09:04 29 Aralık 2021
  • Sağlık/Spor
 
ANKARA - Kadınların sıklıkla yaşadıkları vajinal enfeksiyon türlerine ve hastalıklarına dikkat çeken Doktor Saime Kış, düzenli jinekolojik muayenenin hayat kurtarıcı olduğuna dikkat çekti. 
 
Günümüzde kadınlarda rahim ağzı kanseri ve vajinal rahatsızlıklar artmış durumda. Kadınların sıklıkla dile getirdiği ve rahim ağzı kanseri gibi bir çok sağlık sorunun önüne geçecek olan HPV (Human papillomavirus-hem kadınlarda hem erkeklerde genital bölgede ve bu bölgede mukozalarında enfeksiyon yapan kondilom adı verilen siğil şeklinde kitlelerin oluşmasına yol açabilen bir çeşit virüs) aşısının ücretsiz olarak bütün kadınlara yapılması talebine rağmen, Sağlık Bakanlığı bu konuda bir adım atmıyor.
 
Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı Doktor Saime Kış, vajinal enfeksiyonun çeşitlerini, HPV ve HPV aşısı, rahim ağzı kanseri, diğer kadın hastalıkları ve doğru tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.  
 
‘Jinekolojik muayene hayat kurtarır’
 
Jinekolojik sağlık denildiğinde kadınların yalnızca üreme organları ile ilgili yaşadığı sıkıntıların akla geldiğine değinen Saime, kadınların bu rahatsızlıkları yaşarken doktora gitmeyi en son düşündüklerini ifade etti. Saime, bu durumdan çekinmemek gerektiğini, jinekolojik muayenenin hayat kurtarıcı ölçüde önemli olduğunu söyledi.
 
Hatalı hijyen uygulamaları
 
Uzun süreli antibiyotik kullanımından hatalı hijyen uygulamalarına kadar birçok etkenin, vajinanın doğal ortamını bozarak enfeksiyon oluşumuna neden olduğunu ifade eden Saime, vajinal bölgede sıklıkla görülen yanma, akıntı, tahriş, kaşıntı, kötü koku belirtileri ile ortaya çıkan 2 tür vajinal enfeksiyon olduğunu belirtti: “Bunlardan ilki cinsel yolla bulaşanlar olurken, ikincisi ise mantar enfeksiyonları. Kadınların neredeyse üçte biri hayatlarının bir döneminde vajinal enfeksiyon belirtileri ile karşı karşıya kalıyor.”
 
Vajina enfeksiyonları
 
Saime, vajinal enfeksiyon, bakteriyel vajinoz ve Trichomoniasis enfeksiyonları ise şöyle anlattı: 
 
Vajinal mantar enfeksiyon: Candida adı verilen bir mantarın neden olduğu bir enfeksiyon. Antibiyotik kullanımı, mantar enfeksiyonunu artırabilir. Vücudu hastalıklardan koruyan bağışıklık sistemi baskılandığında da mantar enfeksiyonları ortaya çıkabilir. En yaygın belirtileri, vulva adı verilen vajinanın dışındaki cilt bölgesinin kaşınması ve yanmasıdır. Ağızdan alınan ya da vajinal yolla fitil şeklinde kullanılan ilaçlarla tedavi edilir.
 
Bakteriyel vajinoz: Gardnerella vaginalis veya non-spesifik vajinit olarak da bilinen bakteriyel vajinoz, doğurganlık çağında olan kadınlarda gözlenen en sık bakteriyel vajinal enfeksiyondur. Vajinada normal olarak bulunan bakterilerin azalması sonucu oluşan hücresel dengesizlik nedeniyle ortaya çıkar. En temel belirtisi kötü bir balık kokusuyla beraber artan akıntıdır. Akıntı genellikle ince yapıda koyu veya donuk gri renklidir, ancak bazen yeşilimsi bir renge sahip olabilir. Kaşıntı yaygın değildir, ancak çok fazla akıntı olduğunda ortaya çıkabilir. Bakteriyel vajinozu tedavi etmek için birkaç farklı antibiyotik kullanılabilir.
 
Trichomoniasis: Mikroskobik bir parazit olan trichomonas vaginalis'in neden olduğu bir enfeksiyondur. Cinsel ilişki yoluyla bulaşır. Trichomoniasis'i olan kadınlar, diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE) ile enfeksiyon riski altındadır. Genellikle sarı-gri veya yeşil vajinal akıntıyla birlikte balık kokusu görülür. Vulvada yanma, tahriş, kızarıklık ve şişlik olabilir. Bazen idrar yaparken ağrı olur. Trikomonal vajinitin sebebi, cinsel yolla bulaşan, bir parazit olan Trichomonas vaginalis’tir. Trichomonas vaginalis tüm dünyada yılda yaklaşık 180 milyon insanı etkilemektedir. Belirtiler özellikle adet dönemi sonrası ve hamilelik döneminde şiddetlenir. Cinsel ilişki sırasında ağrı, idrar yaparken yanma ve bazı hastalarda alt karın bölgesinde hissedilen ağrı diğer belirtiler arasındadır. Tedavisinde parazitlere karşı ağızdan alınan veya vajinal yolla kullanılan antiprotozoal adı verilen ilaçlar kullanılmaktadır. Cinsel yolla bulaşan bir hastalık olması sebebiyle, tedavinin başarısı ve tekrarlama oranının en düşük seviyeye indirilmesi için cinsel partnerin de tedavi olması gerekmektedir.
 
Atrofik vajinit: Bir enfeksiyondan kaynaklanmaz. Emzirme döneminde ve menopozdan sonra olduğu gibi, kadınlık hormonu seviyelerinin düşük olduğu dönemlerde ortaya çıkabilir. Kuruluk, kaşıntı, yanma, vajinal akıntı ve hassasiyete neden olabilir. Vajinal krem, halka veya tablet olarak uygulanabilen östrojen hormonu ile tedavi edilir.
 
HPV ve HPV aşısı
 
“İnsan papilloma” ya da “human papilloma” olarak da bilenen HPV veya İPV’nin 200’den fazladan türü olduğunu kaydeden Saime, “Bu tiplerin 40 tanesi cinsel yolla bulaşmaktadır ve dünyadaki en yaygın cinsel hastalıktır. HPV’nin bulaşması için cinsiyet ya da cinsel yönelim önemli değildir. Bulaşma olması için doğrudan cinsel ilişki olması da gerekmez. Aktif lezyon ya da siğil olan genital bölge ile cilt teması da yeterlidir. Bireye bulaşma ihtimali yaşamı süresince yüzde 80 civarlarındadır. Yüzde 90 oranla HPV virüsü genelde iki sene içinde vücut bağışıklığı tarafından baskılanarak vücuttan uzaklaştırılır. HPV virüsü düşük riskli ve yüksek riskli olmak üzere 2’ye ayrılır. Düşük riskliler genelde genital bölgede siğil yapabilen HPV 6 ve 11’dir. Yüksek riskli grup ise rahmi olan kadınlarda vulva ve vajina, erkeklerde penis, hem erkeklerde hem de kadınlarda orofarenks, larenks ve anal kansere sebebiyet verebilir. Serviks ya da halk arasında bilinen adıyla rahim ağzı kanseri, diğer kanser türlerinin aksine kalıtımsal değildir. En fazla kanser riski yaratanları ise HPV 16 ve 18 tipidir” uyarısında bulundu.
 
Rahim ağzı kanserinde erken teşhis uyarısı
 
HPV’den korunmak için aşı, kondom ve devamında tarama-takip yöntemlerinin önemli olduğunun altını çizen Saime, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tek başına aşı ya da tek başına taramalar istenen etkiyi vermeyebilir. Aşılar tedavi edici değil, önleyicidir. Şu an piyasada iki tip aşı vardır. İlki Kuadrivalan HPV aşısıdır. Bir diğer adı da Gardasil’dir. Doğrudan HPV testinin kendisinin Türkiye’de pahalı olması sebebiyle ilk olarak pap smear taraması yapılması tercih edilir. Pap smear testi ile bu taramalar kolayca sağlık merkezlerinde yapılabilmektedir. Serviks ya da prekanser taraması yapmak için kullanılan teste pap smear testi denir. Test ile birlikte lezyonlar tedavi aşamasındayken yakalanabilir. Smear testi rahim ağzından alınan bir test. Yılda bir smear testi aldırmak çok önemli. Erken teşhis ile kanser daha oluşmadan tespit etmek bu sayede mümkün. Bu kadar erken ve rahat tanımlanabilen başka bir kanser daha yok. HPV aşısının bireyleri yüksek oranda koruması için ortalama 11 ile 12 yaş önerilmiştir. Geç kalınmış ya da tamamlayıcı aşı için de yaş aralığı 13 ile 26 olarak belirlenmiştir. Şu an ise 45 yaşına kadar genişletilmiştir. Bu aşı birçok ülkenin ulusal aşı takviminde var ve devlet tarafından karşılanıyor. Ancak Türkiye’de durum böyle değil, Türkiye’de isteğe bağlı yapılıyor ve aşı fiyatları çok pahalı.”
 
Çikolata kistleri
 
Saime, tıbbi terimi “Endometriozis” olan ve halk arasında bilinen adıyla çikolata kistinin rahim dışında başka organlara yerleşmesi ve yerleştiği bölgede büyüyerek hastalığa neden olduğuna dikkat çekerken, “Her adet kanamasında bu özelleşmiş doku adet kanaması yapmak üzere reaksiyonu gösterir. Yumurtalıklarda küçük küçük kanama odakları ve yapışıklıklara sebep olur. Bu yumurtalık dokusu üzerinde bir odaksa içerisine kanaya kanaya her ay bir kiste dönüşür ve bu kist çikolatayı andırdığı için bu isim veriliyor” dedi. Saime, tedavi süreçlerinin kişiden kişiye farklılık gösterdiğini vurgularken, doktor kontrollerinin aksatılmaması gerektiğini bir kez daha yineledi.