‘Hükümet sağlıkçılara köleliği dayatıyor’

  • 09:03 6 Kasım 2020
  • Sağlık/Spor
DİYARBAKIR - DTO yönetim kurulu üyesi Çağla İzci, emeklilik ve istifa haklarının yasaklanmasına tepki göstererek, “Dünyanın hiçbir yerinde olmayan zorla çalıştırılmaya mahkum ediliyoruz. Emeklilik ve istifa haklarımız elimizden alınarak köleliği dayatıyorlar” dedi.
 
Sağlıkçılar koronavirüs (Covid-19) nedeniyle zor koşullarda çalışmak zorunda kalıyor.Pandemiyle beraber yüzlerce sağlıkçı yaşamını yitirirken, yüzlercesi ise var olan koşullara dayanamadığı için ya emekliye ayrılıyor ya da istifa ediyor. Emeklerinin sömürülmesine de tepki gösteren sağlıkçılar, her fırsatta yetkililere “koşullarımızı düzeltin” çağrısında bulunuyor. Buna rağmen yetkililer koşulları düzeltmek yerine, sağlıkçılar hakkında yeni bir genelge yayınlayarak “her ne nedenle olursa olsun” sağlıkçıların istifasının kabul edilmeyeceğini ve emekliliğe ayrılmak isteyen sağlıkçılara izin verilmeyeceğini duyurdu.
 
Pandemi sürecinde ek bir ücret almayan sağlıkçılar hem maddi hem de manevi olarak birçok zorlukla karşı karşıyalar. Diyarbakır Tabipler Odası (DTO) Yönetim Kurulu üyesi Çağla İzci, Diyarbakır’da pandeminin son durumuna ve yayınlanan genelgeye ilişkin değerlendirmede bulundu.
 
‘Hükümet pandemi sürecini yönetemiyor’
 
Pandemi başlangıcından bu yana yoğun bir biçimde sağlık çalışanları olarak çalıştıklarını vurgulayan Çağla, hükümet tarafından herhangi bir taleplerinin karşılanmadığını fakat büyük bir özveriyle çalıştıklarını kaydederek, hükümetin süreci yönetemediğinin altını çizdi. Çağla, pandeminin halkta endişe edici bir duruma ve psikolojiye neden olduğunu, buna karşılık yapılan açıklamalarda bütün sorumluluğun ve yetersizliğin sağlık çalışanlarına yüklendiğinden söz etti. Çağla, “Sağlık Bakanlığı, salgın sanki tırmanmıyormuş gibi ve sağlıkçılar çalışmıyormuş gibi bir politika izliyor. Bu süreçte en çok elini taşın altına koyan sağlık çalışanları olmasına rağmen işleyişte bir bozukluk olduğu zaman, bakanlık yine cezayı sağlık çalışanlarına kesiyor. İyileşen, sağaltılan sayısına geldiğinde, kendi politikalarını övüyor, kahramanlık hikayesini yaratıyorlar” diye ifade etti.
 
‘Sağlık çalışanlarının verdiği emeğin görülmesini istemiyorlar’
 
Çağla, hükümetin pandemi hastanelerinin reklamını yaptığını ama sağlık çalışanlarının sayı olarak yetersiz olmasından ve ekipman eksikliğinden söz etmediğine işaret etti. Çağla, “Hastane denilen yer aslında sadece bir mekândan ibaret değil yani onun öznesi biz ve tedavi alan halktan ibaret. Fakat şuan hükümetin uyguladığı politika salt mekân üzerinden gidiyor. Bunun da tek bir nedeni var o da sağlık çalışanlarının verdiği emeğin toplumda görülmesini istemiyorlar” dedi.
 
‘Bize köleliği dayatıyorlar’
 
Sağlık çalışanlarının istifa ve emeklilik haklarının yasaklanmasını değerlendiren Çağla, artık kendini sağlık hizmetinde yeterli göremeyen bir bireyin, ısrarla sahada çalıştırılmasının kişiyi çöküşe ve tükenmişliğe götüreceğine işaret etti. Çağla, bu politikanın hastalara karşı da büyük bir haksızlık olduğunu ve iş kazalarına da sebebiyet vereceğini aktararak, “Bundan kaynaklı bazı arkadaşlarımız kendi iradeleriyle ve anayasal haklarıyla istifa ve emeklilik haklarını kullanmak istediler. Ama dünyanın hiçbir yerinde olmayan zorla çalıştırılma ve savaş koşullarında bile en büyük suç kölelik ama biz şuan zorla çalıştırılmaya mahkum edildik. Emeklilik hakkımız elimizden alınarak bize köleliği dayatıyorlar” diye kaydetti.
 
‘Sağlıkçılar için bıçak kemikte’
 
Bakanlığın açıkladığı rakamların artık güvenilir olmadığını, verilerin paylaşıldığından daha da çok olduğunu söyleyen Çağla, “Niye böyle gösterilmeye çalışılıyor? İnsanların yaşamı rakamlardan ibaret mi?” diye tepki gösterdi.
 
Yeni tedavi yöntemlerinin önünün kesildiğini de kaydeden Çağla, “Neredeyse her gün bir sağlıkçı arkadaşımızı kaybediyoruz. Geçen gün Fizik Tedavi Bölümünde çalışan arkadaşımız Leyla Çiçek’i salgından dolayı kaybettik. Fakat anmasını yapmamıza dahi izin vermedi.  Bu son süreçler bizim için çok yıkıcı oldu. Emekliliğimizin önü kesildi. Bunu sağlık çalışanları olarak mücadelesini vereceğiz. Bakanlık da aslında bunun hukuki olmadığını biliyor ama böyle bir yaptırıma sebebiyet vermek istiyor. Bununla birlikte artık sağlıkçılar için bıçak kemikte bir durum söz konusu” diye konuştu.