Diyetisyen Helin Ekdi: Duygusal açlığa dikkat edilmeli

  • 09:02 27 Nisan 2020
  • Sağlık/Spor
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - Evde doğru ve sağlıklı beslenmenin yollarını anlatan Diyetisyen Helin Ekdi, duygusal açlığa karşı uyardı. Helin, iyi bir bağışıklığın üstesinden gelemeyeceği hiçbir hastalığın olmadığını belirterek, egzersiz yapılması gerektiğini ve C, B1, B6 vitaminleri ile selenyum ve çinkonun tüketilmesi gerektiğini ifade etti.
 
Koronavirüsü (Covid-19) salgınıyla beraber sosyal izolasyonu sağlamak ve virüsten korunmak için yurttaşlar evlerinden çıkmamaya başladı. Evden çıkmamanın virüsten korunmak için en önemli tedbir olduğu biliniyor fakat tüm zamanını evde geçiren birçok kişinin gerektiğinden fazlasını yeme alışkanlığı edindiği ve buna dikkat edilmesi gerektiği uzmanlar tarafından belirtiliyor. Peki, nasıl beslenmeli, neler yemeli-yememeli, hangi ürünler daha çok tüketilmeli veya daha az tüketilmeli? Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Helin Ekdi, tüm bu soruları yanıtlayarak, sağlıklı beslenmenin yollarını anlattı.
 
'Duygusal açlık doyum hissi vermez'
 
Helin, öncelikle neden yemek yediğimizin farkına varmamız gerektiğini söyleyerek, "Vücudun ihtiyacı olan gerçek bir açlık mı yoksa beynimizin bu karantina döneminde can sıkıntısından oluşturduğu duygusal bir açlık mı yaşıyoruz? Gerçek açlık ve duygusal açlığı ayırt etmek sizi bu süreçte rahatlatacaktır. Gerçek açlık yavaş yavaş gelen bir süreçtir ve az miktarda tüketilen bir besinle de yönetilebilir. Duygusal açlıkta durum biraz daha farklıdır. Aniden gelen bir açlık krizi yaşarsınız ve yöneliminiz hep daha kalorili ve şekerli ürünler olur. Evde kaldığımız bu dönemde hareket alanımızın daralmasıyla da duygusal açlığın atakları artar. Bu dönemde ilgi alanlarına yönelmek ya da yeni uğraşlar kazanmak sizi buzdolabının etrafından uzak tutacaktır" diyerek tavsiyede bulundu.
 
Öğün araları için meyve ve kuru yemiş
 
Günlük beslenmeyi daha sık olacak şekilde düzenlemek gerektiğini ve bu seçimlerde sağlıklı besinlere yer verilmesi gerektiğini dile getiren Helin, "Kilo kontrolü sağlamak kolaylaşacaktır. Bol su içmek bu süreci yönetmekte ilk adımınız olmalı. Günlük en az 2 buçuk litre su içmeliyiz. Vücut dengesinde, cilt sağlığında ve yaşamsal faaliyetlerimizde önemli görevi olan suyu düzenli bir şekilde tüketmek aynı zamanda açlığımızı yönetmekte yardımcı olacaktır. Açlık atağı yaşadığımız sırada ilk yapmamız gereken bir büyük bardak su içerek kontrolü sağlamaktır. Gün içerisinde az su içtiğinizde daha fazla açlık hissettiğinizi fark edeceksiniz. Bir başka önerim de tok tutucu özelliğiyle bilinen süt ürünlerinden yararlanmak. Öğün aralarında meyve veya kuru yemişle birlikte alacağınız sevdiğiniz bir süt ürünü uzun süre tok tutacak ve öğünlere çok aç girmenize engel olacaktır. Bu şekilde öğün sırasında daha tok olacağınız için miktarları kontrol etmek de sizin için daha kolay olacaktır" ifadelerini kullandı.
 
'Hareket ve egzersize ihtiyacınız var'
 
Kilo korumanın ilk adımının ‘dengeleme’ olduğuna dikkat çeken Helin, "Besinlerden aldığımız fazla enerjinin hareket için harcadığımız enerjiyle dengede olması gerekir. Yani fazla yediğinizi dengeleyecek bir harekete veya egzersize ihtiyacınız var. Karantina döneminde hareket alanımız kısıtlandığı için ne yediğimiz bizim için artık daha önemli olacaktır. Yüksek şeker ve kalori içeren besinlerden uzaklaşmak veya bunlara alternatif oluşturabilecek sağlıklı ve daha masum tarifleri oluşturmalıyız. Gün içerisinde belli bir öğünde olması gerekenden fazla yediğinizi fark ettiğinizde ilk yapmanız gereken diğer öğünde doğru azaltmalarla günü dengelemek. Bu şekilde kontrol sizin elinizde olacaktır" dedi.
 
'İyi bir bağışıklığın üstesinden gelemeyeceği hastalık yoktur'
 
"Sağlam bir bağışıklığın üstesinden gelemeyeceği hiçbir hastalık yoktur" diyen Helin, iyi bir bağışıklık için de doğru ve yeterli beslenmenin, iyi bir uykunun ve düzenli egzersizin şart olduğuna değindi. Helin, "Bağışıklık sistemini güçlendirmede etkili besin elemanları C vitamini, B1 ve B6 vitaminleri, selenyum ve çinkodur. Hangi besinlerden bu vitamin ve mineralleri alabiliriz? Kuşburnu, turunçgiller, maydanoz ve tüm sebze-meyveler C vitamini / yumurta, balık, süt ürünleri, avokado, muz, ıspanak ve yulaf B vitaminleri açısından zengin kaynaklardır. Kümes hayvanları, yumurta ve ton balığı selenyum ve çinkonun iyi kaynaklarıdır" diyerek bağışıklık sisteminin güçlü olması virüse karşı da en büyük korunma olduğunu belirtti.
 
'Abur cuburlar mide ve bağırsak hastalıklarına neden oluyor'
 
Evde kalınca en çok tüketilen şeylerden birinin de abur cuburlar olduğuna dikkat çeken Helin, buna ilişkin hem yetişkinler için hem de çocuklar için önerilerde bulundu. Helin şöyle devam etti: "Hem yetişkinler hem de çocuklar için abur cubur en tehlikeli nokta. Kolay erişilebilir olması ve içerisindeki katkı maddeleriyle sağlığımızın en büyük düşmanı. Bağışıklığa en çok ihtiyacımız olan bu dönemde bağışıklığı baskılayan bu ürünleri tüketmeme konusunda daha dikkatli olmalıyız. Atıştırmalık olarak sunulan paketli market ürünleri katkı maddesi ve boya maddeleri içeriyor. Alerjik reaksiyonların yanı sıra, uzun vadede kalp ve damar, diyabet, mide ve bağırsak hastalıklarına neden olabiliyor. Bu konuda en büyük görev ebeveynlere düşmektedir. Çocuklarını her konuda olduğu gibi bu konuda da bilinçlendirmeliler.”
 
'Ürün etiketlerini okumalısınız'
 
Helin son olarak şunları belirtti: "Onlara sevdiği atıştırmalıklara benzer sağlıklı tariflerle atıştırmalıklar hazırlamalılar. Boya ve tatlandırıcı içeren bu ürünler yerine doğal şeker bulunan kuru meyveler, bal ve pekmezden oluşan pastaları kendileri hazırlamalılar. Ne yediğinizi her zaman bilmelisiniz. Ürünlerin etiketini okumalısınız bu şekilde zararlı içerikleri fark edecek çocuklarınıza da bu alışkanlığı kazandırarak onların da bilinçlenmesine katkı sağlayacaksınız."
 
Tahinli pekmezli şekersiz kek
 
Helin, evde yapılabilecek kolay ve az kalorili "Tahinli pekmezli şekersiz kek" tarifini de okuyucular için ekledi: “1 olgun muz, 2 yumurta , Yarım bardak tahin , Yarım bardak pekmez ,1 su bardağı tam buğday unu,1 paket kabartma tozu ,1 paket vanilya. Muz ve yumurtayı iyice karıştırıyoruz. Ardından tahin pekmez ekleyip karıştırıyoruz. Diğer kalan malzemeleri ekledikten sonra 170 derece fırında 20-25 dakika pişiriyoruz.”