Bakanlık ve firmalar anlaştı eczacı ve yurttaş karşı karşıya geldi

  • 09:01 2 Mart 2020
  • Sağlık/Spor
Filiz Zeyrek 
 
ADANA - İlaçlara yapılan zamlar sonrası eczacılar ve yurttaşlar mağdur. “Devlet eczacıyı kasası olarak kullanıyor” diyen Fisun Sağlam, “Biz parayı aldığımızda anında bize fatura ediliyor ama hasta zannediyor ki bize kalıyor. Vatandaşla karşı karşıya kalıyoruz” dedi. 
 
Sağlık Bakanlığı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 14 Şubat 2020 tarihli Fiyat Değerlendirme Komisyonu’nda alınan kararla; tıbbi ilaçlara yüzde 12,10 zam yapıldı. Zamma hem vatandaşlar hem de eczacılardan tepki geldi. “Devlet eczacıyı kasası olarak kullanıyor” diyen eczacılar, yurttaşın da hedefi haline getirildiklerini söyledi. 
 
24 yıldır bu mesleğin içinde olduğunu söyleyen eczacı Fisun Sağlam, "Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü arasındaki diyalogla ilgili bir durum bu. Firmalar, Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Müdürlüğü kendi aralarında anlaştılar. Olan eczacıya oldu, hastalara oldu. Hastalarla, eczacılar mağdur edilip, karşı karşıya getirildiler" diye belirtti. 
 
‘Hastalar kesinti olmasın diye ilaç yazdıramıyor’ 
 
Depolarda ilaç bulunamayışına da değinen Fisun, Sürekli kullanılan ilaçlar  bulunamayınca hastaların eczacıları suçladığını ifade etti. Eczacıların bu durumda bir suçunun olmadığına vurgu yapan Fisün, “İlacı gerçekten Türkiye'nin hiçbir deposunda bulamıyoruz. Bunların bir gösteriş olduğuna inanıyorum. Evet eczacıya belirli bir zam verildi fakat mesela haberlerde duydum emekli sandığı emeklilerden yüzde 20 kesmeyi planlıyormuş. SGK bunu öneri olarak sunmuş. Emekliler zaten mağdur, kötü durumdalar. Yeteri kadar muayene ücreti ve fiyat farkı ödüyorlar. O yüzden bir de maaşlarından yüzde 20 kesilirse çok büyük bir dezavantaj olur. Eczaneye verilen zamma gelirsek. Hastalardan yapılan bu kesinti varken, hastalar korkudan ilaç yazdırmıyor. Ben ilk mesleğe başladığımda bir agumentin 120 liraydı şimdi 12-13 lira falan. Yani zam gösteriş" dedi.
 
‘Devletin kasiyeri gibiyiz ama bunu bilen yok’ 
 
Toplumda "eczaneler çok kazanıyor" şeklinde bir bakış açısının olduğunu söyleyen Fisun, "Fakat göründüğü gibi değil. Eczacılık Fakültelerini de biraz frenlemek lazım. Çok fazla mezun veriyorlar. Adana'da örneğin 80-90 yaşında eczacılar var. Bazı etik olmayan durumlar var. O eczaneler tespit edilip kapatıldığında eczacı gerçekten mesleğini yapacak. En büyük zorluğumuz hastalarla karşı karşıya gelmek. Devletin istediği muayene ücretin hastadan istediğimizde bizim cebimize giriyor sanıyorlar. Oysa biz şuanda devletin kasiyeriyiz. Biz parayı aldığımızda anında bize fatura ediliyor ama hasta zannediyor ki bize kalıyor. En büyük sıkıntımız bu” dedi.  
 
‘Çözülmesi gerekiyor’ 
 
İlaç fiyat farkları ve muayene ücretlerinin eczaneler için büyük bir zorluk yarattığını vurgulayan Fisun, “Bunların çözülmesi lazım. Şimdi devlet rapor veriyor hastaya o kadar.Fakat ilacın yüzde 100'ünü ödemiyor. Yüzde 70'ini, 60'ını belki yüzde 50'sini ödüyor. ‘Çıkan fiyat farkını hastaların kendileri ödeyecek’ diyor. Bunu nasıl anlatacağız hastaya. Bunların çoğu emekli, belirli bir yaşın üzerindeki insanlar. Bunu anlatmak gerçekten çok zor oluyor. Bu defa ne oluyor? 'Siz benim ilacımı vermiyorsunuz' deniliyor. Eczaneler arası rekabetlerde etik olmayan durumlar da olduğu için 'Şu eczane almıyor, siz alıyorsunuz' diye birçok hastayla, çoğu kez yüz yüze geliyoruz maalesef" dedi. 
 
‘Depolar ilacı çıkarmak için zammı bekliyor’ 
 
Yaklaşık 19 yıldır eczacılık yapan Deniz Tufan da ilaç depolarında, hayati öneme sahip ilaçların dahi bulunamadığını vurguladı ve şöyle konuştu: "Depolar ilaç vermiyor. Özellikle raporlu hastalar çok zor durumda kaldı. İlaç var aslında ama zamdan sonra çıkaracaklar. Stokladıkları için kısım kısım çıkıyor. Şuanda da zam gelmesine rağmen hala piyasaya çıkmayan ilaçlar var. Bunlar hayati ilaçlar. Ben eczacı olmama rağmen oğluma ilaç lazım oldu eczane eczane dolaşarak bulabildim. Biyotik ilaçlar pahalı, raporlu ilaçlar, kanser hastalarının ilaçları, virüs ilaçları bulunmuyor. Reçetede 3 varsa 2 tanesini zor buluyoruz. Muadilini yani benzerini kullanmalarını öneriyoruz. En iyisi ne buluyorsa şükredip alacak." 
 
‘Sağlık ocakları bile, ilaç başına 1 lira almaya başladı’
 
İlaçlardan alınan fark ödemelerinin hem vatandaşı hem de kendileri mağdur ettiğini de söyleyen Deniz, "Çoğu ilaçtan ciddi fark ödemeleri çıkıyor. Muayene ücretleri de büyük bir sıkıntı. Raporlu ilaçların çoğundan fark çıkmaya başladı artık. Eskiden çıkmıyordu, hasta ücretsiz alabiliyordu ya da emekliyse maaşından kesiliyordu ama artık öyle değil. Özellikle yaşlı hastalara muadilini gösterdiğimizde istemiyor, aynısını istiyor o zaman da fark ödemek zorunda kalıyorlar. Çalışan isen farkı zaten ödüyorsun, muayene ücreti de var. Sağlık ocaklarında da muayene paralı oldu artık, ilaç başına 1 TL para kesiliyor devlet tarafından. Onu yine biz tahsil edip devlete ödüyoruz. Artık sigortalı olmanın da bir artısı kalmadı. Ben 18 yıldır bu işin içindeyim ama artık eczacılığı kimseye tavsiye etmem” diye konuştu. 
 
‘Hastalıktan değil, ilaçsızlıktan öleceğiz’
 
Eczaneye gelen hastalar da ilaç zamlarına ve muayene ücretlerine tepkili olduğunu gösteriyor. Şeker ve tansiyon hastası olduğunu ve sürekli ilaç kullandığını söyleyen Fatma Demir (62), "Yıllardır bu hastalığı taşıyorum ve ilaç farkı ödüyorum. Bazı ilaçlara yüzdelik alınıyor bu beni zorluyor. Raporlu olduğum halde fark ödemek çok saçma. Hastane ücret alıyor, sağlık ocağı ve ilaç farkı sürekli bir yerlerden kesinti var bizi çok zorluyor. Sürekli zam, her şeye zam, ilaçlara yapılmasın bari. İnsanın sağlığı ile ilgili istediği gibi ilgilensin bari. Açlık yetmiyor, bir de ilaç alamadığımız için öleceğiz galiba” dedi. 
 
‘Zamlara son verilsin’
 
Zamlara ve ilaç bulunamayışına tepki gösteren Ayşe Kara (72) ise şunları söyledi: "İlaç zammı yetmiyor gibi bir de ilacı bulmak da mümkün değil. Zam yapılacak diye ilaçları saklıyorlar ve bizler sürekli hayati olarak kullanmamız gereken ilaçlara ulaşamıyoruz.  Tansiyon, psikiyatri ilacını üç aylık  yazdırıyor ve sürekli fark ödüyorum. Bir iki ilacıma fark ödemeye başladım ve bu durum beni çok zorluyor, ödeyemiyoruz. Bir an önce bu zamlara son versinler.”