Koronavirüsten sonra tıbbi malzemelere yüzde 100 zam

  • 09:08 1 Mart 2020
  • Sağlık/Spor
DİYARBAKIR -  Koronavirüsten korunmak için kullanılan tıbbi malzemelerde ciddi fiyat artışı gerçekleştiğini kaydeden Eczacı Ümran Duran, “Türkiye’de üretilen maskelerin yurt dışına ihraç edilmesi ve bu durumu fırsata çeviren 3’üncü kişilerin ticari amaç güderek maskeleri stoklaması bu tarz malzemelerde fahiş artışa sebebiyet vermiştir” dedi.
 
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktıktan sonra birçok ülkeye yayılan koronavirüsten kaynaklı ölümler hızla artıyor. 28 Şubat itibari ile Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) açıkladığı verilere göre dünya genelinde virüs bulaşanlardan 2 bin 791’i hayatını kaybetti, tespit edilen vaka sayısı ise 78 bin 959’a çıktı. İnsanlar çeşitli yol ve yöntemlerle virüsten korunmaya çalışırken, virüsten korunmak için kullanılabilecek tıbbi malzemelerde ciddi bir fiyat artışı olduğu gözlendi. Koronavirüsten korunmak için kullanılabilecek dezenfektan ve maske gibi tıbbi malzemelerin fiyat artışını eczacı Ümran Duran Yalın değerlendirerek, virüsten korunma yöntemlerini anlattı.
 
‘Ticari amaç güdenler fiyatı artırıyor
 
Ümran, virüsün ortaya çıkışından bugüne binlerce insanın ölümüne sebep olduğunu ve on binlerce insana virüs bulaştığını kaydetti. Bilim insanlarının virüsü önlemek amacıyla aşı ve ilaç geliştirmek için çalışmalar yürüttüğünü belirten Ümran, buna ilişkin WHO’nun hala resmi bir açıklama yapmadığını söyledi. Ümran, “Koronavirüsü önlemenin yolları araştırılmaya devam ediliyor. Bunun yanında insanları büyük bir korku ve endişe de sarmış durumda. Virüse karşı tedbir amaçlı maske, dezenfektan ve mendillere talepte yüksek bir artış var. Artan talebin karşılanamaması, Türkiye’de üretilen maskelerin yurt dışına ihraç edilmesi ve maalesef bu durumu fırsata çeviren 3’üncü kişilerin ticari amaç güderek maskeleri stoklaması bu tarz malzemelerde fahiş artışa sebebiyet vermiştir. İnternet üzerindeki popüler sitelerde bu ürünler,  yüzde 200 oranında yüksek bir artışla satılıyor. Eczaneler olarak tedarik zincirimiz ecza depolarından tevzi olarak bu ürünleri alıyoruz. Normal fiyatlarla satışını yapmaktayız” dedi.
 
‘Merdiven altı üretim var’
 
Ümran, koronavirüsün tüm dünyaya yayılmasıyla birlikte maske, dezenfektan ve eldivene talebin artması sonucu bu ürünlerin sahtelerinin üretilip piyasaya sunulduğunun da açığa çıktığını ifade etti. Böylesi olağanüstü durumlardan maddi kazanç elde etmek isteyenlerin merdiven altı çalışarak bu ürünlerin sahtelerini ürettiklerini kaydeden Ümran, “Dezenfektanların alkol bazlı olması gerekir ancak merdiven altı üretimlerin içeriğinin ne olduğuna dair bir fikrim yok. Maskelerin ise Türk Standartları Enstitüsü (TSE) onaylı olması gerekiyor fakat TSE onaylı olmadan üretim yapan atölyelerin var olduğunu ve bunların denetlendiğini biliyoruz. İnsanlara, bu konulara dönük uzman kişilerle görüşmelerini ve aldıkları ürünlerin onaylı olup olmadığına dikkat etmelerini öneriyorum. Kentimizde 300 eczanemiz var halkımız buradan bilgi alabilir” diye belirtti.
 
‘İlaç fiyatları idealize edilmeli’
 
Konuşmasının devamında resmi fiyat artışına da değinen Ümran, ilaç fiyatı kararnamesine göre referans fiyat para biriminin Euro olduğunu belirtti. Değişen kurdan etkilenmemek için sabit Euro kuru belirlendiğini söyleyen Ümran, her yılın şubat ayında ilaç zammı gerçekleştiğini ve fiyatların belli bir oranda değişime uğradığını ifade etti. Ümran, devamında şunları dile getirdi: “Sabitlenen bu kur 3,4’ten 3,81’e yükseldi. Bu da enflasyon oranında yüzde 12,1’e denk geliyor. Fiyat politikalarının dengeli bir şekilde olması gerekmektedir. İlaç fiyat politikalarından memnun kalmayan ilaç firmaları, ilacını üretemez ise ilaca erişim zorlanır. Sanıldığının aksine fiyatların artışı eczacıların karını artırmaz, düşürür. Vatandaşın cebinden daha fazla ücret çıkar, kamu maliyesi de olumsuz etkilenir. Özellikle kronik hastaların elzem ilaçlara erişimi zorlaşabiliyor. Bu yüzden ilaç fiyatları belirlenirken idealize edilmeli. Fiyat artışıyla beraber artan katılım payları veya fiyat farkları sosyo-ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşın ilaca erişimini zorlaştırır ve tedavisinin aksamasına sebebiyet verir.” 
 
‘Belirtileri griple aynı’
 
Koronavirüsün hayvandan insana bulaştığının varsayıldığını ve insandan insana bulaştıktan sonra da mutasyona uğradığını ifade eden Ümran, virüs belirtilerinin tıpkı grip gibi olup gripten daha ağır seyrettiğini aktardı. Yüksek ateş, kusma, bulantı, vücut ağrısı ve halsizlik gibi belirtileri olduğunun altını çizen Ümran, virüsün bulaştığı herkesin ölmediğini kaydetti. Ümran, kronik hastalığı olan, kemoterapi gibi bağışıklığı baskılayan tedavi alan, astım, KOAH gibi hastalar, yaşlı ve çocukların daha fazla risk altında olduğunu belirtti.
 
‘Bol C vitamin almalıyız’
 
Ümran, virüsten korunabilmenin yollarını ise şu şekilde anlattı: “Alışveriş, toplu taşıma, tiyatro gibi kalabalık ortamlarda bulunduğumuzda ellerimizi ağzımıza ve yüzümüze götürmemeliyiz. Ellerimizi en az 30 saniye ile yıkamaya dikkat etmeliyiz. Hapşırdığımızda tek kullanımlık mendilleri tercih etmeli ya da ağzımızı kol dirseğimizle kapatarak hapşırmalıyız. Virüs şüphesi olanın özellikle maske takmasını öneriyorum. Çocuklara el yıkama alışkanlığı edindirmeliyiz. Çantamızda alkol bazlı dezenfekte bulundurmalıyız. Katı diyette bulunmamalıyız. Bol C vitamini almalı, sebze ve meyve tüketmeli ve bol bol su içmeliyiz. Boğaz tutulumu engellemek için boğaz antiseptik spreyleri kullanmalıyız.”
 
Ümran son olarak, halka sakin olmaları ve panik yapmamaları çağrısında bulunarak, “Korunma yöntemlerini mutlaka uygulayın. Umarım ölümler daha fazla artmadan tedavi yöntemleri bulunur” dedi.