Saçlarında gülen toprak ve ilkbahar olan kadın

  • 10:26 10 Mart 2018
  • Kadının Kaleminden
“Kardeş olduklarından habersiz içeri girdiğim odada Nuda, Rugeş'in toza toprağa bulanmış saçlarını açmaya çalışıyordu. 8 aydır birbirlerini görmeyen kardeşler Rugeş'in hava saldırısında yaralanmasıyla hastanede görüşmüşler. Bu kutsal karşılaşmanın tanığı olmak onure ediyor beni.”
 
Ruhenda Amed 
 
“Saraylar saltanatlar çöker 
 
kan susar bir gün
 
zulüm biter 
 
menekşeler de açılır üstümüzde
 
 leylaklar da güler 
 
bugünlerden geriye,
 
bir yarına gidenler kalır 
 
bir de yarınlar için direnenler...”
 
En karanlık labirentlerde bile bütün yollar umuda çıkar elbet . Efrîn'de 50’inci güne girildi. Koca 50 gün.  50, bir rakamdan daha çok şey ifade ediyor Efrîn'de.
 
Koca 50 gün o kadar çok biriktiriyor ki içinde. Sayısız direniş neferi, sayısız var oluş ve  asla ama asla ifade edemeyeceğin direniş ruhu...
Sayısız yıkıntı, evleri başlarına yıkılan insanlar, o yıkıntının için de boğulan sayısız insan. Acımasızca üstlerine gelen cellatlara rağmen yaşamı güzelleştirmeye çalışan direniş abidesi Efrînliler, en karanlık labirentlerde bile bütün yolları umuda çıkarmaya çalışıyor. Bu yola direnişleriyle umut veren iki kadın tek yürek olup umut taşlarını örüyorlar insanlığa .
 
Rugeş ve Nuda iki kardeş iki yoldaş. Aynı sevdaya gönül vermiş iki yürek.
 
Efrîn'in Şerawa   ilçesinde dünyaya gelen iki  kardeş. Aralarında  bir yaş  olan kardeşler birbirlerine cok bağlı. Rugeş ve Nuda 2013'te köylerine El Nusra çetelerin saldırınca Efrîn merkeze taşınmışlar. Rugeş 11, Nuda ise 10’uncu sınıfa kadar okuyabilmiş. El Nusra çetelerinin köylerine saldırmasından önce Rugeş ve Nuda ihanetin, barbarlığın ne olduğunu bile bilmiyorlarmış yaşamı sade, hesapsız yaşayan kardeşler.  Ta ki bir gün vahşi çeteler önlerine geleni yıkıp geçen bir düşmanla karşılaşıncaya dek .Yaşamı  sorgulayan iki kardeş 2014'te özsavunma gücü YPJ’ye katılır. Aslında Nuda katılmaya karar verir ve evden çıkar. Hiçbir şeyden haberi olmayan Rugeş de kardeşinin peşine takılır. Nuda, “gelme” demesine kadar Rugeş nereye gittiklerinden habersiz kardeşinin peşinde akıp gider. Rugeş kardeşiyle birlikte yola çıkmıştır bir kere. Yaşamı beraber ören, varlıklarıyla yaşam ibaresi olduklarını hissettiren kardeşlerle bir hastane odasında karşılaşıyoruz. Kardeş olduklarından habersiz içeri girdiğim odada Nuda, Rugeş'in toza toprağa bulanmış saçlarını açmaya çalışıyordu. 8 aydır birbirlerini görmeyen kardeşler Rugeş'in hava saldırısında yaralanmasıyla hastanede görüşmüşler. Bu kutsal karşılaşmanın tanığı olmak onure ediyor beni. Rugeş hava saldırısında ağır yaralanmış. Yaralandığında iki gün boyunca arazide tek başına hayatta kalmak için direnmiş. Yoğun hava saldırısından kaynaklı ulaşamadıkları arkadaşlarına varmak için yarasıyla var olmaya uğraşıyor.
  
“Nasıl dirayet ettin?” diye sorduğumda keder kokan bir tebessüm ediyor. “Şehit arkadaşlarıma olan borcum bana güç verdi” diyor.  
Nuda ablasının yaralandığını duyunca hemen geliveriyor. Kardeşini görmenin mutluluğuyla eli ayağı birbirine giren Nuda, Rugeş'in saçlarını nasıl tarayacağını bilmez durumda. “Biraz su serp daha kolay tarayabilirsin” diyorum. Saçlarını taradığı kardeşi, yoldaşı olan Rugeş'e her dokunduğunda yüreği heyecan doluyor Nudan'ın.
 
Rugeş  yaralı haliyle ha bire espiri yapıyor. Kulakları ağır duyan Rugeş köylerini çetelerden temizlerken basınçtan işitme yitisini kaybetmiş. Anlatırken bile espriye vuran Rugeş, “Bir kulağımı Efrîn’in bir köyüne feda etmişim çok mudur ma” diye gülüyor. Rugeş adı gibi sıcak yüzlü, cesur korkusuz bir kadın.
Nuda ise Rugeş'e göre daha sakin, yanağındaki gamzeleri tebessüme dönüşünce etrafına bahar hafifliği  yayan naif  bir kadın.
 
İki kadın, iki yoldaş tek yürek... Rugeş ve Nuda