Direnişin başka bir biçimi: Londra Kürt Film Festivali

  • 09:01 17 Şubat 2018
  • Kadının Kaleminden
"Diasporadaki ilk festival olması yönüyle Kürt sinemasının belleği gibi olan Londra Kürt Film Festivali IŞİD'de karşı verilen savaşı belgelendirmek için Rakka'da bulunduğu sırada hayatını kaybeden Mehmet Aksoy'a adandı."
 
Melike Gül Demir
 
Londra Kürt Filmleri Festivali, Kürt sinemasını daha geniş kesimlere ulaşmasını sağlamak için bu yıl 10’uncusunu düzenliyor. Festivalin bu yılki teması ise Kürtlerin İŞİD'e karşı verdikleri büyük direniş olarak belirlendi. Festivalin yaklaşık yirmi yılı geride bırakarak, hem 10’uncusunun düzenleniyor olması hem de yönetmen-aktivist Kürt sinemacı Mehmet Akşoy'a adanmış olması festivale ayrı önem katıyor. Mehmet Aksoy, 9'uncu festivalin koordinatörlüğünü yürütmüş olmasının yanında, film festivalinin birçok alanında bulunarak, büyük özveri ile Kürt sinemasının yaygınlaşmasına emek vermişti. 2017'de Rakka'da IŞİD'de karşı verilen savaşı belgelendirmek için bulunduğu sırada, hayatını kaybetmişti. Bu yıl ilk kez belgesel ödüllü de Mehmet Aksoy adına verilecek.
 
Diasporadaki ilk festival 
 
Londra Kürt Film Festivali diasporadaki ilk festival olması yönüyle de Kürt sinemasının belleği gibidir. Kürt sinemasını tanıtmak ve daha geniş kesimlere ulaştırmak amacıyla beş kişilik bir gönüllü ekiple başlatılan yolculukta, dört parçadan onlarca gönüllünün katkısıyla varlığını sürdürüyor.  Kurulduğu günden bugüne tarihine dokuz festival, yüzlerce uzun ve kısa metrajlı film ile belgesel sığdırdı. Bir yandan Kürt tarihine sinemayla şahitlik ederken, diğer yandan bir Kürt filmleri arşivi oluşturarak Kürt sinema tarihine ışık tuttu. 
 
Festivalin diğer bir rengi de, gönüllü ekibin büyük çoğunluğu kadınlardan oluşması. Yüzlerce film ve belgeselin seçiminden, gala gecesinin düzenlemesine kadar işin mutfağında büyük bir kadın dayanışması ve emeği var.
 
Gündelik yaşamın farklı biçimlerini görmek mümkün 
 
Dört farklı ülkede yaşayan Kürtlerin ortaklaşmasıyla düzenlenen festival aslında Ortadoğu'da yaşayan diğer dört farklı ülkenin sinemasının izlerini görmek de mümkün. Kürt sinemasının belirli temalarının yanında, diasporada ve dört ülke ve kültürde yaşayan Kürtlerin ortaklıklarının yanında diğer halklarla olan çatışmalarını, karşılaşmalarını ile gündelik yaşamın birçok farklı biçimlerini görmek mümkün.
 
Sınırlarla çizmek zor
 
Kürt sinemasının ölüm, vatansızlık ve sinir gibi temalar üzerinden ortaklaşsa da; Kürt sinemasını belirli "sınırlarla" çizmek,  onu adlandırmak zordur. Bu zorluk festivale katılacak filmlerin kriterlerine de yansımış. Zira, Kürtlerin hikayelerine, gündelik yaşamlarına, coğrafyalarına veya bir bölümüne odaklanan bütün filmler festivale başvurabiliyor.
 
Kendi yağında kavrularak var olmaya çalışan bir festival
 
Maddi destekten ve fondan yoksun olarak var olmaya çalışan festivalin en büyük sorunlarından birisi de şüphesiz bütçesi. Kendi yağında kavrularak var olmaya çalışan festival, Kürdistan'da yürütülen savaş ve çatışmaya rağmen bu yıl da Kürtlerin hayatlarına, coğrafyalarına hikayelerine odaklanan onlarca film ve belgeseli Londra'daki üç farklı salonda on gün boyunca sinemaseverlerle buluşturacak.
 
13-23 Nisan tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak
 
Dilinin yasaklanan ve hikayelerinin sansürlenen vatansız bir halkın sinemasına odaklanan Film festivali de zorluklara direnerek varlığını sürdürüyor. Büyük bir heyecanla hazırlıkları süren Festivalde yer alacak film ve belgeseller, sinemacılar ve özel panellerle 13-23Nisan'da Londralı sinemaseverlerle buluşacak.