Bir garip çağdayız!

  • 09:07 17 Aralık 2021
  • Kadının Kaleminden
“Onların geçtiği ateşlerden geçtin yalın ayak, ey Garibe. Özgürlüğe ve sonsuzluğa eriştin. Hakikat senin bütünündü. Senin parçalanamayan yüreğin, beynin, kalbindi ve onun içinde büyüttüklerindi yiğit kadın.”
 
Saadet Aksoy
 
Bu çağ kadınları ya erkeğe her türlü sunuyor ya da kadını kadına karşı erkekleştiriyor. Bu çağ katil yetiştiriyor Garibe. Senin dalgalı saçlarını kirletmek için bu çağ katilini doğuruyor, doğurtuyor.
 
Doğamızın, evrenimizin yiğit kadınlarına kılıçlar kaldırıyor. Sen kendi çağından bugünümüze kalmıştın bize. Sen her darbe aldığında yıkılmadan yürüyen ey Garibe, her tarafında kesikler. Zaman onları onara dursun... Sen bir dövüş sahnesindeydin ey güzel. Tarih yenilmeye mahkûm değildi ya, dirilmiştin sen.
 
Kökler toprakta kurumaz. Onlar günü bir gün kendi denklemini bulduğunda mevsimsiz çıkardı yeryüzüne.
 
Sen toprağa düşen o binlerce denklemden doğmuştun, saçlarında Zarife’nin kokusu. Bu çağ senin, emek senin, uğrunda ölmek senin, tel tel güneşe giden adımlar senin...
 
Mısra mısra özgürlük dizeleri yazan senin kavganın sesiydi ey Garibe. Bu çağ, tarihini yazan kadına “kadını” tecavüz ettiriyor ey Garibe. Bu çağ onursuzluğun her damlasını içmiş, cüceleşmiş kafataslarıyla dolu ey Garibe. Gezdin, büyüdün bu dünyaya sığmadın sen. Düşman, özgürlüğü kendisinin hapsettiği kadarını bilir. Sen, bedenden sonrasında da onların önünde başın dik durup çürütülmüş erkeğin ve kadının beynine çivi gibi çakmıştın onurunu.
 
Sen yiğit kadınların izlerini aradın ve buldun onları. Onların geçtiği ateşlerden geçtin yalın ayak, ey Garibe. Özgürlüğe ve sonsuzluğa eriştin. Hakikat senin bütünündü. Senin parçalanamayan yüreğin, beynin, kalbindi ve onun içinde büyüttüklerindi yiğit kadın.
 
Seni, hücreler tutmaz. Seni, teklik yıkmaz. Senin bedenin tabuta sığmaz. Bir araca zaten gövden sığmazdı. Senin bedenini bekletmek zamana sığmazdı ey Garibe. Seni duvarları aşan mektubunla tanıdık. Seninle biz de varız, yüreğinin, fikirlerinin ayrılmayan parçalarıyız. Düşman, senin karşında ufalmış parçalanmış.
 
Sen rahat uyu yeryüzünde. Bizim senden ve direnen binlerce kadından devraldığı onur mücadelesini sonsuzluk rengi gözlerin, izlesin göklerde. Seni ve baş koyduğun onur mücadelesini unutmayacağız. Unutulmayanların tarih sayfasında senin adın ve yüzün her anımızda ve hep hatırımızda kalacak…
 
“JI XERÎBE RE
 
Dayê ez Xerîbim
 
Dilê min ji diroka kevnar maye
 
Ha lêdide ha lêdide
 
Ez di himbêza te da mezin dibim
 
Bi behna baxên gûliyên te
 
Lorikê ser lêvê te wek pelê payîza
 
Bi ser min de diweşe
 
Wa dilê min lêdide û lêdide
 
Çavên min vedibin
 
Ev kîjan demsale ha daye
 
Xerîbim ji vê dinyayê
 
Dilê min lêdide û lêdide
 
Jinim
 
Şer dibim ji bo jiyanê
 
Ev kîne
 
 Çiqas xerib tên ji minre
 
Wexta azadî liser lêvê min
 
Li badibe
 
Min derdixin ber textê neyaran
 
Lê hina dilê min lêdide û lêdide
 
Berîya vî dilî te dîti bû ma sekini bû
 
Dilê te û yên wek te
 
Şer bû û pevçûn bû
 
Her li ser bedena me
 
Kevnarim
 
Çandwarim
 
Rojê vekir çavême
 
Ronahiya wê her bilind dibe
 
Dinav şereke giranim
 
Ew kes xerîbê mene
 
Lê me xerîb dikin
 
Ka ev kê dixapînin bi hezar salan
 
Zindanê dikin para me
 
Bê exlaq dikin jiyana me
 
Bi ser min de dimeşe
 
“Jinên” ji mejîyên zilam daketine
 
Radibim dayê berxwe didim
 
Dilê min ha lê dide ha lêdide
 
Jiyanım
 
Ji destnadim
 
Li hember zulûmkaranim
 
Ez di nava asoyan de veşartîme
 
Ji dijminre dibim tirsa herî mezin
 
Ew nageje min
 
 E wê tu car negîhîje min”