Bir garip çağdayız! 2021-12-17 09:07:16   “Onların geçtiği ateşlerden geçtin yalın ayak, ey Garibe. Özgürlüğe ve sonsuzluğa eriştin. Hakikat senin bütünündü. Senin parçalanamayan yüreğin, beynin, kalbindi ve onun içinde büyüttüklerindi yiğit kadın.”   Saadet Aksoy   Bu çağ kadınları ya erkeğe her türlü sunuyor ya da kadını kadına karşı erkekleştiriyor. Bu çağ katil yetiştiriyor Garibe. Senin dalgalı saçlarını kirletmek için bu çağ katilini doğuruyor, doğurtuyor.   Doğamızın, evrenimizin yiğit kadınlarına kılıçlar kaldırıyor. Sen kendi çağından bugünümüze kalmıştın bize. Sen her darbe aldığında yıkılmadan yürüyen ey Garibe, her tarafında kesikler. Zaman onları onara dursun... Sen bir dövüş sahnesindeydin ey güzel. Tarih yenilmeye mahkûm değildi ya, dirilmiştin sen.   Kökler toprakta kurumaz. Onlar günü bir gün kendi denklemini bulduğunda mevsimsiz çıkardı yeryüzüne.   Sen toprağa düşen o binlerce denklemden doğmuştun, saçlarında Zarife’nin kokusu. Bu çağ senin, emek senin, uğrunda ölmek senin, tel tel güneşe giden adımlar senin...   Mısra mısra özgürlük dizeleri yazan senin kavganın sesiydi ey Garibe. Bu çağ, tarihini yazan kadına “kadını” tecavüz ettiriyor ey Garibe. Bu çağ onursuzluğun her damlasını içmiş, cüceleşmiş kafataslarıyla dolu ey Garibe. Gezdin, büyüdün bu dünyaya sığmadın sen. Düşman, özgürlüğü kendisinin hapsettiği kadarını bilir. Sen, bedenden sonrasında da onların önünde başın dik durup çürütülmüş erkeğin ve kadının beynine çivi gibi çakmıştın onurunu.   Sen yiğit kadınların izlerini aradın ve buldun onları. Onların geçtiği ateşlerden geçtin yalın ayak, ey Garibe. Özgürlüğe ve sonsuzluğa eriştin. Hakikat senin bütünündü. Senin parçalanamayan yüreğin, beynin, kalbindi ve onun içinde büyüttüklerindi yiğit kadın.   Seni, hücreler tutmaz. Seni, teklik yıkmaz. Senin bedenin tabuta sığmaz. Bir araca zaten gövden sığmazdı. Senin bedenini bekletmek zamana sığmazdı ey Garibe. Seni duvarları aşan mektubunla tanıdık. Seninle biz de varız, yüreğinin, fikirlerinin ayrılmayan parçalarıyız. Düşman, senin karşında ufalmış parçalanmış.   Sen rahat uyu yeryüzünde. Bizim senden ve direnen binlerce kadından devraldığı onur mücadelesini sonsuzluk rengi gözlerin, izlesin göklerde. Seni ve baş koyduğun onur mücadelesini unutmayacağız. Unutulmayanların tarih sayfasında senin adın ve yüzün her anımızda ve hep hatırımızda kalacak…   “JI XERÎBE RE   Dayê ez Xerîbim   Dilê min ji diroka kevnar maye   Ha lêdide ha lêdide   Ez di himbêza te da mezin dibim   Bi behna baxên gûliyên te   Lorikê ser lêvê te wek pelê payîza   Bi ser min de diweşe   Wa dilê min lêdide û lêdide   Çavên min vedibin   Ev kîjan demsale ha daye   Xerîbim ji vê dinyayê   Dilê min lêdide û lêdide   Jinim   Şer dibim ji bo jiyanê   Ev kîne    Çiqas xerib tên ji minre   Wexta azadî liser lêvê min   Li badibe   Min derdixin ber textê neyaran   Lê hina dilê min lêdide û lêdide   Berîya vî dilî te dîti bû ma sekini bû   Dilê te û yên wek te   Şer bû û pevçûn bû   Her li ser bedena me   Kevnarim   Çandwarim   Rojê vekir çavême   Ronahiya wê her bilind dibe   Dinav şereke giranim   Ew kes xerîbê mene   Lê me xerîb dikin   Ka ev kê dixapînin bi hezar salan   Zindanê dikin para me   Bê exlaq dikin jiyana me   Bi ser min de dimeşe   “Jinên” ji mejîyên zilam daketine   Radibim dayê berxwe didim   Dilê min ha lê dide ha lêdide   Jiyanım   Ji destnadim   Li hember zulûmkaranim   Ez di nava asoyan de veşartîme   Ji dijminre dibim tirsa herî mezin   Ew nageje min    E wê tu car negîhîje min”