Wan’da ‘Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz’ kampanyası

  • 09:02 21 Eylül 2025
  • Güncel
 
Memihan Zeydan 
 
WAN - Kentte bulunan kadın kurumları ve örgütleri tarafından başlatılan “Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz” kampanyasına dair konuşan Avukat Burcu Şeber, “Hedefimiz sorunun en temeline inerek ve tespitlerimiz doğrultusunda kadınların, kız çocuklarının adalete erişimini güçlendirmek”  dedi.
 
Türkiye ve Kürdistan’da şüpheli kadın ölümlerindeki artış devam ederken, yürütülmeyen etkin soruşturma nedeniyle birçok şüpheli kadın ölümü dosyasının üzeri ise “intihar” adı altında kapatılıyor. Özel savaş politikalarının yoğun yaşandığı kentlerden biri olan Wan’da da şüpheli kadın ölümlerinde ciddi bir artış kaydediliyor. Sadece ulaşılabilen verilere göre, Wan’da bir ayda dört kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Şüpheli kadın ölümlerindeki artışa karşı Wan’da, aralarında Tevgera Jinên Azad (TJA), Kadın Platformu ile Star Kadın Derneği’nin de bulunduğu çok sayıda kadın kurumu, örgütü ve komisyonları bir araya gelerek üç aylık bir kampanya başlattılar. “Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz” şiarıyla başlatılan kampanyanın startı 15 Eylül’de verildi.
 
Kampanya komisyonunda yer alan İnsan Hakları Medya Derneği’nden Avukat Burcu Şeber “Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz” şiarıyla başlattıkları kampanyayı anlattı.
 
Bir ayda dörtten fazla şüpheli kadın ölümü
 
Wan’da bulunan kadın kurumları ve komisyonlarıyla “Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz” şiarıyla bir araya geldiklerini belirten Burcu Şeber, “Yaptığımız toplantılarda ana çıkış noktamız ‘Son zamanlarda yaşanan şüpheli kadın ölümleriyle ilgili neler yapabiliriz’ oldu. Bununla beraber elde ettiğimiz tespitlere göre son bir ayda dörtten fazla kadının şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini raporlara geçtik. Bu sadece kamuoyu bilgisiyle ulaşabildiğimiz ya da başvurular sonucu elde ettiğimiz bilgiler. Ama bunun dışında bize gelmeyen birçok kadının şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini biliyoruz” dedi.
 
‘Hedef kadınların, kız çocuklarının adalete erişimini güçlendirmek’
 
Burcu Şeber, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş'in de 27 Eylül 2024’te kaldığı yurttan ayrıldıktan 18 gün sonra Wan Gölü kıyısında cenazesi bulunmasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen olayın hala aydınlatılmadığını hatırlatarak, “Bununla beraber tüm sorunları tespit edebilmek adına kurumlarla bir araya geldik. Öncelikli amacımız, 6284 sayılı kanunun maddelerini mahallelerde, ilçelerde anlatarak bir farkındalık ve bilinçlendirme yaratmaktır. Mahallelere giderek yüz yüze diyaloglar geliştirerek şiddetin türlerini, tanımlarını, yaşanan olayları anlamaya çalışacağız. Hedefimiz sorunun en temeline inerek ve tespitlerimiz doğrultusunda kadınların, kız çocuklarının adalete erişimini güçlendirmek” şeklinde konuştu.
 
‘Tüm kadınlar dahil olabilir’
 
Kampanya komisyonunun sadece bahsi geçen kurumlardan ibaret olmadığının altını çizen Burcu Şeber, “Bütün çalışmalar bu komisyonlarla beraber olacak evet ama bize destek vermek isteyen üniversiteli gençler, mahallede yaşayan sosyal çalışmacılar, tüm kadınlar programımıza dahil olabilirler. Üç ay boyunca yapacağımız faaliyetler doğrultusunda ne kadar kadına ulaşabilirsek o kadar kazanım elde edebileceğimizi düşünüyoruz. Ve biliyoruz ki üç ayın sonucunda faaliyetlerimizle beraber birçok kadına ulaşabilecek, tespitlerimizi yapabileceğiz. En azından adalete erişimlerini güçlendirmeyi hedefliyoruz” sözlerini kaydetti.