Melek Avcı

 

ANKARA - Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde bulunan kadın tutsakların sosyal ve kültürel etkinlikleri “tasarruf tedbirleri” gerekçesiyle askıya alındı. Kadın tutsaklar ne kişisel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor ne de atölyelere katılabiliyor. Kadınların tahliyeleri ise olmayan kurslardan erteleniyor. 

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Türkiye’yi girdiği ekonomik krizden çıkarmak için faturayı halka kestiği uygulamaları sürüyor. “Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri” genelgesiyle önce “kamuda tasarruf” adı altında eğitim-öğretim kurumlarında temizlik personelleri kaldırıldı, ardından kamu çalışanlarının servis hakları ellerinden alındı. Fakat sendikal direnişle bu hak kısmen geri iade edilmesine rağmen, binalarında kış aylarında ısınma ihtiyacını karşılayan doğalgaz ve çalışma için gerekli olan internet gibi temel kullanımlarda da sözde tasarruf uygulamalarına geçildi.

 

 Kriz halka bütçe savaşa

 

Krizin faturası halka kesilirken ve halktan tasarruf edilirken bununla birlikte 2025 Merkezi Bütçe görüşmelerinde ise yine en büyük pay savaşa ayrıldı.  Savaşa 1 trilyon 608 milyar TL ödenek tahsis  edilirken, bu miktar 2023 bütçesinde 529 milyar, 2024'te yaklaşık 971 milyar TL idi. Böylece savaş bütçesi enflasyon dahil bir yılda yüzde 165 artmış oldu.

 

Cumhurbaşkanı ve Saraya da bütçe 

 

Cumhurbaşkanlığı’na 2025 yılı merkezi bütçesinden 16 milyar 928 milyon 146 bin TL ayrıldı.  Bu rakam, 2024 yılında 12 milyar 284 milyon TL, 2023 yılında ise 7 milyar 858 milyon TL’ydi. Cumhurbaşkanlığı personel giderleri 2 milyar 784 milyon TL, cumhurbaşkanlığı külliyesinin mal ve hizmet alım harcamaları ise 9 milyar 857 milyar TL olması tahmin ediliyor. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı için 130 milyar 119 milyon TL, MİT için 28 milyar 986 milyon TL. 

 

Kadın tutsaklara tasarruf! 

 

Savaşa bu büyük rakamlar ayrılırken “tasarruf tedbirleri” adı altında yürütülen politikalar cezaevlerine de yansıdı. Bunlardan birtanesi de pilot bölge olarak seçilen Sincan Kadın Kapalı Cezaevi. Bu cezaevinde bulunan kadın tutsaklar bu tasarruf tedbirleri gerekçesi ile temel yaşamsal ihtiyaçlar, kültürel ve sosyal haklardan aylardır mahrum bırakılmış durumda. Halihazırda kadın tutsaklar defalarca rant alanına dönüşen cezaevlerindeki kantin fiyatları ve mektup göndermek için kullanılan pul ve PTT ücretlerinin fahiş fiyatlarla verilmesinden bahsederken avukatları aracılığıyla bu koşullar altında tasarrufa tabi tutulduklarını aktardılar. 

 

Kurs ve atölyelere katılamıyorlar

 

“Kamuda tasarruf politikaları” gerekçe gösterilerek kadın tutsakların katıldığı tüm kurs ve atölyeler iptal edildi. Tutsakların halihazırda çok sınırlı süre ve imkanla faydalanabildiği olanakların tasarruf gerekçesiyle iptali kötü muamele olarak yansırken, diğer yandan temel ihtiyaçlarından biri olan saçlarını kesme işlemini yapabildikleri tek alan olan bu kurslardan biri olan kuaför atölyesine katılım sağlayamadıkları için kadın tutsaklar saçlarını tırnak makası ile kestiklerini aktardı. 

 

 Olmayan kurslardan cezalandırılıyorlar

 

Diğer yandan, koşullu salıverme hakları ihlal edilen kadın tutsakların çoğunda İdari Gözlem Kurulları tarafından verilen olumsuz kararlarda “kurs ve atölyelere katılmayarak çaba göstermedikleri” gibi nedenler, iyi halli olmamaya gerekçe yapılmıştı. Hala kurslara katılım “iyi hal” gerekçesi olarak sunulurken, bu durum büyük bir çelişki yarattı. İdare tarafından açılmayan kurslara katılmamak da tutsakların kusuru olarak belirtildi. Kadın tutsaklar bu durumun bir an önce düzeltilmesini talep etti.