Kadın mücadelesini tartıştılar
- 17:49 29 Aralık 2024
- Güncel
İSTANBUL- Kadın Zamanı Derneği’nin gerçekleştirdiği buluşmada konuşan Sebahat Tuncel, “Savaş karşıtlığı dünyadaki bütün kadın hareketlerinin temel gündemlerindendir. Savaş erkekliği horlatan bir şeydir. O açıdan biz kadınlara önemli sorumluluklar düşüyor” dedi.
Kadın Zamanı Derneği, kadına yönelik şiddet ve kadın mücadelesinin konuşulduğu bir buluşma gerçekleştirdi. Beyoğlu’nda bulunan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen buluşmaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Koordinasyonu üyesi Sebahat Tuncel, Sosyolog Kumru Toktamış da katıldı.
Burada konuşan Sebahat Tuncel, kadın mücadelesinin iki temel başlıkta sürdüğünü ifade etti. Sebahat Tuncel, “Biri özel alan bir diğeri de savaş karşıtlığıdır. Özel alan politiktir. Özel alan kadın emeğinin sömürüsünü görünür kılmak açısından çok önemlidir. Savaş karşıtlığı da dünyadaki bütün kadın hareketlerinin temel gündemlerindendir. Çünkü barış dediğimiz şey öyle kolay bir süreç değildir. Barış bir inşa sürecini gerektiriyor. Savaş erkekliği horlatan bir şeydir. O açıdan biz kadınlara önemli sorumluluklar düşüyor” diye belirtti.
‘Çocuk cinayetleri politiktir’
Narin Güran cinayetine de değine Sebahat Tuncel, “Kolektif bir suç işlenmiştir. Narin’in annesi üzerinden cinsiyetçi bir perspektiften tartışılması ve bir insanın yaşam hakkının elinden alınması kabul edilemez. Çocuk cinayetleri de politiktir. Bu kaynağını erkek egemenliğinden alır. Ama Narin'in katledilişi bize bu tür cinayetlerin artık kabul edilmediğini gösterdi. Bundan sonraki süreci de takip etmek gerekiyor. Bir daha Narinler katledilmesin. Bu ülkede çocuklar, özgürce yürüyebilsinler, özgürce kahkaha atsınlar, bu sokaklarda özgürce güven içerisinde gezebilsinler diye hepimize sorumluluk düşüyor” dedi.
‘Ortak tarihimizi bilmeliyiz’
Ardından konuşan Kumru Toktamış, Kürt kadın mücadelesinin büyüdüğünü söyleyerek, sözlerine başladı. 1980’li yıllarda Türkiye’de feminist mücadelenin az olduğunu söyleyen Kumru Toktamış, “Feminist hareket salonlarda başladı. Küçük küçük odalarda başladı. Küçüktük, çok büyüdük. Tekrardan yine o küçüklüklere sahip çıkalım. Çok büyük bir hareket olmak zorunda değiliz. Çünkü bu küçükler o hareketi besliyor. Bu kadar geniş ve güçlü hareket olmanın popülist olma tehlikesi var. Henüz o tehlikelerin işaretlerini gördüğünü söylemiyorum. Popülizm yalan ve intibalarla beslenir. Türkiye'de politika intibalarla yürüyor. Çünkü intibalar bir cehalet üstünden gidiyor. Bu ülkede cumhuriyet intibalar üzerinden kuruldu. Devlet tamamen intibalar üstünden gider. Popülizmle devam etmemek için ortak olan tarihimizi bilmekte fayda var” dedi.