1 Mayıs alanından yükselen talep: Savaşa değil halka bütçe!

  • 09:07 2 Mayıs 2022
  • Emek/Ekonomi
Öznur Değer
 
ANKARA - Tandoğan Meydanı’nda 1 Mayıs’ı kutlamak amacıyla bir araya gelen binler, alanda savaş politikalarına karşı barışı haykırdı. Emekçiler “Savaşa değil halka bütçe” diyerek iktidarın saldırılarına tepki gösterdi.
 
Ankara’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü dolayısıyla Tandoğan Meydanı’nda “Birlikte değiştireceğiz” şiarıyla bir araya gelen on binler taleplerini haykırdı. 7’den 70’e yoğun katılım gösterilen mitingde savaşa karşı barış mesajı öne çıktı. 1 Mayıs mitingine katılan kadınlar, “Savaşa değil halka bütçe” dedi.   
 
‘Devletin savaş politikası ise faşistliğinin göstergesi’
 
Karala dergisi üyesi Zeynep Ülger, iki sene boyunca pandemi bahanesiyle 1 Mayıs kutlamalarının devlet tarafından yasaklanmaya çalışıldığını dile getirdi. Mitinge katılımın yoğun olmasının nedenini iktidar politikalarının halkta yarattığı öfke olarak yorumlayan Zeynep, “İktidarın baskısına karşı oluşan öfke ile sokaklardayız. Devletin savaş politikaları şaşırtan bir politika değil. Buna karşı halkın kendi öz örgütlülüğünün kendi mücadelesiyle başarıya ulaşacağını düşünüyoruz. Devletin bu savaş politikası ise faşistliği ve halkın üzerinden geçindiğinin göstergesidir. Bu sokaklarda ve alanlarda olarak devlete cevap veriyoruz. Ne kadar ezmeye çalışsalar, halkın emeğini sömürerek bizi Kürdistan’da katletmeye çalışsalar da bunu başaramayacaklarını bu alanda da gösteriyoruz. Biz düzeni tanımıyoruz. Bu düzen bizim yaşamlarımıza düşman. Halkın tek kurtuluşunun kendi ellerinde, kendi mücadelelerinde olduğunu düşünüyorum. Bugün sokaktayız ama sadece bugünle sınırlı kalmadan her zaman sokakta olmaya devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.
 
‘Savaşa değil, halka bütçe’
 
Emekli öğretmen Serpil Türkmen, 1 Mayıs alanlarına geçinemediğini haykırmak için geldiğini ifade etti. Ekonomik krize dikkat çeken Serpil, “Demokrasinin olmadığı, baskının, zulmün olduğu, ekonomik güçlüklerin hat safhada olduğunu haykırmak için geliyorum ben. 35 yıllık öğretmen olarak yıllarca çalışıp emek sarf ettim ve geçinemiyorum. Böyle güzel bir ülkede baskıya maruz kalmadan yaşamak istiyorum. Çocuklarımızın çok güzel yaşamasını istiyorum. Bunları haykırmaya geldim. Çocuklarımın, çalışan tüm emekçilerin geleceği için demokrasinin ve toplumsal barışın olmasını istiyoruz. Türkiye’de barışın sağlanmasını, demokrasinin tekrar gelmesini istiyorum. Bugün hem emekçilerin sesi hem toplumsal barış hem de ekonomik sıkıntılarımızı haykırmak için geldim. Özgürlük ve barış diyorum. Açlıktan insanlar ölüyor. Savaşa bütçe değil, halka bütçe. Dünyada vuku bulan savaşları bahane ederek ekonomik zulmü artırmaları kabul edilir bir şey değil” sözlerine yer verdi.
 
‘Savaş politikası yıllardır hayatımızda’
Gençler olarak geleceksizlikle karşı karşıya oldukları için alanlara çıktıklarını kaydeden Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Deniz İpek de, “Daha güvenceli bir gelecek istediğimiz, daha bilimsel üniversiteler istediğimiz, eğitimde sıkıntılar çekmediğimiz, düşüncelerimizi özgürce dile getirdiğimiz bir ortam için buradayız. KYK’larla geçinemediğimiz, barınamadığımız sesimizi çıkaramadığımız için buradayız” dedi. Deniz, savaş politikalarının ise yıllardır sürdüğüne işaret ederken, “Bütçeyi halka, öğrencilere harcamak yerine savaşa harcamak desteklediğimiz bir şey değil. Biz öğrenciler, kadınlar olarak buna destek vermiyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Gençlerin geleceği savaş politikalarıyla karartılıyor’
 
Emek Gençliği üyesi Selen Akçakoca ise üniversiteli öğrenciler açısından atanmış rektörlerin baskısının devam ettiğini söyleyerek, üniversitenin giderek demokratik halinin yok olduğunu belirtti. Üniversiteli gençler olarak, demokratik üniversiteler talebiyle alanda olduklarını kaydeden Selen, şöyle konuştu: “Liseli gençler açısından eğitimin giderek niteliksizleştiği bir durumla karşı karşıyayız. Ekonomik kriz yine gençlerin en büyük sorunlarından biri. İşçi gençler açısından sömürünün giderek arttığı bir durumla karşı karşıyayız. Burada da güvenceli bir iş ve güvenceli bir gelecek talebimizle alanlardayız. Gençlerin geleceği savaş politikalarıyla karartılıyor. Eğitime, gençlerin geleceğine ayrılmayan bütçeler savaş politikalarına harcanıyor. Kendi geleceğimizi kazanmak için buradayız. Emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda halkların savaşa maruz bırakıldığını görüyoruz. Biz bunun karşısında barışı savunuyoruz. Geleceğimizi, barış içeren bir dünya ile kurmak için alanlardayız.”