İZMİR - Gündoğdu Meydanı’nda bir araya gelen on binler, ekonomik taleplerini dile getirmenin yanı sıra ekonomik ve siyasi krizin sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu belirterek, “Sermaye köle. İktidara köle olmayacağız” mesajı verdi. 

 

İzmir 1 Mayıs Tertip Komitesi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Konak Gündoğdu Meydanı’nda miting düzenledi. 3 ayrı koldan yapılan yürüyüşlerle meydana gelindi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı sendikalar Basmane Meydanı’ndan, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (Türk-İş) bağlı sendikalar Alsancak Liman yönünden, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı sendikalar, siyasi parti ve kurumlar ise Cumhuriyet Meydanı yönünden miting alanına yürüdü. Yürüyüş sırasında "Güneş belki yarın bizim için doğacak ama sizin için asla", "Eşitsizliğe, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, işsizliğe ve sefalet ücretine teslim olmayacağız", "Haramilerin saltanatını değiştireceğiz" ve "Bijî Yek Gulan" pankartları taşıyan kitle "İstanbul Sözleşmesi bizim", " Kadına yönelik şiddete dur demek için yaşasın 1 Mayıs", "İşçi emekçilerin bayramı kutlu olsun", "Uzun çalışma saatleri yasaklansın", "İsyandan direnişe, direnişten özgürlüğe", "Eşit işe eşit ücret istiyoruz" ve "Sayıştay elini çek  cebimizden" dövizlerini taşıdı. Miting sırasında sık sık "Her yer Taksim her yer direniş", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Gezi kalıcı AKP gidici", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Hükümet istifa", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", “AKP mezara halk iktidara”, "Bijî berxwedana zinadanan" ve "Deniz Poyraz onurumuzdur" sloganları atıldı. 

 

Somalı madenciler alanda

 

Mitinge kentte bulunan siyasi parti, kurum, sendika, kadın, çevre, insan hakları örgütlerinin yanı sıra, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri, Soma'da hayatını kaydeden madencilerin yakınları, Somalı madenciler, çeşitli iş kollarından işçilerin bulunduğu on binlerce yurttaş katıldı. Coşkulu geçen miting boyunca ekonomik taleplerinin yanı sıra demokrasi ve özgürlük taleplerine ilişkin sloganlar atıldı. Kitle ekonomik ve siyasi krizin sorumlusu olarak AKP iktidarını göstererek, hükümeti istifaya çağırdı. Kürt kadınların ulusal kıyafetlerle katıldığı mitingde, HDP İzmir İl binasında katledilen Deniz Poyraz'ın fotoğrafları taşındı. Miting alanında Aysel Tuğluk ve “Tüm Hasta Tutsaklara Özgürlük Platformu” tarafından, hasta tutsaklara özgürlük talebiyle imza standı da kuruldu. 

 

Kadınlar damga vurdu

 

Mitinge farklı siyasi parti ve oluşumdan kadınlar, sömürü, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye tepki gösteren, kadın katliamlarını protesto eden pankartlar taşıdı. Tevgera Jinên Azad (TJA) ve HDP Kadın Meclis’inden kadınların oluşturduğu kortejde HDP İl Örgütü'ne yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın fotoğrafları taşındı. Kadınlar, “Deniz’in hesabı sorulacak”, “Bijî têkoşîna jinan” “Kadın yaşam özgürlük”, “Jin jiyan azadî” “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” ve “Katillerden hesabı kadınlar soracak” sloganları attı.

 

Gezi’ye selam gönderildi

 

Miting 1977 ve 1996 yılındaki 1 Mayıslar ve Gezi eylemlerinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. 

 

Ardından açılış konuşmasını yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, ekonomik kriz işsizlik, zamlar, pandemi nedeniyle emekçilerinin AKP iktidarının baskıcı, sömürücü koşullarında yaşamaya mecbur kaldığını söyledi. Emekçilerin bu duruma karşı hakları için haykırdığını belirten Memiş, mücadelelerinin emekçilerin haklarını kazanıncaya kadar süreceğini ifade etti. Gezi davasında çıkan hapis cezalarına da değinen Memiş, Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybedenleri ve Gezi davasında ceza alanların isimlerini sayarak, demokrasinin Gezi’den geleceğini kaydetti. 

 

Memiş’in konuşmasının ardından tutsakların cezaevlerinden gönderdiği mesajlar okundu.

 

‘Kaynaklar savaşa aktarılıyor’

 

Ortak basın metnini okuyan Türk-İş İzmir Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak da, 1 Mayıs’ın yaşamın kendisini üreten on binlerce emekçinin günü olduğunu söyledi. Dünyanın her yerinde sömürü, eşitsizlik, adaletsizlik ve güvencesizliğin derinleştiğini vurgulayan Hayrettin, “Biz emekçilerin yarattığı değerler ve kaynaklar halkın ihtiyaçları, güvenceli iş ve insanca yaşayacak ücret için değil, doğanın yıkıma pahasına sermayeye, savaşlara, silahlanmaya aktarılıyor. Milyarlarca insan yoksulluk ve yoksunlukla boğuşurken servet sahipleri zenginleşmeye, servetlerine servet katmaya devam ediyor. Krizlerin, savaşın yarattığı yıkım yine biz emekçileri vuruyor, yoksullaştırıyor, büyük göç dalgalarına, ayrımcılığın artmasına yol açıyor” dedi.

 

Ekonomik kriz vurgusu

 

Son dönemlerdeki özelleştirmelere dikkat çeken Hayrettin, “Ayçiçek yağını kırmızı halıyla, davul zurnayla karşılayacak kadar yoksunlaştırıldık, bağımlı kılındık. Yetmedi, elektriğe, doğal gaza, akaryakıta, suya zam üstüne zam geldi. Milyonlarca hane kara kışta ısınma olanaklarından mahrum kaldı, elektrikleri, doğal gazı faturaları ödeyemedikleri için kesildi. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ politikasında ısrarla tercih edilen politikalar konut fiyatlarında korkunç artışları getirdi. Kiralar fırladı, fırsatçılara gün doğdu ve bugün ortalama ücrete dönüşen asgari ücret, emeklilere reva görülen aylıklar kirayı bile zor karşılar hale geldi. Geçinmek için emek gücünü satmaktan başka çaresi olmayan milyonlar büyük bir barınma ve geçim derdi ile karşı karşıya ve kaderine terk edilmiş durumda” diye konuştu.

 

İstibdat Rejimi

 

Ardından konuşan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Necip Vardar ise, “Gezi’nin eşitlik, özgürlük, dayanışma ruhuyla, sözümüzle, sanatımızla, düşlerimizle işte yine 1 Mayıs meydanında bir aradayız. Ne mutlu ki biz Gezi’ciyiz; istibdatı yenip hürriyeti bu topraklarda işçi tulumuyla dolaştırmak için bu karanlığı yaratanları göndereceğiz. Ülkemiz süreklileşmiş bir olağanüstü hal rejimiyle istibdadın giderek koyulaştığı bir dönemden geçiyor. Kamu kaynakları, hepimizin kolektif emeğiyle yaratılan değerler, güzel ülkemizin doğası, toprakları, dağı, taşı, dereleri, koyları, sahilleri, tarihi mirası bir avuç zengin daha da zenginleşsin diye yağmalanıyor üstelik de kamu gücünü emaneten elinde bulunduranların bu gücü kötüye kullanmasıyla” ifadelerini kullandı. 

 

‘Sandığı bekleyecek lüksümüz yok’

 

İktidar yetkililerinin farklı yerlerden maaş alırken, kamu kaynaklarının yandaşlara sunulduğunu söyleyen Necip, emekçilerin insanca yaşam talebine ise ‘kaynak yok’ denildiğini aktardı. Sermayenin her yere yayılıp kendi suretinde bir dünya yaratmak istediğini kaydeden Necip, “Ancak bu böyle gitmez. Bu meydanlardan bir kez daha haykırıyoruz. Tüm değerleri yaratan, üreten biziz; yöneten de biz olacağız. Onlar ümidin düşmanı. Oysa umut Gezi ruhuyla dimdik ayakta, bu meydanda, ülkenin tüm meydanlarında. Emekçilerin bir gün dahi sandığı bekleyecek sabrı da lüksü de yok! Sermayeye köle, iktidara kul olmaya asla razı olmayacağız. Emeğin suretinde bir dünyayı ve ülkeyi birlikte, kendi ellerimizle kuracağız” diye belirtti.

 

Konserle son buldu

 

Gündoğdu’daki miting, sanatçı Edip Akbayram’ın sahne almasıyla son buldu.