Tam kapanmada kadınlar: Kaderimize terk edildik

  • 09:07 18 Mayıs 2021
  • Emek/Ekonomi
 
DİYARBAKIR - Pandemi nedeniyle 18 günlük tam kapanmaya giden hükümet, ekonomik krizden etkilenen halka ise hiçbir çözüm üretmedi. Tam kapanmada en çok zorlanan kadınlar olurken, tepkilerini “Kaderimize terk edildik” diyerek gösterdi.
 
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle hükümet tarafından 29 Nisan ile 17 Mayıs tarihleri arasında tam kapanma ilan edildi. Tam kapanma sürecinde,  küçük esnaflar kepenk kapatmak zorunda bırakılırken, büyük esnaflar ise çalışmaya ve kazanmaya devam etti. Kepenk açamayan dev şirketler çözümü online satışlarda bulurken, her koşulda zenginleştiler. Yoksul kesim ise ne sokağa çıkabildi, ne de ihtiyaçlarını karşılayabildi. Birçok iş yeri ise kar elde edemediği için isyan ederken, kağıt toplamak için sokağa çıkan kişiye 1 yılda kazanamadığı miktarda para cezası kesilirken,  Filistin’e destek olmak ve maç kutlaması yapmak için sokağa çıkan binlercesini ise görmezden geldi. 
 
Binlerce yurttaş aylardır ev kirası ödeyemezken,  binlercesi temel ihtiyaçları için pazara gidemiyor ve binlercesi çocuğuna oyuncak dahi alamıyorken,  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “hakkınızı helal edin” demesi ise dikkat çekti. 
 
Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Fiskaya Mahallesi’nde yaşayan kadınlar krizden ne kadar derin etkilendiklerini özellikle de yasaklar döneminde neler yaşadıklarını anlattı.
 
‘Herkes kaderine terk edildi’
 
Çocuğunun engelli olduğunu söyleyen Hediye Gül, kapanmadan kaynaklı eşinin çalışamadığını ve maddi açıdan hiçbir gelirlerinin de olmadığını dile getirdi. Bu süreçte çok zorlandıklarını söyleyen Hediye,  Türkiye genelinde gelen yasakların tüm halkı özellikle yoksul kesimi etkilediğini ifade etti. Hediye, “Hiçbir önlem almadan herkes kaderine terk edilerek yasaklar getirildi. Eşimin ve çocuklarımın ilaçlarını almalıyım ama onu da alamıyorum sürekli borç edip alıyorum. Zaten geçinemiyorduk, bu kapanmayla birlikte daha da dibe vurduk” diye kaydetti.
 
‘İnsanlar yoksulluktan kırılıyor’
 
Ekonomik açıdan yaşadıkları zorlanmadan dolayı pazara dahi gidemediklerini, market kapılarından geçmeye cesaretlerinin kalmadığını belirten Ayşe Kaya, eşinin yaşamını yitirdiğini ve iki çocuğuyla yaşadığını ifade etti. Devletten aylık 600 TL aldığını ve bununla geçimini sağlamaya çalıştığını kaydeden Ayşe, “Bu krizde 600 TL kime yetiyor. Kira ödemiyor olmama rağmen ben ve iki çocuğum bu parayla geçinemiyoruz. İnsanlar açlıktan, yoksulluktan kırılıyor. Her şey ateş pahası olmuş. Zaten yoksul olanlar bir şey alamıyor, bu ülkede zengin isen yaşayabiliyorsun zengin değilsen açlıktan ölsen de kimse sesini duymuyor. Bu mahallede sadece ben değil komşularımın yanına gittiğimde onlar dertlerini anlatınca ben kendi derdimi unutuyorum. Hiçbirinin çocuğu ve eşi çalışamıyor. Bu nereye kadar sürecek ben de bilmiyorum” diyerek tepki gösterdi.
 
‘İnsan gibi yaşamak istiyoruz’
 
Fatma Karlı ise, 4 çocuğunun olduğunu, evde eşi dışında kimsenin çalışamadığını söyledi. Yaşadıkları evde kiracı olduklarını ve aylardır kirayı ödeyemediklerini ifade eden Fatma, ev sahibinin ise bu durumu göz önünde bulundurmadan sürekli kirayı istediğini dile getirdi. Fatma, daha önce Sur’da yaşadığını, öz yönetim ilanı ardından sokağa çıkma yasağının yaşandığı 2015-2016 yılları arasında evlerini boşaltarak Fiskaya’ya yerleştiklerini kaydetti. Fatma devamında şu sözleri kullandı: “Zaten mağdurdum, durumum kötüydü bir de bu kapanma ve ekonomik kriz de gelince mağdurluğum kat kat arttı. Buralara iş imkânı sağlamak çok mu zor? Hiçbir yere çıkamıyoruz. Bu tam kapanma döneminde ne çektiğimiz bir biz bir de Allah biliyor. Mesela eşim fırıncı ve Nusaybin’de bir fırında çalışıyor. Yasak olduğundan bayramda eve gelemeyecek. Gözümüz çok zenginlikte değil sadece insan gibi yaşamak istiyoruz.”
 
‘Erkeğe ne pişirdin diye sorulmuyor’
 
Çocuklarının günlük işlere gittiğini, bunun da ihtiyaçlarını gidermeye yetmediğini vurgulayan Fatma,  “Çocuklarımın çalışıp kazandığı iki kuruş para hiçbir ihtiyacı karşılamıyor. Çocuklarım işten geldiğinde ne yemek pişirdiğimi sorunca verecek cevap bulamıyorum. Evet, erkek çalışıyor ama her ne kadar erkek çalışsa da evin tüm yükü kadının üstünedir. Düşünün insanlar öyle bir durumda ki zeytin, peynir ve yumurta almak lüks duruma gelmiş. İnsanlar kahvaltılık alamıyor, daha ne olsun, daha ne kadar sürüneceğiz” diye sordu.
 
‘Yoksulun halinden kimse anlamaz’
 
“Yasak getirdiler ama çözüm getirmediler” diyen Hatun Gülen, “Yaşlılık maaşımı torunum gidip çekti onu da 50 TL eksik verdiler. Sanki çok fazla para alıyoruz onu da kesiyorlar. Ne desem eksik kalır. Bu evlerde neler yaşandığını, kimin her gün neler çektiğini, sofraya ekmek koyamadığını kim biliyor? Hayatın ne kadar zor olduğunu yoksullar dışında kim biliyor? Bazen içinde olduğum ev üstüme üstüme geliyor” sözleriyle yaşadıklarını özetledi.