HABER MERKEZİ - MKG, 8 Mart dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Bu 8 Mart’ta, tüm kadınları dayanışmayı büyütmeye, gazetecilerin sesine ses olmaya davet ediyoruz. Hep birlikte, eşit ve özgür bir dünya için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. DFG ise açıklamasında, "Sansürsüz bir yaşamı örgütleme yolunda verilen mücadelede yan yana olduğumuzu yineliyoruz" diye belirtti. 

 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımladı. “Özgür Basın, Özgür Kadın” başlığıyla yayımlanan açıklamada, “Bugün, tüm dünyada kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinin simgesi olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü selamlıyoruz” denildi. 

 

‘Gazetecilerin sesi olmaya devam edeceğiz’

 

Mezopotamya topraklarında kadınların tarih boyunca mücadeleleriyle toplumu dönüştürdüğü, direnişin ve umudun sesi olduğu belirtilen açıklamada, “Bizler, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği olarak, gazetecilerin sesi olmaya, onların karşılaştığı baskı, sansür, şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadele etmeye devam ediyoruz. Kalemimizle, kameramızla, sesimizle hakikatin izinde yürürken; kadınların yaşam hakkını, emeğini, direnişini ve taleplerini görünür kılmayı sürdüreceğiz” diye kaydedildi. 

 

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: 

 

“Gazeteciler, mesleklerini icra ederken çeşitli tehditlere maruz kalmakta, sansüre, işsiz bırakılmaya ve şiddete uğramaktadır. Bugün, 10 gazeteci, yazdıkları gerçekler nedeniyle cezaevinde. Ancak biliyoruz ki, hakikat tutsak edilemez. Gazeteciler olarak, baskılara rağmen dayanışmayla güçlenmeye, birbirimizi desteklemeye ve gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz.

 

Özgür bir basın olmadan özgür bir toplum mümkün değildir!

 

Bu 8 Mart’ta, tüm kadınları dayanışmayı büyütmeye, gazetecilerin sesine ses olmaya davet ediyoruz. Hep birlikte, eşit ve özgür bir dünya için mücadelemizi sürdüreceğiz!

 

Yaşasın kadın mücadelesi! Yaşasın özgür basın!”

 

DFG: 8 Mart'ı kutluyoruz

 

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) de, dijital medya hesabından yazılı açıklama yaptı. New York kentinde 168 yıl önce bir tekstil fabrikasında alevler arasından yükselen çığlıkların, bugün tüm dünyada kadınların direniş sembolü olduğu belirtilen açıklamada şu iafdeler yer aldı:  “Kadın işçilerin emekleri, kimlikleri, kültürleri ve varlıkları için verdiği mücadele katliamla bastırılamadı. Aksine kadınların erkek egemen sisteme karşı mücadelesi daha da büyüdü. Özellikle Orta Doğu'da ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesi etrafında kenetlenen kadınların mücadelesi, kadın özgürlükçü bir yaşamın mümkün olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Bu mücadele sürecinde hayatını yitiren kadınlar ve meslektaşlarımızı anıyoruz. Katledilenlerin meşalelerini taşıyan tüm kadınların 8 Mart'ını kutluyoruz. Demokratik, özgür, eşit ve sansürsüz bir yaşamı örgütleme yolunda verilen mücadelede yan yana olduğumuzu yineliyoruz."