Şehriban Aslan

 

DİYARBAKIR - Ocak ayında evli olduğu Süreyya Büyük’ü katleden fail Mehmet Büyük, psikolojik rahatsızlıklarını öne sürüp katliamı buna bağlasa da, hastanenin verdiği rapor faili yalanladı.

 

Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesi Hantepe Mahallesi'nde 28 Ocak’ta Mehmet Büyük, evli olduğu Süreyya Büyük’ü katlederken, Süreyya’nın olay yerinde olan kız kardeşi Fatma Sever’i katletme girişiminde bulunarak ağır yaraladı. Daha sonra olay yerinden kaçan fail Mehmet Büyük, 8 günün sonunda Yenişehir ilçesine bağlı Güzel Mahallesi’nde jandarma tarafından gözaltına alındı. Jandarmada alınan ifadesinin ardından adliyeye götürülen fail, savcılık ifadesi sonrası sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı fail Mehmet Büyük’e ilişkin hazırladığı iddianamede, failin kendini aklamak için psikolojik sorunlarının olduğunu öne sürdüğü görüldü. İddia üzerine fail Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Hastaneden verilen raporda failin cezai ehliyetinin tam olduğu belirtildi.

 

Rapor ‘cezai ehliyeti var’ dedi

 

Ayrıca iddianamede failin, Süreyya’nın kardeşi olan Fatma Sever’i ateşli silahla yaraladığı, sağ ön kol ve yüzde bulunan yaralara bağlı olarak kemik kırıkları oluştuğu, hayati tehlike geçirecek biçimde yaralandığı, yüzünde sabit ize neden olduğu ve ayrıca organlarından birinin işlevini sürekli yitirmesine neden olduğu kaydedildi. İddianamede failin olay yerinde bulunan 3’ü çocuk toplamda 5 kişiyi yaraladığı da yer aldı.

 

Savcı ayrı ayrı ceza istedi

 

Savcı faile ilişkin, “Şüphelinin olay tarihinde resmi nikâhlı bulunduğu Süreyya Büyük'e karşı ateşli silahla yaraladığı ve ‘eşi kasten öldürme’, baldızı olan Fatma Sever'e de yine aynı şekilde öldürme kastıyla ateş ederek hayati tehlike geçirecek biçimde ve bahsedilen sağlık hasarlarına neden olabilecek şekilde yaralanmasına neden oluğu… Şüphelinin kastının ve Fatma Sever'in yaralanmasının niteliği dikkate alındığında şüphelinin Fatma Sever'e karşı eyleminin ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçunu işlediği… Olay yeri olan evin önünde bulunan ve şüphelinin çocukları olan E., Ö., ve A’ya karşı ise ‘altsoya karşı silahla kasten yaralama’ suçunu işlediği… Yine aynı yerde bulunan ve şüphelinin kardeşi olan Nesihat Büyük'e ateş etmek suretiyle ‘silahla kasten kardeşi karşı yaralama’ suçunu işlediği… Yeğeni Ebubekir Büyük'e karşı ise ‘silahla kasten yaralama’ suçunu işlediği anlaşıldığından, ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi talep olunur” diye belirtti.

 

Hazırlanan iddianame Diyarbakır 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken davanın 3 duruşması görüldü. Görülen son duruşmada failin ablası Nesihe Büyük’ün işitme ve konuşma engelli olması ve işaret dili bilmemesine rağmen tanık olarak dinlenmesi dikkat çekti. Nesihe’nin anlatmaya çalıştığı şeyler için getirilen öğretmenin de anlamakta zorluk çektiği görüldü.

 

Mütalaanın hazırlanması için mahkeme bir sonraki duruşmayı 20 Ocak 2023 tarihine erteledi.  

 

‘Kadına yaklaşım uygulanan siyasetin sonucudur’ 

 

Süreyya’nın avukatı olan Yusuf Çakas, dosyaya ilişkin bilgilendirmede bulundu. Yusuf, “Dosyanın özünü değerlendirmek gerekirse; Kadına yaklaşım, kadının toplumdaki yeri, mevcut iktidarın ve mevcut uygulanan siyasetin yaklaşımın bir sonucudur. Sanık önceki soruşturma aşamasında akıl sağlığının yerinde olmadığını söyleyip hastaneye sevkini istemiştir. Raporda akıl sağlığı yerinde olduğuna dair sonuca varılmıştır. Az önce bahsettiğim gibi uygulanan siyasetin sonucu olarak; sanık katlettiği kadını ve kadının ailesine dair bir ‘namus’ değerlendirmesi yapmıştır. Bu değerlendirme bizim açımızdan kabul edilecek bir değerlendirme değildir. Müvekkilimiz bir meta değildir ve kimsenin namusu da değildir. En aksi durumda bile sanığın iddialarının tamamı bilimsel raporlarıyla aksi bir şekilde ispat edildi. Yani sanığın iftira attığı bilimsel olarak ortaya çıktı. Buna rağmen sanık bu celse tekrar telefon kayıtlarını istedi. Olayı biraz daha net görmek gerekiyor. Baskı altında bir kadın var. 20 yıldır ailesiyle görüşemeyen ve ailesi ile görüşmek adına gizli saklı telefon kullanan bir kadından bahsediyoruz” dedi.

 

‘Sanığın beyanları çelişmektedir’

 

Yusuf devamında şu ifadelere yer verdi: “Eziyet çektirilerek canice bir cinayetin işlendiği açıkça ortada. Gelecek celse dosyadaki tüm çelişkili beyanları izah ederek yargılamayı devam ettirmek istiyoruz. Çünkü gerçekten de sanığın beyanları çelişmektedir, sanık ‘korkutmak amacıyla ateş ettim’ dese de birden fazla kez ateş etmiştir. Sanığın özellikle son duruşmada konuşma zorluğu yaşıyor gibi görünmesi ve diğer hususlar mahkemeyi yanıltmaya yönelik ve akıl sağlığının yerinde olmadığını göstermek amaçlıdır. Bunları kabul etmiyoruz. Bizim buradan beklentimiz gerçekten verilecek en ağır ceza ile kadına yönelik bundan sonra her türlü şiddetin en azından mahkemelerce kayıtsız kalınmamasıdır.”