23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde Van’da yaşamı altüst eden iki büyük deprem yaşandı. Van Kadın Derneği (VAKAD), İstanbul Feminist Kolektif, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Muş Kadın Derneği, Sosyalist Feminist Kolektif, Van Kadın Dengbejler Derneği, Mor Çatı, Amargi gibi kadın örgütlerinin yanı sıra Türkiye’nin çeşitli illerinden bağımsız feministler bir araya gelerek Van Mor Dayanışma adında bir grup oluşturdu. 

 

Van’a dayanışma için giden feminist kadınların ilettiği mesaj şöyleydi:

 

 “Hayatını kaybedenlerin büyük bölümünü evde iş yaparken depreme yakalanan kadınlar oluşturuyordu. Van’ın yüzde 90’ına zarar veren deprem sadece şehirde değil, kadınlar ve çocuklarda da büyük hasarlar yarattı. Çadır, konteynır, kalıcı konut zincirinin çok iyi kurulamadığı Van’da 35 bin çadır bulunuyor. Bir çadırda kalan kişi sayısı ise 8 ila 10 arasında değişiyor. Bir arada yaşamak hem kadınların üzerindeki iş yükünü hem de ensesti, tacizi, cinsel istismarı artırıyor. Çadır kentlerin büyük bölümü altyapı sorunu halledilmeden ve kent sosyolojisi göz ardı edilerek kurulduğu için pek çok problem yaşanıyor. Örneğin, erkek ve kadın hamamlarının karşı karşıya olduğu çadır kentlerde kadınlar ya hamamlara gitmeye çekiniyor ya da eşleri tarafından engelleniyor. Bu nedenle genital rahatsızlıkların, uyuz ve mantar gibi hastalıkların yaygınlaşması bekleniyor. Kısacası kadına yönelik aile içi, toplumsal ve kurumsal şiddet afete rağmen devam ediyor.”

 

Kaynak: Çatlak Zemin