26 Temmuz 2001: 'Haydutlar kraliçesi' Phoolan Devi katledildi
- 15:26 26 Temmuz 2018
- Tarihte Bugün
Hindistan'ın efsanevi "Haydutlar Kraliçesi" olarak bilinen Phoolan Devi, 26 Temmuz 2001'de, Parlamento'dan bir kilometre uzaklıktaki evine giderken, maskeli üç saldırgan tarafından katledildi.
Phoolan Devi hayatı filmlere konu olmuş bir kadındı. Kendi anlatımından yazıya dökülen otobiyografisinde, "Doğduğumda bir köpekten daha değersizdim, şimdi bir kraliçe oldum" diyordu. 10 Ağustos 1963'te sosyoekonomik olarak en alt kasttan, okuma yazması olmayan, çok yoksul bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. On bir yaşındayken kendisinden yirmi yaş büyük biri ile evlendirildi. Evlendiği erkek tarafından cinsel saldırı ve işkenceye maruz bırakıldı.
Yirmi yaşları civarında bir haydut çetesi tarafından kaçırıldı; çete reisi tarafından cinsel istismara maruz bırakıldı. (Kimi kaynaklara göre, onurunu korumak ve intikam almak için kendi iradesiyle dağa çıkıp eşkiyaya katılmıştı.) Çete reisi öldükten sonra Vikram isimli erkek ile tren yollarını kestiler, üst kasttan ailelerin evlerini bastılar. Vikram eski çete üyesi iki haydut tarafından öldürülünce, Phoolan kaçırılarak ücra bir köy olan Behmai'de günlerce toplu cinsel saldırı ve istismara maruz kaldı. Köyde çıplak gezdirilerek teşhir edildi.
Phoolan, eski çete arkadaşlarının yardımı ile buradan kaçmayı başardı. Artık aklında sadece intikam ve öfke vardı. Bir müddet sonra çetenin reisi oldu. 1981 yılında Behmai köyüne geri döndü. Omuzunda silahıyla köy halkına seslenerek Vikram'ı öldürüp kendisini yakalayan iki haydudu ve cinsel saldırı faillerini vermelerini, yoksa hepsini öldüreceğini söyledi. Onları bulamayınca dere boyuna götürüp, dizleri üzerine çöktürdüğü üst kasttan yirmi iki kişiyi öldürdüğü iddia edildi. (Phoolan bu eyleme fiilen katıldığını asla kabul etmemiştir.)
Phoolan'ın başına ödüller konuldu, artık her yerde aranıyordu. Ancak alt kasttan köylüler onu seviyor ve koruyorlardı. İçgüdüsel bir adalet duygusuyla zenginlerden çaldığını yoksullara dağıttığı için bölgedeki perişan halkın kahramanı ve umudu olmuştu. Dört yıl dağlarda, çetesi ile birlikte kanun kaçağı olarak yaşadı.
O tarihte iktidarda olan İndira Gandhi hükümeti barışçıl bir çözüm için Phoolan'ı bir yıl süren, gizli görüşme ve pazarlıklar sonucu teslim olmaya ikna etti. Phoolan'un teslim şartlarına göre; kendisi de adamları da asılmayacak, kimseye kelepçe takılmayacak, adamları sekiz yıldan fazla tutuklu kalmayacak, erkek kardeşine bir iş verilecek, gasp edilen toprakları, keçi ve ineğiyle birlikte babasına iade edilecekti.
Hindistan'ın dillere destan "Haydutlar Kraliçesi", 12 Şubat 1983'te on iki adamıyla güvenlik görevlilerine teslim olacağını açıkladı. O zamana kadar poliste bir fotoğrafı bile olmayan Phoolan'un nasıl biri olduğu müthiş bir merak konusuydu. Onu görmek için toplanan sekiz bin kişi, kırmızı bir şala bürünmüş olan ufak tefek, çıkık elmacık kemikli ve çekik gözlü kadını büyük bir coşkuyla karşıladı. Phoolan, çok değer verdiği Mahatma Gandhi'nin ve Hindu inancında kudret ve cesaret tanrıçası sayılan Durga'nın portreleri önünde tüfeğini, ucu kıvrık hançerini ve fişekliğini yetkililere teslim etti.
Phoolan otuzun üzerinde suç isnadıyla tutuklanmıştı, ancak hiç mahkeme önüne çıkarılmadı ve on bir yıl hapiste yattı. Diğer çete üyeleri sekiz yılda serbest kalmışlardı. Sonunda 1994 yılında hakkındaki suçlamalar düşürüldü ve affedilerek cezaevinden çıktı. Affından iki yıl sonra aşağı kast ve azınlıklardan destek gören Samajwadi Partisi'ne katıldı. 1996 yılında Parlamentoya seçildi.
2000 Haziranı'nda ABD'de, BM'nin kadınlar için düzenlenen özel oturumuna katıldı. "Burada kadınlarla ilgili tartışmalara katılmaktan ve görüş alışverişinde bulunmaktan memnunum" diyordu. "Ama sadece lafla olmaz, eylem yapmak lazım." Phoolan Devi kurşunlanarak katledildiğinde 38 yaşındaydı. Phoolan'ın katledilmesi halkta büyük tepki yarattı; öfkeli kalabalık, milletvekillerini koruyamadığı için parti yetkililerini kınadı, resmi araçlara saldırdı. Sokakları dolduran binlerce insan kendilerinden biri olan kraliçeleri için gözyaşı döktü.