İkinci dalga feminizmin ivme kazanmaya başladığı yıllarda yayın hayatına başlayan Spare Rib (Yedek Kaburga), değişen kadın kimliğini oluşturacak yeni bir dil ve imge arayışından yola çıktı. Geleneksel kadın dergilerine alternatif yaratmak ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair farkındalığı büyütmek üzere her çevreden kadına ulaşmayı hedefliyordu. Aylık periyodlar halinde,1972-1993 yılları arasında yayınlanan dergi kısa sürede 20 bin tiraja ulaştı. 

 

Derginin adı, kadının (Havva'nın) erkeğin (Adem'in) kaburga kemiğinden yaratıldığına dair söylenceden geliyor ve hikâyenin cinsiyetçi yönüne nükteli bir gönderme yapıyordu. Spare Rib, Haziran 1973'te çıkan 12. sayısından itibaren, kadın sayfalarını moda ve mutfakla sınırlayan ana akım medyayı eleştirerek ilgi alanlarını genişletme kararı aldı. Bilim, sağlık, hukuk ve eğitim konularında sütunlar oluşturdu; haber kapsamını büyük oranda artırdı. 

 

18. sayıda çok daha büyük bir değişiklik meydana geldi. Dergi bu noktaya kadar, editörler kurulu tarafından yönlendirilmekte ve ücretli yazarlar makalelere katkıda bulunmaktaydı. Bununla birlikte, hiyerarşik olmayan yapılarda çalışma fikri Kadın Özgürlüğü Hareketi (Women's Liberation Movement) için önemliydi ve derginin yapılanması da kararların ortak alındığı kolektif bir modele doğru evrildi. Okurlar ve editörler arasındaki engelleri kaldıracak mekanizmalar üzerinde duruldu; mektup ve etkinlik sayfaları genişletildi; yazar yelpazesinde "ünlü" isimlere daha az,"sıradan" kadınlara daha çok yer verildi. Spare Rib bu çabalardan sonra Kadın Hareketi için kurulmuş bir platform ve iletişim noktası haline geldi.

 

Kaynak: Çatlak Zemin