Çıkarılan 693 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Gazete Şûjin, dihaber ve Rojeva Medya kapatıldı.

 

Aralık 2016 tarihinde “Medyanın diline, çuvaldız niyetine” şiarıyla yayın hayatına başlayan Gazete Şûjin ile Dicle Medya Haber Ajansı (dihaber) ve Rojeva Medya, sabah karşı yayımlanan 693 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan 693 sayılı KHK ile 922 kişi kamudaki görevinden ihraç edilirken, 57 kişi görevine iade edildi, 3’ü dernek, 3’ü basın kuruluşu olmak üzere 6 kurum kapatıldı. Karara karşı açıklama yayınlayan Gazete Şûjin, şunları kaydetti: “‘Bir kadın olarak susun’ diyenlerin dünyasında, çuvaldız haberciliğimizle kurulduğumuz günden itibaren medyada kadının sözünü ve sesini büyüttük. Devletinden medyasına kadar kadınlara çizilen ‘makbul kadınlık’ sınırlarını tanımayan gazetemiz, kadın odaklı haberciliğinde ‘özel olan politiktir’ şiarıyla öz savunmaya geçerek, kadın bedenine ve yaşamına saldıran ataerkiyi ve erkek basını ifşa etmeye devam etti.

 

Bu sebeple doğrudan gazetemize ve arkadaşlarımıza yönelik birçok tehdit aldık. Yayın alanlarımızdan biri olan web sitemize çok kez siber saldırı gerçekleşti. Özellikle kamuoyu oluşturulmasına engel olunan ve halkın haber alma hakkının kısıtlandığı olaylarda ilk ve güvenilir haberleri veren gazetemiz, çuvaldızı batırdığı egemenler tarafından bugün susturulmak istendi.

 

Şûjin her yerdeydi

 

Şûjin Batman’da, Çınar’da, Ensar’da, okullarda, evde, sokakta, metroda, özel ve kamusal her alanda cinsel istismara ve saldırıya maruz bırakılan çocuklar ile kadınların sesi oldu. Çoğu en yakınındaki erkekler tarafından olmak üzere her gün katledilen kadınların; ‘dört duvar arasına’ sıkıştırılacağı düşünülen kadın iradesinin ve kadın temsiliyetinin sesi oldu. Şûjin Sur’da, Cizre’de, Hasankeyf’te ve Nusaybin’de evleri, yaşam alanları yıkılan yurttaşların ve toplumsal belleğin; Dersim’de, Lice’de ve Mardin’de yakılan ormanların ve yok edilmek istenen canlı yaşamının sesi oldu. Şûjin Şapatan’da ve Xerabê Bava’da işkenceden geçirilen yurttaşların; panzerlerle ezilen ve kurşunlarla katledilen Muhammet, Furkan, Pakize Hazar ve Kemal Kurkut ile onlarca yurttaşın sesi oldu.

 

Kadın yazınını, kadın sözünü ve gazeteciliğini kalıcı kılmak isteyen Rosa Lüksemburg, Gurbetelli Ersöz, Emma Goldman, Virginia Woolf, Ayfer Serçe, Ulrike Meinhof ve Deniz Fırat gibi kadınlardan devraldığımız birikim, inanç ve inatla, bizden önceki kadınların ‘Erkekler ne hüküm verir demeden yazmaya devam edeceğiz’ sözünü yineliyoruz. Özgür basın susmayacak, kadın haberciliği susmayacak.

Vardık, varız, var olacağız!”

 

Tarihte bugün yaşanan diğer kimi gelişmeler şöyle:

 

2006: Ermeni şair ve yazar Silva Kaputikyan 20 Ocak 1919’da başkent Erivan’da doğdu. Ailesinin geçmişi Van’a uzanan Silva, Erivan Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi’ni bitirdikten sonra Moskova’da Rus Edebiyatı üzerine eğitim aldı. 1944 yılında yayımlanan İki Söylence adlı ilk şiir kitabını Günlerle Birlikte (1945), Zanku Kıyısında (1947), Bu Benim Ülkem (1949) adlı eserleri takip etti. Özkardeşlerim (1951) başlıklı şiir seçkisi Sovyetler Birliği Devlet Ödülü’ne değer görüldü.

 

Eserleriyle Ermenistan’ın ve Sovyetler Birliği’nde şiirin önemli temsilcilerinden kabul edilen Silva, 1962-1963'te yaptığı Lübnan, Suriye, Mısır gezisinden sonra Kervanlar Hala Yürümekte (1964), 1973'te yaptığı Kanada ve Amerika gezilerinden sonra ise Ruhun ve Haritanın Renkleri ile Mozaik (1976) adlı kitaplarda yolculuk notlarını yayımladı. Silva her iki kitabında da anayurdundan ayrılmak zorunda kalan Ermenilerin ikinci vatanlarındaki zorluklarla dolu yaşamlarına ilişkin izlenimlerini anlattı.

 

Silva, politik görüşleriyle ülkesinde her zaman söz sahibi oldu. Birçok onursal nişanın yanı sıra ‘Halk Sanatçısı’ unvanını aldı. Rusça yazan şairlerin eserlerini Ermenice’ye çevirdi. Silva’nın şiirleri ise başta Rusya olmak üzere Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinin dillerine çevrildi. Türkçede ise şiirleri 2001 yılında yayımlanan Şarkıların Şarkısı adlı bir kitapta toplandı.

 

Silva Gubidikyan, 25 Ağustos 2006 günü 87 yaşında yaşamını yitirdi.

 

2015: Muğla'nın Bodrum ilçesinde bir araya gelen kadınlar savaşa karşı taleplerini beyaz tülbentler aracılığı ile anlattı. Bodrum Kadın Platformu'nun çağrısıyla Belediye Meydanı'nda bir araya gelen kadınlar, barış mesajlarını hazırladıkları tülbentlere yazdı. Tülbentlere "Yurtta barış dünyada barış", "Ölmeyeceğiz, öldürmeyeceğiz, kimsenin askeri olmayacağız", "Gözyaşı değil, barış istiyoruz", "Barış hemen şimdi", "Barış bir annenin gülümsemesinden başka bir şey değildir" mesajları yazan kadınlar bu tülbentleri üzerlerine bağladı.

 

2015: Sur ilçesine yönelik saldırılar ve siyasi soykırım operasyonlarına karşı Hasırlı Mahallesi'nde 4 gün önce başlayan nöbet eylemini devralan kadınlar, gece boyunca şarkılar söyleyerek halaylar çekti.

 

Diyarbakır’ın Sur ilçesine yönelik saldırılar ve siyasi soykırım operasyonlarına karşı Hasırlı Mahallesi'nde 4 gün önce başlatılan canlı kalkan eylemini Kongreya Jinên Azad (KJA), Barış Anneleri Meclisi, HDP ve DBP'li yöneticiler, STK temsilcileri ve çok sayıda mahalleli kadın devraldı. Kadınlar ilçenin mahallelerinde yaptıkları ses çıkarma eylemi ve yürüyüşün ardından nöbet için Hasırlı Mahallesi Özgür Yurttaş Derneği önüne geldi. Gece geç saatlere kadar şarkılar söyleyerek, halay çeken kadınların zılgıtlarına "Bijî Serok Apo", "Jin jiyan azadî" sloganları attı.

 

2016: Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un görev süresinin doldurmasının ardından yerini Filipinli senatör Leila de Lima aldı. Böylelikle BM'nin kuruluşundan bu yana ilk kez bir kadın bu pozisyona gelmiş oldu. Filipinli bir avukat ve senatör olan Leila, 2008 yılının Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Gloria Macapagal Arroyo tarafından İnsan Hakları Filipin Komisyonu Başkanı olarak atandı. Leila, 12 Ekim 2015 yılında bu görevinden istifa edip Filipinler Senatosu’na adaylığı için odaklanmaya başladı. Seçimi kazanıp Filipinler Senato'suna girdi.

 

2016: "Ankara'dan Nusaybin'e kız kardeşlik köprüsü" kurmak için gelen Ankara Kadın Platformu'ndan kadınlar, ilk ziyaretlerini Nusaybin Belediyesi'ne gerçekleştirdi. Nusaybin Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya, DBP İlçe Eşbaşkanı Ziynet Algan ve Nusaybin Belediyesi Eşbaşkan Yardımcısı Feryat Tepe ile görüşen kadınlar, kentin durumu hakkında bilgi aldı. Mayıs ayında başlatılan "Savaşa ve şiddete karşı kadınlar bir arada" kampanyası çerçevesinde Nusaybin'e gelen kadınlar, Nusaybin halkı ve kent için neler yapılabileceği üzerine tartışmalar yürüttü.

 

2018: Ermenistan'ın başkenti Erivan'da, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın rolü ve İmralı tecridini konu alan bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantı, Kurdistan Komite, Şêwra Yêkîtiya Kurdên Ermenistanê yê Netew ve Yekîtiya Jinên Azad tarafından organize edildi. Toplantıya Ermenistan Kürtleri ve çok sayıda aydın katıldı. Saygı duruşu ile başlayan toplantıda Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit ve özgürlüğüne kavuşmasının gerekliliğine dikkat çekilerek, "Önderimizin esareti bizim ve bütün insanlığın esaretidir" mesajı verildi.

 

2020: Afganistan'ın en tanınmış aktrislerinden, yapımcı ve ilk kadın yönetmen Saba Sahar başkent Kabil'de saldırıya uğradı. Saldırıda Saba’nın koruması ve şoförünün de yaralandığı belirtildi. Saba’nın saldırının ardından hastaneye götürülerek tedavi altına alındığı kaydedildi. Birkaç yıl önce telefon ile ölüm tehditleri aldığını söyleyen Saba, "Sevdiklerime veda etmemi söylediler, çünkü yakında ölebilirim" demişti.

 

2021: Barış ve Güvenlik İçin, İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Mücadele Girişimi bildiri yayınlayarak, Afganistan’da birçok yerleşim yerini ele geçirerek şeriat yönetimi ilan eden ve kadınların temel haklarını yok sayan kararlar uygulamaya başlayan Taliban’a karşı uluslararası kuruluşları harekete geçme çağrısında bulundu.

 Bildiride şunlara yer verildi:

 

“*Taliban’ın bir an önce silahsızlandırılması için acilen harekete geçilmelidir!

 

*Taliban’ın silahlanmasına yardımda bulunan tüm güç ve devletlere karşı hemen yaptırımlar uygulanmalıdır!

 

*Afganistan’daki kadın ve çocuklar başta olmak üzere Taliban karşıtı tüm kesimlerin yaşam hakkı gözetilerek bu köktendinci rejiminin karşısında acilen her türlü önlem alınmalıdır!

 

*Bu önlemler alınırken aynı zamanda Taliban hükümetinin tanınmasına karşı durmaya ve Afganistanlı kadınların gerici erkek faşizmine karşı direniş ve mücadelesine destek vermeye çağırıyoruz.”