22 Haziran 2014: Abdullah Öcalan’dan HDP Kongresi'ne mesaj

  • 11:57 22 Haziran 2021
  • Tarihte Bugün
Halkların Demokratik Partisi (HDP), binlerin katılımı ile Ankara’da bulunan Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda 22 Haziran 2014'te 2. Olağanüstü Kongresi’ni gerçekleştirdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan da kongreye bir mesaj gönderdi. Mesaj, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan tarafından salondakilerle paylaşıldı. Pervin Buldan'ın "4 duvar arasında büyük bir heyecanla bu kongreyi takip ediyor" dediği Abdullah Öcalan'ın mesajı, dinleyenler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.
 
Abdullah Öcalan'ın mesajının tam metni şöyle:
 
“Değerli yoldaşlar, 1970'lerin çıkışına dayalı olarak ortaya çıkan hareketimizin Türkiye devrimci demokratik ve sosyalist hareketlerinden hiçbir dönemde ayrı düşünmedik. Kendimizi hep bu çıkışın ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirdik. Her zaman bütünsel olmaya, hareket etmeye özen gösterdik. Çağrı yaptık, adım attık. Bilinen veya az bilinen nedenlerle ayrı düştük. Faşizm, Türkiye'nin batısında alacakaranlığını egemen kılarken, doğusunda asla ölüm sessizliğine mahal bırakmadık. Bu coğrafyanın emekçilerini ve temel kültürel değerlerini stratejik önemde birinci sıradaki dost ve yoldaşlar olarak değerlendirdik. Bu temelde bölgesel bir dayanışmayı stratejik perspektif edindik. Böylece bir gerçek bir enternasyonalizme zemin olduk, yol açtık, yürüdük. Şimdi koşarcasına birincil stratejik dostlarla yeniden buluşmaya ve hareket etmeye çalışıyoruz.
 
Kürdistan Özgürlük hareketi olarak birlik arayışındayız
 
Yakın dönemde HDK'nin ve HDP'nin oluşumuna tüm gücümüzle katkı sunmaya çalıştık. Hegemonik sistemin tüm karşı çabalarına rağmen geri adım atmadık. 'Ülke, millet ve devlet bütünlüğünden' bahseden hegemonik, oligarşik güçler ardına kadar ayrılıkçılığı, bölücülüğü dayatmakla maskelerini düşürmek durumunda kaldılar. Çok karşı çıktıkları Kürtçülüğün arkasındaki temel güç oldular. Hatta Kürt ulus devletçiliğinin mimarisini oynadılar. Oyunlarına her gün yeni halkalar eklediler, gerçek bölücüler olduklarını kanıtlamaya devam ettiler. Bizler, Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin tüm bileşenleri ise bu yönlü her iki tarafta tüm ayrılıkçı dayatmalara karşı var gücümüzle halklarımızın birlik çabalarıyla yanıt veriyoruz.
 
BDP'ye dayatılan dar bölgeci anlayışı kırıyoruz
 
Değerli yoldaşlar; işte bu yakın dönem çabalarımıza tüm halkların hak talepleri ve özgürlükleri için sivil toplumun demokratik birliği için yeni ve sonuç alıcı taktik bir hamle ile zirvesel bir katkı daha sunuyoruz. BDP'ye dayatılan dar, bölgeci, milliyetçi suçlamayı boşa çıkarmak ve en önemlisi devrimci, demokratik sosyalist güçlerin pratik-politik-birleşik partisi HDP'yi TBMM'de grup kurma imkanına kavuşturduk. Unutmamak gerekir ki 1965'teki TİP hamlesinden sonraki en büyük politik çıkış olacaktır. İşçi ve emekçi hareketinin gelişimine katkı sunacaktır.
 
HDP'yi işlevsel kılmak lazım
 
Türkiye'de artık tutacak dikişi kalmayan baştan itibaren kurumsal faşizm ile malul ulus-devlet aşılırken, alternatif model olarak demokratik ulus, demokratik cumhuriyet ve ortak vatan paradigmasını her türlü tekçi anlayışlara karşı sahiplenmek yeniden yapılanmaya bu espiri ile gitmek, HDP'yi daha işlevsel ve tarihi kılacaktır.
 
Bu projeyle her grup daha da güçlenecek
 
Değerli yoldaşlar, HDK ve HDP'nin yeniden yapılanmasını tüm grup, hareket ve partilerin ideolojik ve örgütsel yapısını olumsuz etkilemediği gibi tersine kendilerini daha güçlü ifade ve örgütlenmeye hizmet edecektir. Bir yandan devrimci demokratik ve sosyalist hareketin üst düzeyde azami birlik ve bütünlüğüne yol açarken, diğer yandan her grup hareket ve partinin kendini netleştirmeye sağlam bir bileşen olmaya taşıyacaktır. HDP ortak, pratik politikayı TBMM içinde ve dışında resmi olarak üstlenirken, muazzam bir sinerjiye yol açacaktır. Statüko karşıtı demokratik sosyalist güçlerin 1960'lardan hatta 1920'lerden beri hep komplo ve imhalarla engellenen birliği ve bütünlüğü bu temelde başarı imkanını daha da çoğaltacaktır. En önemlisi de bu yönlü gelişmeyi tarihi 'demokratik diyalog ve müzakere süreci’nin ayrılmaz bir parçası olarak geliştirmek zorundayız. Bu tarihte bir ilktir, önemle ele alınmalı ve gereği yapılmalıdır. Eğer Türkiye'de sosyalizme ve açık bir demokrasiye gideceksek bu demokratik müzakere süreciyle yakından bağlantılı olacaktır. Bu düşünce ve önerilerimi şüphesiz daha derin, teorik ve pratik tartışma ve önerilerle zenginleştireceğinize ve dolayısıyla başaracağınıza dair inanç ve umudumu belirtir hepimizi saygıyla selamlarım."
 
Tarihte bugün öne çıkan diğer kimi gelişmeler ise şöyle: 
 
2002: 22 Kasım 2001’de kabul edilen ve 1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren 4721 sayılı Medeni Kanunda 2001 yılından önce evlenen kadınların emeğinin değerinin verilmediğini savunan kadın kuruluşları, “Kadınlar, erkeklerden ve toplumdan alacaklarını istiyor” kampanyası başlattı. Kampanyayla, boşanma sonrası malların eşit paylaşımı ilkesinin 1 Ocak 2002’den geriye doğru işletilmesi talep edildi. Kadın örgütleri 22 Haziran’da Pazartesi dergisi lokalinde bir araya gelerek “Kadınlar, erkeklerden ve toplumdan alacaklarını istiyor!” dedi. Bu Kampanya sonrası 24 Mayıs 2003 tarihinde  aynı konuda ikinci bir kampanya daha açıldı. “Kadına Yönelik Ekonomik Şiddete Hayır” başlıklı kampanyayla 1 Ocak 2002 tarihinden önce evlenen bütün kadınların, evliliklerinin başlangıcından itibaren Yasal Mal Rejimi’nden yararlanabilmesi istendi. Kadınların tüm çabalarına, açılan davalara rağmen Yeni Medeni Kanun’da formüle edilen evlilikte edinilmiş malların paylaşımı 1 Ocak 2002 öncesi için geçerli olmadı.
 
2013: Bingöl’de bir çocuğa tecavüz eden askerlerin serbest bırakılmasına tepki gösteren KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Kadın Meclisi, Ofis semtinde Sanat Sokağı’ndan AZC Plaza önüne kadar yürüdü ve adalet talep etti. Kadınlar, “Derinlikli bir soruşturma yürütülüp suçluların tutuklanmasını istiyoruz. Aksi halde isimlerini ve fotoğraflarını kamuoyuna teşhir edeceğimizi buradan ilan ediyoruz. Bu davanın takipçisiyiz” uyarısında bulundu.
 
2014: HDP, binlerin katılımı ile Ankara’da bulunan Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda 2. Olağanüstü Kongresi’ni gerçekleştirdi. Yapılan seçimlerde Eş Genel Başkanlığa Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş seçildi.
 
2015: DEM-GENÇ’li kadınlar öncülüğünde “Önderliğine Sahip Çık” kampanyası etkinlikleri kapsamında Van’da meşaleli ve erbaneli yürüyüş ile PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kınandı.
 
2016: HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDK Kadın Meclisi ile birlikte özsavunmada bulunarak sistematik şiddete karşı kendisini koruyan ve bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Çilem Doğan'ı Adana’daki evinde ziyaret etti. 
 
2016: Özgür Gündem gazetesinde Eş Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı için tutuklanan Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu ile dayanışma için Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde “Özgürlük Nöbeti” başlatıldı.
 
2016: İsviçre Parlamentosu parlamenterleri Claude Béglé, Laurence Fehlmann Rielle, Claudia Friedl, Sibel Arslan, UNIA Delegesi Hansueli Scheidegger, Basel Belediye Meclis üyesi Mustafa Atici Kürt illerinde yaşananları yerinde incelemek ve bilgi almak için siyasi partilerle ve sivil toplum örgütleri ile görüşme kapsamında Kongreya Jinên Azad’ı (KJA) ziyaret etti.
 
2016: Barış Anneleri Meclisi, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a özgürlük ve Dolmabahçe Mutabakatına dönülmesi amacı ile başlatmış oldukları oturma eyleminin 33'üncü haftasında taleplerini yineledi.
 
2018: Ankara’da seçim buluşmalarının finali için “Kadın Şöleni”nde bir araya gelen kadınlar, rengarenk pankart ve balonları ile 24 Haziran’ın provasını yaptı. HDP Milletvekili adayı Filiz Kerestecioğlu, “Artık gitme zamanınız geldiyse gideceksiniz. Bu yolun taşlarını da kadınlar döşeyecek” derken, kadınlar sık sık “Tayyip kaç kaç kaç kadınlar geliyor” sloganı attı. 
 
2020: HDP Kadın Meclisi “Kadın mücadelesi her yerde” kampanyası kapsamında Ankara Batıkent’te bulunan Ethem Sarısülük Parkı’nda Mor Kürsü kurdu.