16 Ağustos 2016: Özgür Gündem kapatıldı
- 11:55 16 Ağustos 2020
- Tarihte Bugün
Özgür Basın geleneğinin sürdürücüsü olan Özgür Gündem gazetesi, 16 Ağustos 2016’da İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından, “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla “geçici” olarak kapatıldı. Kararın ardından gazete binasına baskın yapan polis Özgür Gündem çalışanları Günay Aksoy, Kemal Bozkurt, Reyhan Hacıoğlu, Önder Elaldı, Ender Öndeş, Sinan Balık, Davut Uçar, Fırat Yeşilçınar, Zana Kaya, İnan Kızılkaya, Zeki Erden, Elif Aydoğmuş, Bilir Kaya, Ersin Çaksu, Sevdiye Ergürbüz, Amine Demirkıran, Bayram Balcı ve Burcu Özkaya ile Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirleri Özgür Paksoy ve Mesut Kaynar, İMC TV çalışanları Gülfem Karataş ve Gökhan Çetin, kapatma kararı sonrası destek amaçlı gazete binasına gelen İstanbul Tabip Odası'ndan Yılmaz Bozkurt ve Doğu Yayınevi çalışanı Hüseyin Gündüz de darp edilerek gözaltına alındı.
Gazetenin binası mühürlenirken, gazete 17 Ağustos günü 4 sayfa olarak “Boyun eğmeyeceğiz" manşeti ile çıktı. Gazetenin arka sayfasında, baskında gözaltına alınan 24 kişinin fotoğrafları "Susturamazsınız" başlığıyla yer aldı. "Boyun eğmeyeceğiz" manşeti için ise "Gazete editörlerinin gözaltına alınmadan önce belirledikleri manşettir" notu düşürüldü.
Gazetede ayrıca “Editör'den” yazısı da yer aldı. Editör yazısında ise şu ifadeler ile kararlılık mesajı verildi:
“15 Temmuz Cuma akşamı darbeci askerlerin bazı televizyonlara yaptığı baskını aşan sivil bir darbe girişimi ile dün gazetemizin merkez bürosu basıldı, çalışanlarımız darp edildi ve gözaltına alındı, bütün materyallerimiz talan edildi. Özgür Gündem olarak 27 yıllık geçmişimizle bu tür uygulamalara çok tanık olduk, çok darbe yaşadık. Devletin uzantısı illegal örgütlerin baskıları ile çok karşılaştık. Gazete merkezimizin bürolarının bombalandığı, çalışanlarımızın katledildiği günlerden geçtik. Tüm bu badireleri ağır bedellerle atlattık. Gazete olarak sivil darbeci AKP iktidarının baskısı ile ikinci kez karşı karşıyayız. Kürt halkına karşı topyekûn savaş başlatan AKP iktidarı 21 Aralık 2011 tarihinde de bir gece yarısı gazetemizi basarak Kürt basının 46 çalışanını gözaltına alıp, çoğunu hukuksuzca rehin tuttu. Ardından başlayan çözüm süreci ile üzerimizdeki baskılar 'o dönemin basın savcısı arşivleme süreci olarak tanımlamıştı' yumuşatılmışsa da bu arşivleme o dönem AKP sözcüsü Bülent Arınç'ın 'suç makinesi' açıklamasıyla yeniden tırmanışa geçti. Bu dönenim Kürt halkına karşı başlatılan çöktürme planının bir parçası olduğunun bilincindeyiz. Kürtlere karşı askeri şiddet, siyasal baskı ve ekonomik sömürünün kuralsızca sürdürüldüğü bugünlerde hakkımızda yüzlerce para ve idari ceza, soruşturma/dava açıldı. Eş genel yayın yönetmenlerimize hapis cezası verildi. Çalışanlarımız tutuklamalarla tehdit edildi. Bu zorlu süreci Türkiye'nin demokrasi güçlerinin vicdanlı kalemleri ve basın emekçileri ile birlikte başlatılan nöbetçi genel yayın yönetmeni kampanyası ile aştık. Gerek direniş geleneğimiz gerek bu büyük dayanışma sonucu AKP yol ve yöntem değiştirerek dün gazete binasını işgal etmek suretiyle baskımızı durdurabileceğini, sesimizi kesebileceğini sandı. Diktacı siyasal iktidara 22 Aralık 2011 tarihinde verdiğimiz Susturamayacaksınız cevabını bugün de dostlarımızın, yoldaşlarımızın ve Haber Nöbeti, Gazetecilik suç değil, gönüllü genel yayın yönetmenliği nöbeti ile sesimize ses katan basın emekçilerinin destekleri ile yeniden cevap veriyoruz. Sizin ağababalarınız işkencecilerin başaramadığı gibi sizler de bizi susturamayacaksınız. Olağanüstü geçtiğimiz bu günlerde çok fazla söze gerek duymadan dün bizimle birlikte olan basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkan, dayanışma ruhunu esirgemeyen tüm dost ve demokrasi güçlerine teşekkürü borç biliyoruz. Gazetemize yönelik bu saldırıyı püskürtmek için tüm dostlarımızı dayanışmaya, halkımızı gazetelerine ve özgür basına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
28 Şubat'ta İslamcı medyanın sustuğu ama bizim 28 Şubat darbesi dediğimiz ve dün askeri darbe girişimine karşı dik duruşumuzu bugün de tereddütsüz ve amasız bir şekilde tekrarlıyoruz. AKP darbesine de karşı duracağız.
Susmadık, susturamayacaksınız"
Alınan kararın geçici olduğu iddia edilse de daha sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile gazete tümden kapatıldı. Gazetenin kapatıldığına dair kararı ilk önce ana akım medyadan Yeni Şafak gazetesi yayınladı.