‘Ah, kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya...’

  • 11:15 4 Kasım 2019
  • Tarihte Bugün
HABER MERKEZİ - ‘Ah, kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya...’  diyen Gülten Akın’ın aramızdan ayrılışının üzerinden 4 yıl geçti. Sevgi ve özlemle…
 
‘Ah, kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya...’  diyen Gülten Akın’ın aramızdan ayrılışının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hala şiirleri hayatlara yol göstermeye devam ediyor. Türkiye’nin en önemli şairlerinden biri olan Gülten Akın, bir döneme damgasını vuran 42 gün, deli kızın türküsü gibi hala yoğun ilgiyle karşılanan şiirlere imza attı.
 
23 Ocak 1933 tarihinde Yozgat’ta doğdu. Yozgat’ın Sorgun ilçesinde ilköğrenimini tamamladı. 1940’lı yıllarda memleketi Yozgat’tan Ankara’ya göç etti ve ortaöğrenimini Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'nde tamamladı. 1955'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.5 çocuk annesi Gülten, eşinin memuriyetinden kaynaklı 1958-1972 arasında Türkiye’nin çeşitli ilçelerinde yaşadı. Gevaş, Alucra, Gerze, Saray ilçelerinde ve  Maraş'ta yardımcı avukatlık, avukatlık ve öğretmenlik yaptı.
 
1970 sonrası bireysellikten toplumsallığa geçiş
 
İlk şiiri 1951 yılında Son Haber Gazetesi’nde yayınlandı. Ardından Hisar, Varlık, Yeditepe, Türk Dili, Mülkiye gibi birçok dergide şiirleri yayınlanan Gülten,1980 askeri darbesine kadar doğa, aşk, ayrılık, özlem gibi konuları şiirlerinde işledi. 1980 ve öncesinde yaşananlar Gülten’i ve şiirlerini de etkiledi. Darbe öncesi ve sonrası toplumun yaşadıklarını şiirlerine taşıyan Gülten, toplumsal sorunları, yaşam ve halk ilişkisini şiirlerine taşıdı. Gülten, şiir dışında yedi kısa oyun yazdı. Ürettiği tiyatro metinlerinde kadın, evlilik, sisteme yönelik eleştiriler, yoksulluk, yalnızlık, yaşlılık ve yabancılaşma gibi konular üzerinde durdu. 
 
42 gün adlı şiiri ile 1986 açlık grevlerini anlattı
 
1972'de Ankara'ya yerleşerek Türk Dil Kurumu Derleme ve Tarama Kolu'nda çalıştı. Kültür Bakanlığı Yayın Danışma Kurulu üyeliğinde bulundu. Demokratik kitle örgütlerinin yeniden kuruluşu çalışmalarına katıldı. İnsan Hakları Derneği, Halkevleri, Dil Derneği gibi örgütlerde kurucu ve yönetici olarak görev aldı. 1978'de emekliye ayrıldı. 1980’lerde Ankara’da bir banka soygununa katıldığı gerekçesiyle tutuklanan ve dosyası Şentepe Devrimci Yol davasıyla birleştirilerek önce müebbet hapse mahkum edilen sonra cezası Yargıtayca bozulan oğlunun cezaevi günlerinde yaşadıklarını şiirine yansıttı.42 gün (1986) adlı kitabında Mamak Cezaevi'nde süren açlık grevini anlattı. 
 
Şiirleri birçok dile çevrildi
 
Şiirleri pek çok dile çevrilen ve kırktan fazla şiiri bestelenen Gülten Akın, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın 2008 yılındaki vefatından sonra Milliyet gazetesinin yaptığı bir araştırmada en fazla oyu alarak "Yaşayan En Büyük Türk Şairi" olarak gösterildi. Şiirinde bir doruk noktası olarak nitelenen Beni Sorarsan’ı 2013’te yayımladı. Şiirleri İngilizce, Almanca, Flamanca, Danca, İtalyanca, Bulgarca, Arapça, Lehçe, İspanyolca, Fransızca, İbranice ve diğer dillere çevrildi, çeşitli akademik çalışmalara konu oldu. 40'ı aşkın şiiri de bestelendi. Bestelenen şiirlerinden biri, Sezen Aksu'nun 1993 tarihli albümüne adını veren Deli Kızın Türküsü’dür.
4 Kasım 2015’te tedavi görmekte olduğu hastanede hayatını kaybetti.