Bêrîvanlar ekonomik krizin kıskacında

  • 09:01 14 Ağustos 2024
  • Yaşam
 
Rabia Önver 
 
COLEMÊRG - Gever’e bağlı Xirwate köyünde yaşayan bêrîvanlar, ekonomik kriz nedeniyle geçimlerini sağlamakta zorluk yaşadıklarını belirtti. Bêrîvanlar, yapılan zamlardan kaynaklı da ellerinden bir şey kalmadığını kaydetti. 
 
Ekonomik krizin etkisiyle halkın yaşam koşulları giderek ağırlaşırken, köylerde yaşayan kadınlar, ürettikleri ve yetiştirdikleri ürünlerden elde ettikleri gelirle yaşamlarını sürdürüyor. Colemêrg’in Gever ilçesine bağlı Xirwate (Büyükçiflik) köyünde yaşayan kadınlar, bêrîvanlık yaparak geçimlerini sağlıyor. Gün geçtikçe derinleşen ekonomik kriz ve beraberinde gelen zamlar karşısında geçinme zorluğu ile karşı karşıya kalan bêrîvanlar, benzin ve mazota gelen zam nedeniyle araçlarla yaylalara giderek koyunlarını sağmak isteyen bêrîvanlar, bu sorunlarla da karşı karşıya.  
 
Xirwate köyünde bêrîvanlık yaparak geçimlerini sağlayan kadınlar, ekonomik kriz nedeniyle bêrîvanlığın son noktaya geldiğini ifade ettiler.
 
 
‘Aldığımız parayla verdiğimiz para aynı oluyor’
 
Yaklaşık 10 yıldır geçimini sağlamak için bêrîvanlık yaptığını söyleyen Arzu Çiçek, bêrîvanlığın eskiden daha zor olduğunu, ancak şimdi ekonomik krizin derinleşmesiyle işlerin daha da zorlaştığını dile getirdi. Arzu, “Eskiden yaylaya gelip çadır kurardık ve 2 aya yakın kalırdık. Şimdi araçlar ayarlanıyor, günübirlik geliyoruz. Köyden yaylaya gelene kadar ölümle burun buruna kalıyoruz. Yolumuz kötü olduğu için saatlerce yolda kalıyoruz, ama mecbur olduğumuz için bu cefayı çekiyoruz. Yaşamımız koyunlara bakmakla geçiyor. Elde ettiğimiz sütü peynir yaparak satıyoruz. Sabah 11.00’de geliyoruz, öğlen saat 16.00’ya kadar kalıyoruz. Sütün kilosunu 40 TL’den satıyoruz. Yorulmamıza değmiyor, ama mecburuz. 2 ay için bizi buraya getiren araca 4 bin TL veriyoruz. Aldığımız parayla verdiğimiz para aynı oluyor. Yoruluyoruz ama karşılığını çok az alabiliyoruz” dedi.
 
 
‘Ancak idare edebiliyoruz’
 
Yıllardır bêrîvanlık yapan Makbule Eren, bêrîvanlığın zor bir meslek olduğunu belirtti. Makbule, eskiden yaylaya atlarla gittiklerini, o sürecin daha zor ve zahmetli olduğunu söyledi. Makbule, “Şimdi araçlarla geliyoruz evet, ama yolumuz çok riskli. Mecbur olduğumuz için geliyoruz. Elde ettiğimiz sütü peynir yapıyoruz. Peynirin kilosunu 200 TL’den, taze sütü ise 40 TL’den satıyoruz. Yaptığımız peynirleri satarak evimizin masraflarını az da olsa karşılayabiliyoruz. Eskiden sütü 25-35 TL arası satıyorduk. Mazota zam yapılınca biz de mecburen zam yaptık, çünkü buraya gelmek için araç kiralıyoruz. Eskiden her şey daha ucuzdu, geçimimizi daha iyi sağlıyorduk, ama şimdi her şey pahalı ve ancak idare edebiliyoruz” sözlerini kullandı. 
 
 
‘Mecbur kalmasaydık bu işi yapmazdık’
 
13 yaşından beri köy işlerini yaptığını ve aynı zamanda bêrîvanlık yaptığını ifade eden Ayşe Onat, çocuklarına bakabilmek için bu işi sürdürdüğünü kaydetti. Ayşe, “Hem evim için peynir, yoğurt ve tereyağı yapıyorum hem de satmak için. Altı ev bir olup sütümüzü her gün birine veriyoruz ki yapacağımız peynirde bol olsun ve satabilelim. Her şey pahalılaştı. Zam yapıldıkça biz de mecburen zam yapıyoruz. Mecbur kalmasaydık bu işi yapmazdık. Evimizin ihtiyaçlarının bir kısmını karşılayabiliyoruz. Çok zor oluyor, ama bu işi de yapmazsak köyde yapacak başka bir iş yok” diye belirtti.