Kayıplar için 1004’üncü kez Galatasaray’dan seslendiler
- 12:50 22 Haziran 2024
- Güncel
İSTANBUL - Çelê’de 30 yıl önce gözaltına alındıktan sonra hiçbir haber alınamayan Mehmet Zeki Doğan’ın akıbetini soran Cumartesi Anneleri, yaptıkları açıklamada bir kez daha kaç yıl geçerse geçsin kaybedilenlerin akıbetini sormaktan, adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1004’üncü haftada da bir araya geldi. Ellerinde karanfil ve kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarının yer aldığı dövizleri taşıyan Cumartesi Anneleri’nin bu haftaki eylemine, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve çok sayıda kişi katıldı. Bu haftaki eylemde Colemerg’in Çelê (Çukurca) ilçesinde Özel Harekât Timleri tarafından 7 Haziran 1994'te gözaltına alınan Mehmet Zeki Doğan’ın akıbeti soruldu. Basın metnini gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Aysel Ocak okudu.
‘Yumuşamadan söz ediliyorsa talebimiz karşılanmalıdır’
“Demokrasilerde halkın hem siyasi hem de idari anlamda yönetime katılması esastır” diyen Aysel, “yumuşamanın” ancak hukuka ve insan haklarına uygun davranılması ile olacağını ifade etti. Aysel, “Eğer bir ‘yumuşama’dan söz ediliyorsa öncelikle AYM kararlarının eksiksiz uygulanması talebimiz karşılanmalıdır. 29 yıldır maruz bırakıldığımız hukuksuzluğa, adaletsizliğe yenilerini ekleyen İçişleri Bakanı, tüm randevu taleplerimizi karşılıksız bırakmaktan vazgeçmelidir. Halkın haklı ve meşru taleplerini dikkate almayan yönetimler demokratikleşemez, yumuşayamaz” dedi.
30 yıldır Mehmet Zeki Doğan’ın akıbeti bilinmiyor
Mehmet Zeki Doğan’ın Colemêrg’in Çelê ilçesindeki Çukurca Lisesi’nde kamu personeli olarak çalıştığı sırada Özel Harekât Timleri tarafından 7 Haziran 1994'te gerçekleştirilen baskınla gözaltına alındığını ve bir daha kendisinden haber alınamadığını dile getiren Aysel, “Ailesi, olaya tanık olan mahallelilerden Mehmet Zeki Doğan’ın gözaltına alındığını öğrendi. Resmî makamlara başvurarak aldığı izin belgesiyle bölgede arama faaliyetine başladı. Tanık beyanlarından yola çıkarak yapılan arama sonucu Çukurca’ya 5 km mesafede boşaltılmış olan Narlı Köyü civarındaki Zap Suyu kenarında Mehmet Zeki Doğan’ın ayakkabıları ve ceketi bulundu. Giysilerin olduğu yerde kan izleri de vardı. Ancak aramalar sonuçsuz kaldı, Mehmet Zeki Doğan’a ulaşılamadı” ifadelerini kullandı.
‘Gözaltına alındıktan sonra öldürülüp Zap Suyu’na mı atıldı?’
Kamu personeli olmasına rağmen okul yönetimi ve Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadığını ve ailesine bilgi verilmediğinin altını çizen Aysel, “Ailenin ‘Mehmet Zeki Doğan gözaltına alındıktan sonra öldürülüp Zap Suyu’na mı atıldı?’ sorusu karşısında resmî makamlar suskun kaldı. Devlet Mehmet Zeki Doğan’ın yaşam hakkını kamu gücünün müdahalesine karşı koruma yükümlülüğünü yerine getirmedi. Olayın kanıtlarını saptamak, maddi gerçeği açığa çıkarmak, fail ve sorumluları tespit etmek ve cezalandırmakla görevli makamlar, suçun cezasız kalması yönünde bir tavır sergiledi. Ailesi 30 yıldır evladının başına gelenleri öğrenemedi. Kaç yıl geçerse geçsin Mehmet Zeki Doğan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Eylem abluka altında tutulan meydana karanfillerin atılması ile son buldu.