Tutsakların eylemine destek: Tecrit son bulsun!

  • 09:04 19 Nisan 2024
  • Güncel
 
WAN - Tutsakların, “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyasını 4 Nisan itibariyle avukat, aile, telefon ve sosyal etkinlikleri “boykot” ederek sürdürdükleri yeni aşamadaki eylemleri için tutsak yakınları tecrit politikalarının bir an önce son bulması çağrısı yaptı.
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 37 aydır hiçbir haber alınamıyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı Kürdistan, Türkiye ve dünyanın birçok yerinde eylem ve protestolarla tepkiler yükselirken, cezaevlerindeki tutsakların “ Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununa çözüm” kampanyası da boykotla sürüyor. Tecrit politikalarına karşı bir tepki de, Wan’ın Erdîş (Erciş) İlçesi’nde bulunan tutsak yakınlarından geldi.
 
‘Boykot nedeniyle 3 haftadır oğlumu görmedim’
 
Tutsak yakınlarından İran Ergün, Burdur E Tipi Cezaevi’nde tutsak bulunan oğlu Taner Ergün’ün de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle 27 Kasım’da başlattığı açlık grevi eylemini, 4 Nisan itibariyle "mahkeme, aile ziyareti ve telefon görüşüne çıkmayarak” sürdürdüğünü söyledi. Boykot nedeniyle 3 haftadır oğlunu göremediğini kaydeden İran, “Oğlum eylemini boykot ile sürdürdüğü için artık telefon ve aile görüşlerine çıkmıyor. Yaklaşık 3 haftadır görüşe gidemedim. Oğlum telefon açmadığı için sesini dahi duyamıyorum artık. Tutsak yakınları olarak tecridin ve baskıların son bulmasını istiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit kalkmadığı sürece ne biz Kürt halkı üzerinde bulunan tecrit kalkar, ne çocuklarımıza yönelik olan tecrit son bulur, ne de cezaevlerindeki tecrit biter” vurgusu yaptı.
 
‘Hepimiz tecrit altındayız’
 
Oğlu Taner Ergün’ün daha önce Rize Kalkandere’de Cezaevi’nde olduğunu, fakat yaklaşık bir ay önce Burdur E Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiğini kaydeden İran, “Greve başladıkları için arkadaşlarıyla birbirinden uzaklaştırdılar. Daha önce Taner’den haber alamayınca arkadaşlarından alıyorduk, ama sırf diyaloğumuz kopsun diye uzaklaştırdılar bizden. Çocuklarımızın ne durumda olduklarını bilemediğimiz için daha da zorlanıyor ve üzülüyoruz. Tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını ve Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin, çocuklarımıza yönelik tecridin ve bize yönelik tecridin son bulmasını istiyoruz. Hepimiz aslında tecrit altındayız” dedi.
 
‘Tutsakların talepleri kabul edilsin!’
 
Tek taleplerinin barış olduğunu dile getiren tutsak yakınlarından Azize Çakır da yıllardır barış mücadelesi verdiklerini dile getirdi. Kürt kimliğinden kaynaklı içerde çocuklarının, dışarda kendilerinin yargılandığına dikkat çeken Azize, “Biz Kürt’üz ve bizim kendi dilimiz var. Kendi anadilini konuşmak suç değildir. Tutsaklar en haklı talepler için dahi eylemler yapıyor, açlık grevine giriyorlar. Hukukun gereklilikleri yerine getirmeli” ifadelerini kullandı. 
 
Tecrit son bulmalı!
 
Tokat T Tipi Cezaevi’nde bulunan yeğeni Ferit Şahin'in infazının bitmesine rağmen keyfi şekilde 3 kez ertelendiğini kaydeden tutsak yakını Adalet Sayat ise bu durumun zulüm olduğunu söyleyerek tepki gösterdi. Hem cezaevindeki yakınlarına yönelik hem de dışarıda baskı politikalarına son verilmesi gerektiğini vurgulayan Adalet, tutsakları selamlayarak, tecridin bir an önce son bulması gerektiği çağrısında bulundu.
 
‘Sayın Abdullah Öcalan bir halkın lideridir’
 
Cezası bittiği halde infazının yakılması nedeniyle yeğeninin tutukluluğunun sürdüğünü belirten Adalet, “Suçsuz bir şekilde cezaevlerinde tutuluyorlar. En kısa zamanda taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz. Şimdi tutsakların eylemi farklı bir boyuta taşındı. Aile görüşlerine ve telefon görüşlerine çıkmıyorlar. İstekleri yerine getirilmeli ve Sayın Abdullah Öcalan'a yönelik bu tecrit kaldırılmalıdır.  En azından avukatları gidip görüşebilmeli.  Sayın Abdullah Öcalan bir halkın önderidir. İktidar bunu kabul etmese de biz onu önder olarak görüyoruz. Bütün dünya bunu kabul ediyor” sözlerini kaydetti.